Mafyanın Bakıcısı- 64

466 270 61
                                    


Defne' den

Ömer o kişiyi görür görmez gözlerini kapattı burnunan alınan ard ardına alınan nefesler sinirlendiğinin bir göstergesiydi.

Kapınan göz bebeklerinin ardından karşılaştığım tek şey Ömer'imin upuzun kirpikleriydi, kalemle çekilse bu uzun bu kadar güzel olabilirdi.

" Sakin ol." dedim ama içim eridi Ömer'e, her seferinde Ömer'in yeni bir ayrıntısını fark ediyor aşık oluyordum.

Baş parmağımla ensesini kaşıdım yavaş yavaş sakinleşiyordu çünkü.

" Görmüyor musun yaptığını Defne? Hayır bu evde sende varsın tek olsam neyse de.

" Ne demek neyse ne Ömer? " Dediği anda birden bire göz kapaklarını açtı.

" Ya kurşun sana gelseydi?"  Güldüm dediğine kaşlarını çatmıştı hemen.

" Hımm peki..." Baş parmağımla ensesini kaşımaya devam ettim kuzu gibi oluyordu sakinleşiyordu benim Ömer'im.

" Aynı şey senin başına gelseydi, bana gelen kurşun sana gelseydi Ömer'im o zaman ne olacaktı?"

' Ömer'im ' dediğim anda gözleri parladı tatlı tatlı gülümsedi bana bir anda dudağını öpmek geldi içimden.

" Ömer'im..."   Benim söylediğim sözcüğü kendi ağızından tekrarladı.

" Hı hı Ömer'im... Şimdi sakin oluyorsun tamam mı? Bugünkü gülen yüzlü Ömer'imi geri istiyorum ben." Sarılıp yanağını ardından da boynunu öptüm. Çok güzel kokuyordu.

" Sinirlenme bak çocukların geliyor, güzel bi akşam yemeği yiyip eğlencez." Boynumu kaldırıp yüzüne baktım elimi yanağına koyup sakallarını sevmeye başladım.

" Sinirlenmek yok mutlu olmak var tamam." Kafasını salladı uslu uslu benim bebeğim.

Yanağını öptüm.

" Oh bal yanak bu bal yanak!" Dedikten sonra tekrardan başımı omuza gömüp sarıldım sıkı sıkı. Ömer'im de benden farksız değildi hani.

" Oh ne güzelmiş seninle böyle olmak var ya." Dedi ve beni içine sokmak istercesine sarıldı.

Ensesini kavradım sıkı sıkı bi saniye bile ayrılmak istemiyordum.

" Defne bana baksana bi? " Adım ne güzel ağızından çıkıyordu öyle Ömer'in.

Kafamı kaldırıp gülerek yüzüne baktım, kahverengi gözleri öyle derin sıcak nefesi öyle iç yakıcıydı ki altında kavruldum.

Yaklaştı... Kalbim ağızımda attı heyecanlandım, yaklaştı... Nefes alışverişlerim hızlandı... Ani bir hızla dudaklarıma kapandı Ömer.

Öpüyordu beni... bu sefer her öpüşünden farklıydı çok çok farklıydı bu sefer ki öpücüğü tutkuluydu istekliydi diğerleri gibi ' öpmek' için öpüyordu.

Hala havaya sıkılan ateş ve bize sesini duyurmaya çalışan  kişiye inat öpüşüyorduk birimizin içine girmeye hazırlanıyorduk sanki.

Kapının sesini duyduk gelmişlerdi çocuklar, bir saniye dudaklarımızı ayrılıp birbirimize baktık Ömer'ime tatlı gülüş ne güzel yakışıyordu.

Güldüm gülümsedi ve tekrardan dudaklarına kapandı adamım bende yarım kalan öpücüğüme devam ettim kana kana içtim dudağından tıpkı Ömer'im gibi.

Hala ısrarla çalınan kapıya  doğru adım attı perdenin arkasından Ömer, yapacağım birşey yoktu bırakılmıyordum dudağını onunda bırakmaya niyeti yoktu ilk defa.

Mafyanın Bakıcısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin