27

355 28 5
                                    

Yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, keyifli okumalar💜

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, keyifli okumalar💜

💟

6.sınıftayken, sadece bir veli toplantısını kaçırdığı için arkadaşlarımın annemle ilgili söylediklerini hatırlıyordum. Beni kışkırtmak için 'seni sevmiyor' tarzı cümleler kurup, tüm enerjimi emmekti amaçları. Sırf bu yüzden çocuk aklımla annemle bir gün boyunca konuşmamıştım. Ve sonuç olarak bir hafta boyunca her gün benimle okula gelmiş, sınıfıma kadar bırakmıştı. Gerçi bu zaman da 'hala büyümedin mi sen?' diye saçma sapan cümlelere maruz kalmıştım.

Neydi bu çocukları bu kadar kötü zihniyete iten? Amaçları durmadan incitmekti çünkü. Evlerindeki anne ve babalarının yansımaları olduklarını anlayabiliyordum. Muhtemelen hiçbir şeyden memnun olmayan, daima bir kusur bulmaya hazır iki insanın dünyaya getirdiği bir çocuk. Veya çocuklar.

Peki aynalayacağı ebeveynleri olmayanlar nasıl büyüyordu? Kendi kendine büyümek mi? Tam olarak yarım büyümekti bu. Yarım kalmak, bir kanadı olmadan uçmak, sırtını hiçbir zaman birine yaslayamamak ve güven probleminin kaynağı.

"A-annen mi?" diye sordum duyduğuma inanamayarak.

Annesini Aslı'nın doğumunda kaybettiğini söylemişti bana. Ki, Aslı da aynı şeyi söylemişti. İkisi de bir yalanı mı saklıyordu, yoksa birisi yalana inanan, diğeri bizaat yaşayan taraf mıydı?

"Annem." dedi.

Kendi kendini onaylamak bile yük gibi geliyordu şu an ona, ses tonundaki yorgunluğu hissetmiştim.

"Nasıl olur? Hani Aslı'yı dünyaya getirirken.."

"Ben de öyle sanıyordum, 2 yıl öncesine kadar. Biraz kurcaladıktan sonra her şeyi öğrenmiştim o zamanlar."

2 yıl öncesi. Ortak noktalarımıza bunu da eklemeliydim. 2 yıl öncesi çok ağırdı.

"Neden saklamış ki sizden ölmediğini? Ya annen, nasıl bu hale geldi?"

Ellerini birleştirirken, sertçe yutkunup, gözlerini yeniden pencereye çevirmişti.

"Her şey o kadar karışık ki, nasıl anlatmalıyım, hangi ucundan tutmalıyım bilmiyorum, Hilal."

"Pekala, en başına gidelim. Aslı'nın doğduğu güne. O gün bir şeyler olmalı. Annen, yani onları istemedi mi?"

Seni istemediği gibi.

"Annem, çok genç yaşta evlendi babamla. Babam gizli bir devlet çalışanıydı, bir nevi Engin komutanım gibi düşün. Herkesin bildiği işi başkaydı, ama asıl işi gizli tutuluyordu işte. Birbirlerini seviyordular, ama dediğim gibi, annem daha 22 yaşındaydı, babam ise 30. Birkaç ay sonra hamile olduğunu öğrendiğinde, istememiş annem. Fakat aldırmak için geç kalındığından, mecburen yaşamasına izin vermiş. Babam istiyordu, ama işi yüzünden doğru dürüst ne onun yanında oldu, ne de çocuğunun."

Kanlı HilalWhere stories live. Discover now