" Defne birazdan okeye dördüncü lazım mı diye soracaksın diye korkuyorum." Ensesindeki el yavaşça gevşedi Ömer'in.
" Ay aşko ben o oyunu bilmem ama güzel taş çalarım olur mu?" Kaşlarını çatmış olsa bile ilgi odağı şuan kaskatı kesilmiş, ensesini ovuşturmakla meşguldü Ömer.
" Taş mı çalarsın?" İlk soru Ömer'den gelirken, ikinci bir soru ise Hakan 'dan gelmişti, şaşkınlıkla.
" Hem de oyunu bilmeden?"
" Abinizi çaldım taş mı taş işte... daha ne çalayım? Aaa sizde ." Gözünü bir an için, sevdiği adamdan ayırdı kadın, odağı başka bir yerde olsa bile hemen yönünü Ömer'e çevirmişti.
Çevirir çevirmez de' eliyle ciddi bir şekilde ensesini okşadığını gördü. Bir anlık iç çekişinden sonra; "Özür dilerim ." demiş yanağına buse kondurmadan hemen önce " Canın mı acıdı elim biraz ağırdır benim (!) Diyerek 'de mahcupluğuna ekleme yapmıştı ki...
Ani bir gürültü ani bir zemine düşme ve o düşmenin zemin de yarattığı yankı hızı ve de ardından o yankının bıraktığı ses... Odanın içine öyle bir düşmüştü ki tekrardan bütün dikkatleri üzerine toplamıştı.
'Defne ise Ömer'in kucağına zıplamıştı.'
O topluma yayılan hız, yankı, sesin eseri Tolga 'ya aitti Gaz Kaçıran Tolgaya...
Evet , gözleri kapalı sürekli boynu bir sağ bir sola hareket eden , dili aynı hızla ağızının içine girip aynı hızla geri çıkaran Gaz Kaçıran Tolga uyuya kaldı koltukta tepetakla beynin üstüne düşmüştü.
"Heh şimdi tam tamına beynine kan ulaştı." Ellerini o yankı da Ömer'in omuzlarına yerleştirmişti.
" Ömer beyin kanaması olabilir bir baksınlar mı-" Kadının cümlesinin adamın osurması bozmuştu herkesin midesi bu kokudan rahatsız olurken mideleri de bulamıştı. Defne Ömer'in kucağından uzaklaşmış koşarak lavaboya girmiş kapıyı ardından kapatmıştı.
" O rahatladım osurma provası, metabolizma osurmaya hazır. Bir iki üçççç! HAZIRRR!!!" İkinci bir osurma seansı sonrası Kemal hava almak için pencere kenarına koştu. Amacı camı açmak temiz bir hava almak ve bu ortama yayılan kokudan uzaklaşmaktı.
Metin, Hüseyin odadan dışarı çıkmak için Ömer'e baktıklarında ağızlarını elleriyle kapatıyorlardı.
Eliyle ' gidin ' işareti yaparken bir yandan da vücudundaki yaraya inat yataktan kalkmaya çalışıyordu Ömer.
" Tolga senin osuruğunu sikim." Ağız içinde mınıldanır gibi gelse 'de açık beyan küfür etmişti dişlerinin arasından.
" Hahaaaa sen o işi unut kardeşim beni de havada tut, hava da tut dedim, çünkü benim osuruğum hava gazı olduğu için inci tanesi gibidir hayatta bir daha molekül gibi bir araya gelmezler. "
Yanına gelen Hakan yardımıyla yataktan kalkarken gözü Hakan'ın belindeki silaha takıldı Ömer'in.
" O zaman osurduğun hücreleri tek tek sikim Tolga."
" O da zor çünkü -" Ömer, Hakan'ın belindeki silahı çok atik bir şekilde alarak;
" KONUŞMA LANNNN! KONUŞMA!!!" Tolganın bulunduğu ortama sıkarken çoktan düştüğü koltuğa iki seksen uzandığını gördü Ömer İplikçi.
' Ne ara zeminden kalkıp ne zaman o koltuğa uzanmıştı hepsi Ömer'in beynin içinde soru işaretiyken , Defne'nin öğürmeleri, kurşun sesine karışmıştı.'
YOU ARE READING
Mafyanın Bakıcısı
Fan fikciaBir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük kalırdı o derece herkes etrafında kul köle olurken ben sadece etrafında dağ gibi görülen adamlara bakar kaldım hepsi bir ağızdan " abi iyi o...
Mafyanın Bakıcısı-92
Začať od začiatku