Sana birkaç şey öğrendiğim hakkında Yazmıştım. Bunların bir kısmı annem hakkındaydı. Şu an gönüllü olarak çalıştığım kilisede eskiden bir rahibeymiş. Bunu okuduğun zaman oldukça şaşırmış olmalısın. Bilirsin ben böyle şeylere hiçbir zaman ilgi duymadım. Ama savaş bakılması ve eğitilmesi gereken bir sürü çocuğu ortaya bıraktı. Neyse ki benim gibi yarım bir adamın bile ne kadar az olursa olsun sunabileceği bir şey var. Onlara eğitimlerinde yardım ediyorum.
Bazen bu çocuklar bana seni hatırlatıyor. Senin ara mahallelerde geçen çocukluğunda yaşadığın zorlukları düşünüyorum ve sana olan hayranlığım daha da artıyor. Bu çocuklara okumayı öğreterek hayatlarını biraz da olsa kolaylaştıracağıma inanmak istiyorum.
Keşke bir gün bu çocukları ziyaret edip tanışabilsen, seni seveceklerine eminim.
Bu savaşın biteceği anı sabırsızlıkla bekliyorum, son kez de olsa seninle yeniden karşılaşmanın pek de gerçekçi olmayan bir hayalini kuruyorum.
Saygılarımla,
Erwin.'
Ekim 1917
' Sevgili Levi,
Dışarıdaki dünya delicesine akarken ve değişirken bu dört duvar arasında hiçbir şey değişmiyor gibi geliyor. Yatağıma uzadığımda sanki zaman duruyor ve sadece ben varmışım gibi hissediyorum.
Doktorumun istememesine rağmen yeniden gazete okumaya başladım. Gerginliğimi artıracağını, şu ana kadar çok iyi yol kattettiğimi ve bunu mahvetmemem gerektiğini söylüyor. Ama onu dinleniyorum. Gazeteleri almaya da sayfalarında senin adını aramaya devam ediyorum. Sanki dünya tersine dönmeye başlamış. Yıllar önce biri bana Rusya'nın çarlıktan çıkacağını Amerika'nın Avrupa da bir savaşa katılacağını söylese ona gülerdim. Ama şu an bunlar tam olarak olan şeyler. Birkaç yıl içinde değişen şeyler inanılmaz.
Her zaman İngiltere'nin kendi devrimini ne zaman gerçekleştireceğini merak etmişimdir hatta bazen buna öncülük edenin ben olacağımı hayal etmiştim. Şu an başımı sokacak bir çatıdan ve sıcak bir yemekten başka bir şeyin hayalini kurmuyorum.
Bir de sen, Levi. Neredeyse her gece rüyama giriyorsun.
İngiliz ordusunun yeni bir komutanla Suriye ve Filistin tarafına doğru yola çıktığını duydum. Yıllar önce Mısır'da yaşadığımız gibi bir şey yaşayacağınıza inanamıyorum. Gerçekten hayat tam olarak böyle mi? Bir şeyi bir sürü kez tekrar mı yaşatıyor?
Savaşın biteceğine olan inancımı kaybediyorum hatta kaybettim sayılır.
Senden bunu istediğim için beni bağışla ama eğer içinde bana dair en ufak bir acıma duygusu kaldıysa, lütfen bana bir cevap yaz. Sadece hayatta olduğunu bilmem için. Tek bir kelime bile yeterli. Yemin ederim.
Saygılarımla,
Erwin'
Şubat 1918
'Sevgili Levi,
Bu can sıkıcı belirsizlik hiç bitecek mi?
Uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum. Ölümün o korkunç yüzüne şahit olduktan sonra ağırlığı yeni yeni vuruyor. Eskiden etkilenmeden karşıladığım üst üste yığılmış cesetleri gazete karosunda gördüğümde ürpermeye başladım. Her seferinde sanki senin de bedenin orda çürüyormuş gibi bir ağırlık çöküyor üstüme.
Ölümü barışçıl bir kaçış olarak hayal ederken ne düşündüğümü bilmiyorum. Şimdi düşününce o kadar saçma geliyor ki.
Bazı kabuslarımda unutulmuş bir yerde yatan bedeninin vahşi hayvanların ziyafeti olduğunu ve benim yaşlanmış ve yalnız olarak öldüğümü görüyorum. Londra'daki o anıtta senden çok ama çok uzağa gömülüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1918 •Eruri•
Fanfictionİngiltere'de yıl 1918 ve savaş yeni bitmişti. Erwin bu savaşta bir kolunu kaybetmişti; Levi ise bundan biraz daha fazlasını kaybetmişti. Birbirlerini son görmelerinin üzerinden iki yıl geçmişti ancak Hange'nin onları tekrar bir araya getirmek için b...
