7

770 49 6
                                    

Medya; Yiğit Sezer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya; Yiğit Sezer

💟

Ali'den

"Hoş geldin."

Kapıyı açan Mehmet'e başımla selam verirken, içeriye girdim. Kaan'ın işlettiği kulübün alt katındaydık. Bir nevi sorgu odası da denilebilirdi bugünlük.

Üzerimdeki kabanı çıkarmak isterken, düğmelerinin kapalı olduğunu farkettim. Normalde önümü pek kapatmıyordum, ama Hilal her bulduğu fırsatta bunu yapıyordu benim yerime.

Hilal.

Sıkıntıyla bir nefesi dışarıya bıraktım ve düğmeleri çözdüm koridorda yürümeye devam ederken.

Odaya girdiğimde, Merih ve Melih kırık ve eski olduğu belli olan koltukta oturuyordu. Kaan ise odanın ortasında bütün bedenini kalın iple bağladığı adamın kafasından su döküyordu. Beni gördüklerinde ikizler ayağa kalktı ama oturmalarını işaret ettim.

2 gün önceki keskin nişancıydı. Merih onu yakaladığında polise vermemişti, kaçtı diyerek geçiştirmişti. Bir şey konuşmuyordu kaç gündür.

"Bir şey var mı?"

"Bayıltana kadar benzettim, ama konuşmuyor bir şey, şerefsiz."

Kabanımı koltuğa bıraktım. Üzerimdeki ceketi de yavaşça çıkardım ve onu da kabanımın yanına koydum. Beyaz gömleğimin kol düğmelerini açarken, kollarını biraz yukarıya doğru katladım.

"Dilsiz diyorsun yani?" dedim bakışlarımı gözlerini yarım yamalak açıp bana bakan şerefsizde tutarken.

"Herkesin biraz naz yapması normal, şimdi ama bana güzel bir şekilde anlatacak."

"2 yıldır sizi böyle göremiyorduk, komutanım, özlemişim." dedi Melih.

"Özleme, Melih. Bu hale ancak şerefsizlerle karşılaşınca geliyorum. Hayatımda eksik olsunlar artık."

O 2 yılda daha beter durumların üstesinden gelmiştim. Fakat şimdilik bilmelerine gerek yoktu. Boş olan sandalyeyi çekip tam önüne bırakarak oturdum.

"Şimdi, beni yormaman yalnızca fiziken değil, psikolojik olarak da yararına olur. Çünkü genelde ben insanlara dokunmuyorum pek."

Benzetme işleminde Kaan ve Melih daha hevesliydi. Merih genelde keskin nişancılığını konuşturarak küçük bıçaklarla çalışır, uzak bir mesafede durarak oradan garip fantazilerini gerçekleştirirdi yakaladıklarına karşı.

"Siz duyuyor musunuz, anlatacağım dedi sanki?" dedim biraz daha üzerine giderek.

Buradan çıkışı olmadığını biliyordu. Neden son kez bir işe yaramak istemiyordu ki? Çünkü eğer yarasaydı bir çıkış yolu gösterebilirdim.

Kanlı HilalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin