nihilist | satosugu

34

suguru: satoru biraz kafanı rahatlat diye peşinden gelmedim ama

suguru: saat kaç oldu, neredesin?

suguru: intikam mı alıyorsun?

suguru: senin yokluğunun ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum ben.

suguru: lütfen gel, konuşalım.

—

suguru: ya nereye gitti bu çıldırmak üzereyim

shoko: kim gitti yine ya??

suguru: satoru

shoko: gitme fetişiniz mi var abi anlamıyorum

suguru: çok kötüydü bu sefer

suguru: sana beni affedemez demiştim

shoko: affetmesi için bir şey yaptın mı?

suguru: yapmadım

shoko: e sen hiçbir şeyi değiştirmezsen bir şeylerin değişmesini nasıl beklersin?

suguru: bilmiyorum

suguru: bi bok bilmiyorum ben

suguru: her şeyi geri alsam olmaz mı?

shoko: konuşmaktan bu kadar korktuğun şey ne, çok merak ediyorum?

shoko: korkun ne bilmiyorum

shoko: oğlum yediğin her bokta yanında bu adam vardı senin

shoko: bilmeye hakkı var

shoko: yargılar falan diye mi korkuyorsun anlamıyorum ki

shoko: satoru bu aq

shoko: seni yargılar mı anasını satayım??

suguru: çok iyimser bakıyorsun, herkesin kırmızı çizgileri vardır.

shoko: söz konusu sen olduğunda onun yok

shoko: yoksa enayi gibi dönüp dolaşıp yine sana gelmezdi

shoko: aradım şimdi, açmıyor

shoko: ulaşırsam söylerim

—

shoko: satoru'yu gördün mü bugün?

nanami: her gün görüyorum maalesef.

shoko: şimdi nerede biliyor musun?

nanami: bilmiyorum da kötü gözüküyordu baya.

nanami: sordum cevap vermedi, zaten hiç konuşkan değildi.

nanami: yine mi gitti?

shoko: yok bu sefer gitmedi de fena kavga etmişler sanırım

shoko: yine de gitmedi, ben de şoktayım

shoko: neyse görürsen söylersin

nanami: peki.

—

yuuji: hojom bi şey sorabilir miyim??

yuuji: hojommmm

yuuji: :(

—

yuuji: hojom kayıp

megumi: keyifsizdi bugün zaten, kafa dağıtıyordur

yuuji: merak ederim ama ben :(

megumi: bir deneyeyim ulaşmayı

—

[megumi yazıyor...]

[shoko yazıyor...]

shoko: aynı şeyi sormaya geldik sanırım :D

megumi: yani siz de bilmiyorsunuz?

shoko: hayır

shoko: okuldan çıkınca nereye gideceğini söylemedi dimi?

megumi: aslında bugün bizi sinemaya götürecekti ama özür dileyerek erteledi

megumi: onun harici hiçbir şey konuşmadı, hiç boş yapmadı ilk defa böyle gördüm

megumi: dersi anlattı ve gitti.

shoko: tamam siz takmayın kafanıza, döner o birkaç saate.

shoko: git uyu, saat geç oldu.

megumi: bebek değilim

shoko: yanlış biliyorsun araştırmanı öneririm

shoko: sütünü de iç

—

shoko: yani kimse bilmiyor nerede olduğunu

shoko: çocukları sinemaya götürecekmiş ama ertelemiş

shoko: normalde asla yapmaz böyle bir şeyi

suguru: biliyorum, söz verirse tutar o.

suguru: aramaya mı çıksam?

shoko: koca şehrin neresini arayacaksın?

shoko: gelecek önünde sonunda, gidecek başka yeri mi var

shoko: bırak biraz kafasını dağıtsın

suguru: ama dayanamıyorum, merak ediyorum

shoko: o da ediyordu

suguru: satoru'nun eksikliğini hissettirmeyeyim mi dedin?

shoko: yani kusura bakma ama demem lazımdı bunu

shoko: o zaman da başının eti yenen ben olmuştum

suguru: ne desen hakkın zaten gönder gelsin

—

suguru: bok gibi bir şeymiş anasını satayım

suguru: evde oturup sen gelecek misin diye beklemek, nereye gittin diye endişelenmek

suguru: tahmin ediyordum ama yaşaması başkaymış

suguru: çok kez yaşattım sana böyle boktan duyguları

suguru: nasıl hâlâ sevebiliyorsun beni?

suguru: sen haklıydın, senin sevgine laf etmek benim gibi aciz bir herife düşmez

suguru: senin sevgin çok güzel, çok temiz

suguru: koşulsuz ve sonsuz

suguru: ben ona layık değilim

suguru: lütfen geri dön...

—

çok yoğun bir haftaydı ve hastayım,,
ancak bu kadar yazabildim