Allah Var Gam Yok

1.4K 182 226
                                    

Ahmet Kaya ~ Bundan Böyle Yolu Yok

Soğuk ellerimi boynuma yasladım ve o ıslaklığın saniyeler içimde tenimde kurumasını izledim. Yanıyordum. Artık yalnızca içten değil bütün vücudum alev alev yanıyordu. Aynaya bakamıyordum. Kendi yüzüme bile bakamazken Turan'ın yüzüne nasıl bakacaktım?

Adam ısrarla, üstüne basa basa, benim sana anlatamayacağım hiçbir şey yok demişti. Nasıl kulaklarımı tıkayabilmiştim? İkimizi de böyle bir cehenneme nasıl mahkum edebilmiştim!

Ellerimi bir kez daha uzattım musluğun altına ve sensörün çalışmasını bekledim. Soğuk ve tazyikli su ellerime temas ettiği ilk an irkildim. Su parmaklarımın arasından kayıp giderken Qabu'yu düşünüyordum. Mahzeni. Oradan çıkan çocuğu. Eksik uzuvlarını ve asla kapanmayacak yaralarını.

Gözlerimden kontrol edemediğim bir hızla ve yoğunlukla yaşlar boşalırken dişlerimi dudağıma bastırdım. Nasıl olurdu da görmezdim. Nasıl anlamazdım! Turan'ı o mahzene götüren yolların taşlarını ağabeyim değil, ben döşemiştim. Turan oradaysa, en çok benim yüzümden oradaydı. Bir kez olsun görseydim onu, dinleseydim şimdi ikimiz de bir mahzende hayata tutunmaya çalışmak yerine birbirimizde soluklanıyor olacaktık! Suçlu ağabeyim değildi. Kimse değildi. Bendim!

Koltuk altlarımdan tutulup kaldırılana kadar bir tuvaletin zeminine çöktüğümün farkında değildim. Beni oradan kaldıranın kim olduğunu biliyordum. "Çok klişe ama ya! Yakışıyor mu hiç sana? Böyle tuvalet zeminlerinde ağlamalar falan!" Saçmalıyordu. Sanırım o ne dediği çok da anlaşılmayan konuşmalarını yaparak beni hayatta tuttuğunu fark etmişti. "Bir havuza gidelim ister misin? Dibine çöküp bir de orada ağlarsın belki?" Susmuyordu. Konuşmaya devam ettiği her saniye belimden destek vermediği eli ile soğuk suyu yüzüme yediriyordu. Babür de fark etmiş miydi acaba suyun tenime değdiği an buharlaştığını?

Boynumdaki elini itip vücudumu dikleştirdim. Babür belimdeki elini de çekti ama tetikte beklediğinin farkındaydım. "Rütbede miyiz?" Söylemek istediği şeyler vardı. Görüyordum halini. Bu nedenle kaşlarımı havalandırıp reddettim sorusunu. Aldığı cevapla hafifçe başını salladı ve o yüzünden eksik etmediği alaylı ifadeyi yok etti. Bu halini, ilk defa görüyordum. Yüzündeki ifade ile onu tanısaydım ne kadar korkutucu olduğunu düşünür ve yanında nefes almaktan çekinirdim. Öyle bir tondu. "Kendine gel o zaman Ada. Senin stresle baş etme yöntemini anladım ben. Hep durmak, dimdik durmak. O minicik çeneni hep havalandırmak. Anladım. Tamam. Seni bu iyi edecekse ki birkaç dakika önce bir binbaşının içinden geçiyordun, öyle ol. Dimdik dur. Sen, böyle tuvalet zeminlerinden söküp alınacak kadın mısın Ada? Kendine reva gördüğün şey bu mu?" Elinin tersini hafifçe göğsüme vurdu. "Kendinden geçtiğin yerdesin görüyorum hadi de, sevdiğin adama reva gördüğün Ada bu mu?"

Bir kez daha taştı gözlerim. Avuç içlerimi gözlerime kapattım ve Babür'ün sessiz izniyle hıçkırarak ağladım. Direnecek halim kalmadığını görmüyor muydu? Bütün canlarımın tükendiğini görmüyor muydu sahiden? Ellerimi yüzümden çektim ve hıçkırıklarımın arasında elimi savurdum boşlukta. "Nerede olduğunu biliyorsun değil mi Babür?" Bakışları daha da karardı. "O mahzeni biliyorsun değil mi?" Küçük çığlığımla bir saniyeden daha kısa bir an gözlerini yumdu. "Benim yüzüm-."

"Yeter ama saçmaladığın!" Yüksek sesi ile irkilerek geri adımladığımda bunu boş bulunarak yaptığımı bilmesine rağmen pişmanlıkla gözlerini yumdu. "Yeter. Ada." Daha sakin bir ses tonu ile, kelimelerini özenle seçerek devam etti konuşmasına. "Senin yüzünden falan değil. Ne yaşadığının farkında mısın sen? Kardeşim dediğin adamı gömdün. Daha toprağı yeni atılırken ölmediğini, öldürüldüğünü öğrendin. Tam da o anda, sevdiğin adamın babanla tanışıklığını öğrendin. Ada. Normal mi bunlar? Normal bir insan evladında akıl bırakacak şeyler mi? Kuzeninin dosyasını takip ederken sevgilin çıktı karşına. Hamile olduğunu öğrendin. Allah aşkına söyle. Kaç tane insan bu kadar şeye aynı anda direnebilirdi? Kaç kişi aklını kullanmaya devam edebilirdi?"

Turuncu Balonlar & Sonsuz Yalanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin