61. çıkmaz yol

554 38 25
                                    

Selamm güzellerimm!

Bir kaç bölümdür Eren'in ağzından okuyoruz ve Damla'yı özledik. Bu yüzden geri kalanında Damla'nın ağzından okumanız daha güzel olur diye düşündüm. Böylece onun hislerini de anlamış olacağız.

Fares Arnous- Kara sevda guitar.
Ruby Haunt- Answering Machine.
Dolu Kadehi Ters Tut- Madem

Keyifli okumalarr 🦋

**********

Herkesin bakışları üzerimizdeydi. Konuşmalarımız onları etkilemiş gibiydi. Eren sıkıca belime dokunuyordu. Dokunuşları... hoştu.

Ona karşı ne hissedeceğimi bilmiyordum. Açıkçası hissedeceklerimden korkuyordum. Hislerim yüzünden bu haldeydim ve belki de onu hatırlamamam gerekiyordu. Bazı şeylerin unutulması en iyisiydi. Hislerimi unutmuştum. Peki ne olmuştu da bu haldeydik?

Eren beni üzmüş müydü? Bora denen çocuk da kimdi? Sürekli onu hatırlamam için uğraşıyordu ve bana baya bi yakın gibiydi. İçimden bir ses ona güvenebileceğimi söylüyordu. Kafam karışıktı. Etrafım tanımadığım,hatırlamadığım bir sürü kişiyle doluydu. 

Ne yapacağımı bilmesem de tek bildiğim onları üzmek istemiyor olmamdı. 

En başta da Eren'i.

Onu hatırlamıyor olabilirdim ama bana anlattığı anılarımız çok çok güzeldi. Beni ailem gibi seviyordu. Gözlerime aşkla bakıyordu. Parıldıyordu yeşilimsi ela gözleri. Gerçekten gözlerini beğeniyorum.

Uyandığımdan beri sürekli yanımdaydı. Bana zamanını fazlasıyla ayırıyor, ilgileniyordu ama ters giden birşeyler vardı. Bu kadar ilgili bir sevgiliyse biz nasıl ayrılmıştık?

Mantıksız olan birşeyler vardı. Özellikle kardeşim olduğunu iddia eden ve şuan gözlerinin içine baktığım 7 yaşındaki esmer çocuk. İsmini şuan unutmuştum ancak nasıl kardeşim olabiliyordu? Babamı mı bulmuştum?

Buna dayanamazdım.

Şuan ortalıkta olmadığına göre demek ki bizi yine bırakmıştı. O gerçekten bencil biriydi.

Eren'in bana temas ettiği her an nefesim kesiliyordu. Bunu dokunmak için yapmıyordu, hissetmek için yapıyordu. Eren beni hissetmeye çalışıyordu. Bu yaşananlar rüya gibiydi.

Alkışlar eşliğin de geldiğimiz gibi merdivenden aşağı indik. Masaya doğru yürürken bacaklarım titriyordu. Eren de bunu fark etmişti.

"Neden titriyor bacakların?"

"Heyecandan."

Masaya geçmek yerine sandalyelerin olduğu başka bir masaya yöneldik. Eren oturmam için sandalyeyi geriye doğru çekti. Ben oturunca da yanımda ki sandalyede yerini aldı. Oturunca bacaklarım daha da titremeye başladı. Ellerini bacaklarımın üzerine koydu.

"Sakin ol, buradayım." Diye fısıldadı. Gözlerimin içine bakarak. Şuan bir krizin içindeymiş gibi heyecanlanmıştım. Bacaklarımın titremesi durmuyordu. "Şş, güzelim. Derin nefesler al, buradasın ve benim yanımdasın."

İyi hissettirmeye çalışıyordu, başarıyordu da. Bacaklarımın titremesi durmadı. Eren "Gözlerini kapat." Dedi bana doğru dönerken. Ellerimi, ellerinin arasına aldı. İnce uzun parmakları elimi okşadı. Dediğini yaparak gözlerimi yumdum.

"Buradasın, iyisin ve herkes sana hayranlıkla bakıyor çünkü insanların gölgesinden korktuğu bu dönemde sen cesursun. Ne olursa olsun bir çıkış yolu buldun. Eğer şuan hepimiz yaşıyorsak senin sayende. Sen o kadar mükemmel bir kızsın ki, kocaman bir yüreğin var."

DamerWhere stories live. Discover now