16

664 43 14
                                    

Yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, keyifli okumalar💝

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, keyifli okumalar💝

💟

Ölüm.

Ölümün bende birçok hatırası vardı. Ve bileğimde hatırasını yaşattığım hiç gitmeyen dikiş izlerim vardı. Belki iki ay öncesine aitti, ama ne zaman dokunsam çok acıtıyordu. İlk zamanlar acıyan tenimdi, ama şu an ruhum acıyordu. Her dokunuşumda çığlık çığlığa yapmamam için yalvarırdı hatta. Bu sayede asla unutmazdım.

Yaşam.

Benim yaşamda birçok hatıram vardı, tıpkı diğer insanlar gibi. Fakat bugün silinme günümdü artık, tıpkı ölen insanlar gibi. Yani sanırım.

Elimde sıkıca tuttuğum silahı hızlı davranıp, risk alarak yere sıktığımda irkilerek kendini korumak için bir ağacın arkasına geçti. Ben de yan tarafa ilerleyip iki ağacın ortasında kalmıştım. Nefes aldım, çünkü az önce nefesimi tutmuştum. Olduğum yere bir kurşun sıkıldığında ağzımdan bir çığlık kaçmıştı. Sabrım gerçekten bir zaman sonra bitecekti. Ve ben bilerek kendimi kurşunun önüne atacaktım.

Kaan'ı görmüyordum önümdeki ağaç yüzünden. Kıpırdarsam beynimi uçururdu arkamdaki adam. Eğilerek diğer taraftan çok az başımı çıkarıp ne yaptığına baktım. Hemen saklandığı yerden çıkıp bana doğru geliyordu. Hiç düşünmeden bir tane daha etrafındaki bir yere kurşun sıktım. Ona da sıkabilirdim, ama o zaman kendimi nasıl kurtarırdım bu anıdan, bilmiyordum. Ona bilerek sıkmadığımı fark edecekti bu sefer. O zaman ne olacaktı yine bilmiyordum.

Yavaşça eğildikten sonra onun saklanmasını bekleyip koşarak hemen onun arka tarafına gitmekti amacım. O beni önde bilecekti, fakat arkasından belki bir şeyler yapabilirdim. Elime de birkaç taş almıştım, dikkatini dağıtacaktım bunlarla. Sakince hareket ederken, bir taşı hemen arkamda eski yerime attım ses çıkarması için. Onu görebiliyordum, ama eğildiğim için o beni göremiyordu.

Adrenalin her tarafımdaydı. Böyle yüksek adrenalinden sonra güzelce ağlamak iyi gidiyordu. Sağ kalırsam.

İkinci taşı da aynı kısıma attığımda aklı karışmıştı. Hemen arkasındaydım şu an ve silahımı ona doğrultmuştum.

"Sakın kıpırdayayım deme beynini uçururum. Silahı yere bırak!" diye bağırdım.

Dönmek istemişti, ki bu sırada hemen yanına yere ateş ettim. Nişanımın iyi olduğunu bilmeliydi korkması için. Ve yüz yüze gelseydik korktuğumu anlayıp, beni vurabilirdi.

"Tamam, bırakıyorum yere."

"Üçe kadar sayıyorum. Sakın başka bir şey yapmaya kalkma, yemin ederim acımam. 1, 2 .."

Kanlı HilalWhere stories live. Discover now