Mafyanın Bakıcısı -51

795 333 84
                                    


Yazardan

Adam  hastane penceresinden dışarı izliyordu yüzünde kara bulutlar gezerken çatık kaşlarında ise sis bulutu vardı. Gözler keskin bıçaktan daha can alıcıydı.

Gökyüzündeki bulutlar simsiyah olurken üstüne sis, duman  gelmiş bulutların üstünü süslenmişti. Kapkara bulutlar yer yüzündeki Ömer İplikçinin simgesi gibiydi.

Pencereden dışarı bakan adam her dakika, her saniye çatık olan kaşlarını daha çok çatıyordu. Hemen sağ ayağının tarafında olan köpeği kuyruk sallarken arkasında kalan oğulları da yeni gelin misali ellerini bacak arasına sıkıştırıp boyunlarını sol omuzlarına doğru eğiyordu.

Hepsinin boyunları belli bir düzeyde giderken " Ö-m-er! " Diyen Defnenin sesiyle odanın içine bir soluk gelmişti. Ölüm sessizliği yaşayan odada kadının cılız güçsüz sesi Hakan'ın konuşması ile gölgelemişti.

Boynunu kırdığı omzundan sevinçle başını kaldırdı " Ah-anda uyandı uyandı lan! "Demesiyle diğerleri de sol omzuna kırdıkları boyunlarını kaldırdı.

Ömer sol omzundan Defneye baktığında elleri bel boşluğunda birbirine kilitliydi kaşları çatık yüz hatları mimiksizdi, ellerinde kadının kanları mevcutken sol elinin üstündeki sıcak kendi kanı ayak dibine damlıyordu.

" Ö-m-er (!) " Diyerek ağladığında inlemişti. " Bir kez daha sol omzunun üstünden Defneye baktığında arkasına kalan adamlar korkudan boyunlarını sol omuzlarına kırdılar aynı anda.

Defne gözlerini yavaşça araladığında başını döndürdü yastığın üstünde.

" Ömer?" diye fısıldamıştı can havliyle. Gözlerini kapatıp soludu yüzü pencereye dönüktü adamın.

" Abi?"

" Duyuyorum Hakan sağar değilim." Dediğinde Hakan .

" Yok abi ben onu demeyecektim bizim boynumuz tutuldu ellerde bacak arasında yufka oldu."

Çaktırmadan çarpık gülüşünü  sergileyip pencereden dışarı izlerken " Senin için ne yapabilirim Hakan? "  Güldü adam.

" Abi iki dürüm bir kadın budu köfte." Yüzüne arsızca bir ifade yerleştikten sonra Ömer ani refleks ile döndü şaşkınlıkla bakıyordu onlara daha doğru cümleyi kuran Hakana.

Sıra sıra boynu sola yatık sandalyelerde oturan adamlara, odanın içinde kahverengi püf pofuduk koltuk olsa da o bir taneydi.

Ama dördü birden  bir pofuduk koltuğa oturamayacakları için hastane deposundan dört plastikten beyaz sandalyeyi kapıp Defnenin ayak ucuna oturmuşlardı.

"ÖMER! ÖMER! ÖMERRR!!!" Feryat cihan eden kadın yataktan fırlamıştı. Ama bir süre sonra karnındaki bıçak yarası kendinin de artık ömür boyu orada olacağını hatırlattı.

Defnenin aldığı her nefes artık canına batacak nitelikte olduğunun bir acı gerçeğiydi artık. Aldığı bıçak yarası karnın göbek üstündeydi.

Yaranın üzerine teramisin sürüp sargı beziyle kapatmışlardı doktorlar.

" Ah! C-a-n-ı-m can-ı-m yanı-yor." Dediğinde yüzünü buruşturup hemen elini yarasının üstüne bastırdı canı çok yanıyordu nefes aldıkça.

Ömer gözlerini belirte belirte Defneye doğru giderken elleri bel boşluğundaydı her adım sonrası  ellerinden kan damlacıkları akıyordu.

" CANIN ACIYOR DEME CANIN?! "

Mafyanın Bakıcısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin