Mafyanın Bakıcısı-38

1.1K 446 252
                                    


Defne' den

'' Kağan!!" Diye seslendim yürüyüp giden adamın arkasından en son Ömer'in ' Kağan' dediğini hatırlıyorum çünkü. O yürüyüp giderken beni de arkasında bırakmıştı.

Bir elimde yastık  düşmesin diye kendime yaslayarak arkasından koştum... koştum koştum. Nefes nefese kaldığımda kolunu tutmuş Kağanı durmuştum.

" Ay dur la götünde motor mu var bu ne gaz? Bu ne hızlı yürümektir arkadaş!?"

Bana bakıp. " Gaz mı? " Dediğinde durgunlaşmış kafasını iki yana sağlamıştı.

'Amına koyayım! Yine yaraya bastım valla , vallahi bilerek yapmadım ya !'

İçim burkulmuştu  birden bire. Bu yüzden " Özür dilerim bilmeden pot kırdım galiba? " Demekle yetindim.

'Ben özür dilemem ki amına koyayım! Ne oluyor bana lan? İy! Pis! Defne.'

Gülümsedi gülümsedim.

"Yok beyaa bizim bir arkadaşımız var da kuru fasulye aşığıydı , yiyip yiyip osuruyordu, osuruğu da bütün evi kaplıyordu amına koyayım. O ana gittim bir an." Tekrardan kafasını iki yana sallarken benim ağızımdan.

" Ha?" Çıkmıştı şaşkınlıkla  dakika başı osuran bir arkadaşınız mı?

' Öhğ!!! Midem bulandı bulanacak bir hayal ettim de.'

Kağan bana baktığında açık olan ağızımı kapatmak zorunda kalmıştım.

" Sen niye beni çevirdin yolumdan? "

" Ha şey ben Ömer'e yaklaşamıyorum." Derin bir nefes alarak başını sola çevirdi.

" Bir dakika beni dinle kimse beni dinlemiyor zaten." Gülerek kot pantolonun cebinden telefonu çıkardı parmak ucuyla. Bu arada bana bakmayı sürdürmüştü.

Nihayet telefonunu aldığında eline.

Telefonda bir şeyler karıştırırken bende öyle durmuş ne yaptığına bakıyordum gülerek yüzü telefona bakarken konuştu.

" Bir dakika dedin süre tutacağım, ben zamanla oynamayı severim de." Göz devirmiş sağ elimde olan yastığı göğsüme yaslayarak her iki elimle sıkı kavrayıp burnumu yastığa gömdüm.

Göz yaşlarıma, burun akıntılarıma rağmen bir kısımda buram buram Ömer kokuyordu. Daha ne kadar olmuştu ki bu adamın kokusunu tanıyalı? Hayır ben ne zaman kokusuyla  nefes alan biri olmuştum?

Kağanın az önce söylediğine karşı " Bana ne senin zamanla yarışından. " Deyip göz kapaklarına daha fazla direnmeyip gözlerimi kapattım.

Derin derin solumuştum kokusunu Ömer'in.

" Valla giderim ha." Şen şakrak sesi kulağıma geldiğinde gözlerimi açmış sıkı sıkı sarılmıştım yastığa.

" Tamam ya bir şey demiyorum sadece beni dinle sadece. " Dedim aciz bir ses tonuyla.

Gerçekten birinin beni dinlenmesine o kadar ihtiyacım var ki.

" Dinliyorum." Dedi gülerek kollarını da göğsünün üzerinde bağlamış baş parmağını  çenesinin altına koymuş beni dinleme modduna geçmişti.

"  Bak ilk önce bende vicdan yok bunda anlaşalım şimdi bana gelip de vicdan deme."

Elini çenesinden ayırıp " onu anladım canım o gün kafede sende hiç vicdan yok be!! " Kollarını çözmüş eski haline dönmüştü.

Mafyanın Bakıcısı Where stories live. Discover now