Mafyanın Bakıcısı-42

1K 332 166
                                    


Defne ' den

" Müdür (!) " diye fısıldadım sesim içime kaçmıştı Ömer'in bana söyledikleri ağır bir taş gibi omuzlarıma binmiş beni de altında ufak tefek yapmıştı.

" Gitti bütün umutlar gitti yarınlar Defne, (!)" dedi ağlamaklı ses tonuyla, hatta ağlıyordu ikinci kez.

Birinci kez de yarış pistinde bana yüzüğü verirken bana veda ederken ağlamıştı Ömer, şimdi bu  o zaman farkında değildim bazı şeylerin yada farkındayım da bu kadar değil.

Şimdi ağlaması birinciden daha fazla yakıyordu canımı  elimi yanağına koydum yanağını okşarken uzayan biçimli sakalları avuç içimi gıdıklıyordu çok güzel gözüküyorlardı Ömer'in kusursuz sıfatında.

Sakallarını okşarken gözlerinin içine bakıyordum o içimi yakıp kavuran kahverengi gözlerin içi boncuk boncuk yaşlarla dolu halbuki hazır ' da akmayı bekliyordu.

" Şist...bitmedi hiç bir şey sen sakın ağlama tamam mı?"
desem de benimde gözlerim dolmuştu Ömer'in dolu gözleri karşısında.

"Sen niye ağlıyorsun o zaman?(!) Gitti umutlar yarınlar Defne ben seni yine kaybettim yine kaybettim..." Dediği anda gözlerinden yaşlarla birlikte ağlamaya başladı.

CİDDİ CİDDİ ÖMER AĞLIYORDU ŞUANDA! KIYAMAM AMA BEN SANA YAAA!

' Ağlarken dudakları büzüşüyordu bebek gibi hatta benim adamım bebekti bebek!! (Gözlerinden kalp çıkan kedi emojisi...♾'

' Gözlerinden yaşlar akarken , dudakları büzüşürken,  gözlerinde çocuk masumluğu vardı. '

Sakallarını severken titrek sesle konuştum " Tamam ben bulacağım oğlumuzu sen ağlama söz veriyorum bulacağım (!)" Deyince hep büzüştü dudakları gözlerinden yaşlar yanaklarına düz bir çizgi halinde düşerken diğer elimi yanağına koyup başını ellerimin arasında sabitledim.

Ellerimle iki yanaklarından akan yaşları silerken tenin yumuşaklığı çok hoştu ah Ömer ah... Sen bana ne yapıyorsun böyle? Aynı zamanda da yanaklarını severken halbuki hazır da yaşlar geliyordu akmasına izin vermeden onları da siliyordum.

" Bende geleceğim Defne (!)" Gözlerimin içine bakarken dik dik başımı iki yana salladım.

" Hayır dedim Ömer iyi değilsin." Kesik kesik nefesler alıyor yerinde sallanıyordu. Başını ellerimin arasında tutmasam yere düşecekti.

" Defne abla?" Diye bana seslenen Ömer'in oğluna baktım o öyle diyordu yanındaki adamlarına Ömer'in sağ tarafında duruyor elini sıkı sıkı tutuyordu.

Sesi de ağlamaklı geliyordu o da ağlamıştı bizim gibi gözlerindeki yaşlar ve sesindeki titreşim, göz bebeklerinin içinin kızarık oluşu onunda bizimle birlikte ağladığının habercisiydi.

" Sen niye ağladın oğlum?" dedim ama gözleriyle Ömer'in sol kolunu ve onunla birlikte sol elinin üstünü gösterdi. Kol iç kısmından oluk oluk  kan akarken damarından elinin üstünden zemine damla damla kan damlıyordu.

"Abim ağladı Defne abla onun ağlamasına dayanamıyorum." diyordu ama ben onu duymuyordum ki. Benim odam Ömer'in koluydu. Ve onun kanları.

Başımı Ömer'e çevirip gözlerimi büyüttüm. Rengi sararmaya başlamıştı. Gözleri kapandı kapanacak ama bana bakmak için direniyordu göz bebekleri küçülmüştü.

" İyiyim ben Defne bak gözlerimi açık tutabiliyorum." Dediği gözler daha küçülmüş minnacık olmuştu yarı   açık gözler arada kapanıyor upuzun göz kirpikleri ile beni tam kalbimden vuruyordu Ömer beycim.

Mafyanın Bakıcısı Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz