18. senin elini benden başka kimse tutamaz

1.3K 38 34
                                    

Mervenin utangaçlığından sonra ateşte sucuk pişirip afiyetle yedik merve ağzındaki domatesi bitirip "şu yeni akım çok saçma değil mi?" Diye sordu. "Hangisi?" Dedi zeynep. Merve diğer domatesi çiğnerken eliyle ağzını kapattı "big boy akımı. İnsanlar bu seste sevgililerini paylaşıp duruyor gözümüze soktular" dedi merve. Eren'e bakıp güldüğümde, Eren sırıtmaya başladı bora ise Merve'ye ters ters bakıyordu "çok bakıyorsun herhalde" dedi. boranın sesinde son derece kıskançlık vardı.

"Yok tabiki, sürekli karşıma çıkıyor" dedi.

Bora ters ters bakarak "hepsini teklerim" dedi ve konu kapandı.

Herkes yemeğini afiyetle yedikten sonra erenler çadırın önüne serdiğimiz çarşafın üstüne oturdular onlar sohbet ederken biz sofrayı kaldırdık. Burda bulaşık yıkayamayacağımız için karton tabak,bardak ve kaşıklar getirmiştik hepsini bir poşete koyup ağzını kapattım elimi Peçeteyle sildikten sonra erenin yanına bağdaş kurarak oturdum. Kucağıma bir yastık alıp ellerimle dirseklerimi yasladım, konuşmalarını dinledim.

"Bir gün daha mı kalsak? Ben burda çok huzurlu hissediyorum. herkesten uzak internetten,ailelerden, hayattan.. bir tek merve. " Dedi bora.

"Lan şerefsiz puşt bizi insandan saymıyor musun?" Dedi eren. İçtiğim kola boğazımda kaldı öksürmeye başladım elimdeki karton bardağı yanıma koyup boğazımı tuttum eren ise yavaşça belime vuruyordu. Öksürmem geçtiği zaman kuzeyle birlikte büyük bir kahkaha patlattık.

"Şaka bir yana bende gitmek istemiyorum Zeynep ile yaşamak çok güzel" dedi romantik abim.

Zeynep'in yanakları kızarırken gülümsedi. Eren'e baktım bana döndü "ne?" Dedi gözlerimi devirdim. "İnsan bende istemiyorum der" dedim.

"Kızım sürekli yan yanayız neyini istemeyeyim?" Dedi ona şaşkınlıkla baktım "bu durumdan şikayetçi misin?" Dedim. "ne alaka?" Dedi. Cevap vermeyince "bıktım şu takıntılarından" dedi şikayet edercesine. Kalkıp çadıra girdi beni düşüncelerimde bıraktı.

Sürekli yanyana olmamız dan şikâyetçi miydi?

Bıkmış mıydı?

Ben takıntılı biriydim herşeye takıntım vardı. Herkesten enerjik olurdum fakat en ufak bir söze bütün enerjim sönerdi. Eren benim takıntılarımdan bıkmıştı çok haklıydı bende bıkmıştım. Ona bu yüzden kızamazdım. Herşeye trip atıyordum aslında bu trip değildi ben herşeyi fazla düşünür, kendi içimde kırılır, kendi içimde o kişiyi affederdim. bu hep böyleydi.

Gözlerimden bir yaş akarken Kuzey ayağa kalkıp yanıma geldi yanıma oturup göz yaşlarımı sildi. Beni kolları arasına alıp "üzülme" diye fısıldadı.

Ne olmuştu böyle? Nasıl iki dakika içinde sonumuz hep kavgaya varabiliyordu?

Kuzeyden ayrıldım ayağa kalkıp göz yaşlarımı sildim telefonumu cebime atıp yürümeye başladım kuzey arkamdan gelip "nereye?" Diye sordu. Ona yavaşça dönüp yüzüne baktım elimi koluna koyup "merak etme az birşey dolanacağım. Uzaklaşmyacağım söz" dedim onu rahatlatmak istercesine.

Kuzey "bende geleyim" dedi. Başımı sağa sola sallayıp "yanlız kalmak istiyorum" dedim kuzey yüzüme bakmaya devam edince "lütfen" dedim. Kuzey mecburiyetten başını salladı. İnadını biliyordu daha fazla direnmedi "peki. Bak hemen geleceksin" dedi. Hava kararmıştı, benim için endişeleniyordu. Başımı sallayıp yürümeye başladım. Kablosuz kulaklığımı kulağıma takıp rastgele bir şarkı açtım.

Çok uzaklaşmamaya özen göstererek yakın bir yerde durdum. Karşımda duran kütüğün üzerine telefon ışığını tutup böcek var mı diye kontrol ettim böcek yoktu. Üzerine yavaşça oturup karanlığı izledim.

DamerWhere stories live. Discover now