1918 •Eruri•

21

"Bunu düşünmenize gerek yok." dedi arkasından bir ses. Hange kafasını kaldırıp sesin olduğu yöne döndü. Seslenen kişi gözlüğünü ona uzatıyordu. Merceklerden biri parçalanmıştı ama hiç yoktan iyiydi. Gözlüğünü taktığında başında duran kızın Historia olduğunu ve ona gülümsediğini gördü. Arkasında park halinde askeri ambulans duruyordu.

"Onu tedavi edeceğiz."

Hitch ve Sasha aracın arkasından getirdikleri sedyeyle onlara koşuyordu. "Geç kaldık ama burdayız." Moblit sedyeye yatırdılar. Sasha gülümseyerek Moblit'e baktı. "Merak etmeyin efendim. Size gücünüzü geri kazandıracak harika bir çorba tarifim var."

"Sanırım buna hayır demem." Moblit kibarca güldü ve gözlerini kapattı.

Ambulansa taşındıktan sonra arkadan bir ses yükseldi. "Göründüğü kadar kötü değil!"

Ymir kafasını pencereden dışarı çıkardı. "Eren, Historia hareket etmeden yat dedi ve sen hala bi oraya bi buraya gidiyorsun. Dikişlerin yırtılırsa yeni dikişlerini başka yerlere yaparım."

"Çocuklar..." Hange'nin gözleri yaşarmış, yüzünde rahatlamış bir gülümseme oluşmuştu

Ama onlara teşekkür edemeden uzaktan gelen başka bir patlamanın sesi onu bir anda ayağa kaldırdı.

"Neydi o?" Sasha ambulansın arkasından dışarı atladı ve tarlaya baktı. Tarlanın ortasında toplanmış bir grup insan tartışıyordu.

Hange gözlüğünü düzeltti. Çocuklardan birini tanıdı. "Armin?"

Çocuk elindeki silahla ayakta duruyordu; Mikasa yanındaydı, Bertoldt ve Reiner'ın üzerine yürümeye çalışıyordu. Annie aralarında oldukça kaybolmuş görünüyordu.

Hange onlara yaklaşırken, Armin'in "Geride dur Mikasa." dediğini duydu.

"Onlarla anlaşmanın hiçbir yolu yok." diye bağırdı Mikasa. "Onları öldüreceğim" diye karşı çıktı.

Armin silahını indirdi. "Bekle-"

“Eren'i ve Connie'yi öldürmeye çalıştılar!” Kız isyan edercesine bağırdı.

"Hala anlaşabiliriz..."

"Armin!"

"Herkes dursun!" Hange sonunda yanlarına gelmeyi başardı. "Neler oluyor?"

Mikasa "Armin, bilgi karşılığında Annie'yi takas etmek istiyor" diye açıkladı. "ama bunun faydasız olduğunu biliyorum."

"Efendim! Alman komutan bu çatışmayı bizim başlattığımıza dair bir şeyler söylemiş. Bunu sizde duydunuz değil mi?"

Annie sonunda, "Bana ne olacağı umurumda değil." dedi gözleri hâlâ yerdeydi. “Ve onlarında umurunda değil. Ne yapacaksa  yap, elinize düşerek her şekilde öldüm zaten."

Reiner ve Bertholdt'un yumruklarını sıkmalarını izleyen Armin "Bence yanılıyorsun." dedi hafif bir gülümsemeyle. "Sizin gibi hainlerin bile kaybedecek bir şeyleri var."

"Bırak gitsin." diye inledi Bertholdt. "Savaş bitti. Komutanımız öldü, seninki de öyle. Artık onun sana bir faydası yok."

“Komutanınızın ne demek istediğini bana söylerseniz gitmesine izin veririm.” Armin'in kararlılığı sesine yansıyordu. "Bunu başlatanın biz olduğumuzu söylerken ne demek istedi?"

İki Alman çocuk birbirlerine baktı. Reiner gözlerini sıkıca kapatıp konuşmaya başladı.
"Reiss ailesi.."

"Reiner!" Bertholdt onu susturmaya çalıştı ama Reiner çoktan dizlerinin üstüne çökmüş, yenilgiyle yere bakıyordu.