Yazardan
Ömer zeminde boylu boyunca yatarken baş ucuna belki de dünya tek seveni oğlu Müdür gelmişti. İlk başta köpek sahibinin uyuma numarası yaptığını düşünmüş üstüne çıkıp diliyle ile sakallarını yalamıştı genç adamın.
Çünkü Ömer çoğu zaman uyuma numarası yapıyor diliyle sakallarını yalamasına izin veriyordu.
Yalayıp Ömer'in yüzüne baktı Müdür ama yüzünde hareketlilik olmayınca bir kez daha denedi sebebi ise adam ve köpeği hep böyle yaptıkları içindi. Havlayıp tekrar yalamaya başladığında Müdür bir kez daha havladı ama sonuç aynıydı.
Üstünden atlayıp baş ucuna geldiğinde ardı ardına kesilmeyen havlamaya karşın son kez babasına baktı Müdür. Yine aynı surat ifadesiyle karşılaşınca kapıya doğru koştu büyük bir havlama sesiyle ev yıkılıyordu sesinden Müdürün.
Arka patileriyle ayağa kalkıp ön ayaklarıyla kapı koluna asıldı açmak için, tam çevirdiğinde dört ayağının üstüne düşmüştü.
Arkasına bakıp koşarak havladığında Ömer'in başına gelmişti tekrar denemek için bir kez daha yaladı ama bu sefer anlını tabi. Eskisinden daha büyük bir şekilde havlayıp kapıya geldiğinde arka partilerinin üstünde yükselip ön patileriyle kapı kolunu ve havlamaya başladı.
Havlamakla birlikte kapıya kafa atıyordu. Kapının açılmasıyla bir adım kapıdan uzaklaştı ve havlamaya devam etti.
Kemal gelmişti.
" Müdür niye bağırıyorsun abicim?" dedi gülerek ona baktığında köpek masum masum da Kemal' e baktı ve ardından havlayarak koşmuştu hızla Ömer'in baş ucuna.
Gülen yüzü bir anda ciddileşirken Ömer'in yanına koştu hızla.
" ABİ!!!!!! ABİ!!!!! " elini başına getirip saçını okşadıktan sonra işaret parmağıyla şah damarını tuttu. " Nabız atmıyor (!) Metin!!! Ambulans çağırın!!!! Metin!!!! Hüseyin!!!!! Abi!!! " dediğinde gözleri Müdür ile buluştu. Sesi ağlamaklı çıkıyordu Kemal'in.
Köpeğin gözleri yaşlarla doluydu koruma gibi. Titrek ses tonuyla.
" Yok abicim babanın uykusu gelmiş de uyuyor bakma öyle (!)" deyince Müdür başına gelip sakallarını yalamaya başladı ardından da havlamaya Ömer'e. Bir hareketlilik olmayınca tekrardan Kemal'e bakıp havlamaya başladı gözlerinden yaşlar akıyordu yanaklarından köpeğin.
Metin ve korumalar içeri girip Ömer'i öyle zeminde boylu boyunca yatarken gördüklerinde duraksayıp baktıklarında.
Kemal gözlerini kaçırıp adamlara baktı " ne duruyorsunuz!!!!!! Ambulans çağırın!!!!!!!!!!!! Araba getirin çabuk!!!!!!!!!! Araba!!!! Getirin!!!!"
Korumaların bir tanesi hızla evden çıktığında bir tanesi ise telefonda adres vermekle meşguldü.
" Pendik****" sesi ağlamaklı gelirken korumanın telefonun ucundaki kişi adresi almakla güçlü çekiyordu.
"Beyefendi anlamıyorum tekrar eder misiniz?"
" Beyefendinin amına!!! Pendik***"
" ABİ ARABA HAZIR!!!! " dediğinde kapı ağızından içeriye doğru bağırmıştı koruma. Telefonda konuşan koruma ise telefonu kapatmış Ömer'i kaldıran adamlara yardım ederken Kemal bağırmıştı.
" Dikkat edin yavaş!" dediğinde bir koruma Ömer'in başını çekmişti. " Yavaş dedim yavaş!! Neyini anlamıyon!!! Yüzünü çevirip " pardon abi." Dese de Kemal bir kıl olmuştu adama.
أنت تقرأ
Mafyanın Bakıcısı
قصص الهواةBir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük kalırdı o derece herkes etrafında kul köle olurken ben sadece etrafında dağ gibi görülen adamlara bakar kaldım hepsi bir ağızdan " abi iyi o...
