Yazardan
Ömer'in dudaklarından çıkan ' beş harf ' her şeyi açıklıyordu aslında 'TOLGA' Gaz Kaçıran Tolgaydı pankartı açtıran ;
" Başın büyük bir belada ben dost! Olurum sana tost! Hahaaaa ." Gözleri ile etrafını taradı Ömer, aradığı kişi ise Tolganın ta kendisiydi.
Gözleri aradığı kişiyle buluştuğunda ise onu beyin aşağı koltuktan sarkmış bir vaziyette görmüştü.
Ayakları koltuğun üst kısmında kalırken elleri gövde kısmında birbirine kenetli bir şekilde duruyordu Tolga ve de gözleri açıktı.
Gözlerinin açık olmasının yanı sıra bakmayı sürdüren; Defne, Ömer, Kemal Hakan, Hüseyin Metin, için anlamsız bir şeydi hepsinin içinden geçtiği tek ortak bir düşünce vardı.
' Nasıl olsa gözleri açıktı.' Yavaş hareketlerle boynunu oynatmaya başlatıp " Ağan niki nağan gidi." Boynunu oynatmayı durmuş kısa olmayacak bir zaman diliminde tekrardan boynunu oynatmaya başlamıştı Tolga; Bu sefer daha hızlı daha hareketli " Ağan niki nağan gidi , Ağan niki nağan gidi. " Demiş hem cümleleri ikiletmiş hem de boynunu oynatmayı durdu adam .
Açık olan gözlerini nihayet kapattığında; " Abi bu ne yapıyor?" Diyen Kemal'in sorusunu şöyle cevaplamıştı Ömer İplikçi, ama gözleri dahil her hücresiyle Tolgayı izliyordu.
" Ne bilim oğlum herhalde beynine kan gidiyor tuhaf ama bende ilk defa görüyorum bunu böyle aq."
Kapalı olan ela gözler bir anda açıldı hem boynu aynı hızla hem de cümlesini hiç nefes almadan söylemiş aynı zamanda da dilini çıkarıp geri sokmuştu Tolga; ama bu hareketlerini şuan için kimse görmüyor dikkatlerini tamamen Tolganın üzerinden çekmişlerdi.
" Yaa küfür etme şapşik." Diyerek Ömer'in dudaklarına aniden birer şaplak atmıştı Defne amacı sevdiği adamın dikkatini üzerine çekmekti.
Öylede olmuştu, şimdi Ömer İplikçinin bütün dikkati her bir hücresi sevdiği kadın Defne İplikçinin üzerindeydi.
Defne kollarını Ömer'in boynuna sarılarak "Sana küfür etmek çok yakışıyor adamım! AMA SADECE bana küfür edebilirsin SADECE BANAAA , KÜFÜR ET BANA ADAMIM KÜFÜR ETTT."
Defne attan kendini bastırırken, Ömer'in ensesini kavradı bu kavrayış tok ve sıkı bir kavrayıştı. Kendine doğru çekişi ile başını sevdiği adamın başına yaslamıştı. " Bana bak KOÇ!"
'İkisinde bir köprüde karşılaşan iki inatçı keçi gibi başlarını birbirlerine yaslamıştı ve bütün kararlılıkla birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı.' Daha doğrusu kadın öyleydi. Adam ise;
"Defne güzelim deve güneşi yapalım mı? Senin için daha kolay olur, ha ne dersin?" Ömer'in ekşiyen yüz ifadesine inat elinin altındaki enseyi iyice kavramıştı Defne.
" Olurr yavru bana uyar yani." Gülüşü kadar sözleri... sözleri kadar göz içlerinin parlaklığı Ömer'i tesir altında bırakıyor Defne'ye baktıkça gözlerinin içi gülüyordu.
" Yaparız sana bir kıyak ayağın alışsın sen yabancı değilsin." Gülerek, söylediği kelimelerin ardından, elmacık kemikleri kızarıyor belirginleşiyordu.
' Çünkü karşısında bu adam varken, utanmak elde değildi, Defne' ye bakarken gözleri ile seviyor gülüşleri ile öpüyordu.'
Ama sözlerinin arkasında durarak nokta değil de sevdiği adama göz kırparak, cümlelerini bitmişti.
YOU ARE READING
Mafyanın Bakıcısı
FanfictionBir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük kalırdı o derece herkes etrafında kul köle olurken ben sadece etrafında dağ gibi görülen adamlara bakar kaldım hepsi bir ağızdan " abi iyi o...