Sinameki | Taekook

16

İyi okumalar~
__________________

Keyifim çok yerindeydi. Gerçekten. Bugün cumartesi ve yarın doya doya yatabileceğim. Sabahın kötünde kalkıp büroya gelmek zorunda kalmayacağım. Mis gibi uyuyacağım ve bay kim kokulu ceket ile takılacağım. Küçükken okula gitmekten, şimdi ise işe gelmekten sıkılıyorum. Yanlış anlamayın işimi seviyorum ama %90 masa başında oturuyoruz. Ben operasyon istiyorum, iz sürmek istiyorum. Filimlerdeki ajanların oturacak vakti yok benim ise kalkacak. Hayat çok sıkıcılaşıyor.

"Bana da yapsana bi kave"

Irene'in sesini duymamla omuzuma asılan birini hissetmiştim

"Yaparım yapmasına da karşılığında ne alacağım?"

"Her bok karşılıklı mı be gevşek"

"Sana öyle" gülmüştüm

"Eeeeeeeee nasıl hissediyorsun. Duyduğum kadarıyla dün kriz geçirmişsin"

"Her şey neden bu kadar çabuk yayılıyor? Neyse, üzerine ceset parçaları dökülünce kontrolü kaybetmemek mümkün değil"

"Sahi ya, neymiş o herif öyle. İnsan yiyormuş falan. İğrenç"

"Hatırlamak istemediğim bir operasyon oldu benim için"

Kahvesini ona uzattığımda teşekkür ederek eline aldı

"Çok yoğun musun bugün?"

"Ben mi? Yok, her zamanki gibi çok bi işim yok"

"Benim var. Neyse ki yarın tüm gün yatacağım"

Irene'in aynen benim gibi düşünmesine güldüm ister istemez. Benim gibi uyumayı seven biriydi

"Kolay gelsin"

Bana el sallayarak uzaklaşınca bende ona el sallayıp içeri girdim. Yine herkesin bakışları beni buldu ama benim gözlerim bay kim'i aradı. Bu saat olur nasıl gelmez?

"Bay kim nerede?"

"Gelmedi daha"

"Nasıl gelmez yujin?" Bileğimdeki saate baktım "27 dakika önce gelmesi gerekirdi."

"Takıntılı bir manyak gibi göründün bi gözüme"

"Sen benimle muhattap olma beak"

"Of çok üzüldüm"

Çok sorgulamadan yerime geçip oturdum. Acaba bay kim trafiğe mi takıldı? Veya işi mi var?
Telefonumdan ona hızlıca "günaydın bay kim. Neredesiniz?" Tarzı bir mesaj atıp telefonumun sesini fulledim, eğer mesaj gelirse hemen duyarım böylelikle.

...

"Yok aq aramalarıma cevap vermiyor! Ya başına bir şey geldiyse!"

"Jungkook işi vardır gelmemiştir. Git öğle yemeğini ye sen hadi"

"Ben bay kim okmadan yemem Seungmin! Hem bay kim haber vermeden işe gelmemezlik yapamaz... dur yani gangjae biliyor!"

Sandalyemi ittirerek bir hışımla ayaklandım. Haber vermeden işe gelmemezlik yapmayacağına göre haber verdi demektir değil mi? Direkt kapıyı çalmadan gangjae'nin odasına dalınca bakışları benim üzerime çekildi.

"Özür dilerim amirim" odaya girip eğilerek selam verdim "bay kim nerede? Bilginiz var mı?"

"Var. Senin yok mu?"

"Yok! Nerede o?"

"Evinde"

Gözlerim kocaman oldu "neden! Bir şey mi oldu!"