38. büyük yangın

678 42 30
                                    

Yaşlı amca- giderdi hoşuma

Keyifli okumalar canlarım 🦋

********

Eren'e inanamayan gözlerle baktım. Bu benim için çok çok değerli bir şeydi. Gözlerimi kırpıştırırken kirpiklerimin arasından bir damla yaş düştü. Eren'e mutlulukla bakmaya devam ederken yanımıza bir görevli gelip orta boyutta ki pastayı Eren'e uzattı. Eren pastayı eline aldıktan sonra üflemem için pastayı havaya kaldırdı.

"Dilek tutmayı unutma güzelim."

Bir damla daha göz yaşı aktı gözümden.

"En büyük dileğim gerçekleşti ki zaten." Dedim titreyen sesimle. Eren söylediklerimle gülümsedi. "Olsun, başka dilek dilersin sende." Dedi gülümsemeye devam ederek.

Allah'ım nolur hep çok mutlu olalım.

Derin bir nefes alıp mumları üfledim. Mumları söndürdükten sonra herkes alkışlarla bana eşlik etti. Eren arkasını dönüp arkasında duran çalışana pastayı geri verdikten sonra yavaş yavaş güzel bir şarkı çalmaya başladı.

Eren'in gülümsemesi genişlerken cebinden bir kutu çıkardı. Kutu beyaz renkteydi ve orta büyüklükte birşeydi. Eren dizlerinin üzerine çöküp kutuyu açtı ve konuşmaya başladı.

"İyiki doğdun. Herşeyinle, doğrunla, yanlışınla iyiki doğdun güzelim. Bir gün tekrar önünde böyle diz çökeceğim ama o gün sana hediyeni vermek için değil, benimle evlenmen için yalvarmak adına diz çökeceğim. Ömür boyu benim güzelim olman için yalavaracağım fakat o gün maalesef bu gün değil."

Derin bir nefes alıp kutuyu açtı ve açar açmaz gözüm kutunun içerisindeki kolyeye takıldı. O kadar güzel bir yapısı vardı ki..

İnce bir zincirin ortasında yıldız şeklinde beyaz bir taş bulunuyordu

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

İnce bir zincirin ortasında yıldız şeklinde beyaz bir taş bulunuyordu. Bu doğal bir taştı ve etraf hafif karanlık olduğundan dolayı mor bir ışık saçıyordu.

Hayranlıkla Eren'in elindeki beyaz kutuya baktım ardından yavaş yavaş Eren'in gözlerine baktım. Bana kocaman gülümsüyordu.

"E-eren.."

Eren'in gülümsemesi genişledi ve artık 32 diş sırıtıyordu. Dizinin üzerinden kalktı ve kolyeyi süngerden çıkarıp etrafımda dolanarak arkama geçti. Şaşkınlık içerisinde saçlarımı havaya kaldırıp ona yardımcı oldum. Kolyeyi takarken bana iyice yaklaşmıştı ve kokusu bedenimi ele geçiriyordu.

Kolyeyi taktıktan sonra tekrar alkış sesleri yükseldi. Müziğin sözleri başlamıştı bile. Eren elini uzatınca şaşkınlığımı bir köşeye atıp elini nazikçe tuttum. Elimi bırakmadan avuç içine alıp kendine çekti. Diğer kolunu belime sardığında bende omzuna yerleştirdim elimi. Yavaş yavaş dans ederken diğerleri de bize katılmıştı.

Simidini fırlatırdı
Kaparlardı martılar
Dalgalar korkuturdu
Deniz tutardı yengenizi
Midyeciler bağırırdı
Şafak sökerdi dillerinden
Ah benim o mühürlü dilime
Hiç bi iltifat gitmezdi ama..

DamerDove le storie prendono vita. Scoprilo ora