12

769 41 8
                                    

Medya; Hilal🧡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya; Hilal🧡

Bu kadar okuyanın olup da yorum yapılmaması üzücü :''

Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın ve keyifli okumalar💞

💟

Ağlamak bir zaman sonra yetmiyordu. Söyleyemediklerimiz, içimizde ukte kalanlar dolup taştığında hıçkıra hıçkıra ağlardık. O hıçkırıklar kaç tane cümleyi gün yüzüne çıkarırdı, kaç tane duyguyu insanın içinden rahat bırakırdı, sayılamazdı.

En zoru sanırım artık her şeyi kabullenip ağlayamamaktı. Sadece gözlerin dolar, ama içindeki taneler oralarda bir yerlerde sıkışıp kalır. Gözlerini sıkıca kapatıp onları serbest bırakmak istersin zorla.

Bir küçük gözyaşına tüm dertleri sığdıramazsın ama.

Belki de sığardı, bilmiyordum.

Hava soğuktu. Ama şu an olduğum yer sadece bedenimi değil, ruhumu da titretiyordu. Ölümün yuvasındaydım, mezarlıktaydım. Dirisiyle yüzleşememiştim, ölüsünü görmek belki içimdeki iyileşmeyen kurumuş yarayı artık iyileştirirdi.
Sanırım çok uzun süre sessizce burada oturuyordum. Parmaklarıma kadar her tarafım üşüyordu. Derin bir nefes alırken, dudaklarım sonunda aralanma cesaretinde bulundu.

"Biliyor musun, çok kez aklımda yeniden nerede karşılaşabiliriz diye düşünürdüm. Bazen senaryolar kurardım, mesela her zaman gittiğimiz şu evinizin yakınlığındaki parkta, sahilde yemekten asla bıkmadığın balık ekmekçide, her daim 2 külah aldığın dondurmacıda, kulüpte veya herhangi bir sokakta. Sokakları çok severdin, oralarda başı boş gezmek özgür ve huzurlu hissettirirdi sana. Ama hiç böyle karşılaşacağımızı düşünmemiştim."

Son cümlemin ardından yutkunmak istemiştim. Küçük cümleler tonlarca şey kaldırmışım gibi yoruyordu beni.

"Burada sana ne kızacağım, ne de başka bir şey söyleyeceğim. Hatta teşekkür edebilirim. Bugün bu kadar güçlüysem, arkamı birine yaslamamayı bana öğrettiğin için. Seni affetmemekle affetmek arasında kalmıştım birkaç saat önce. Fakat, affetmediğim her saniye aslında hayatımda hep yerinin olacağını anladım. Seni özgür bırakmam lazım, çünkü bana ve hayatıma ait değilsin artık. Yani affedildin, Barış. Bir daha buraya geleceğimi sanmıyorum da. Hoşçakal."

Ayağa kalkıp, üzerimdeki tozları çırptım ve orta yoldan ilerleyip merdivenleri inmeye başladım.

Buraya beni koruyan polisleri arayarak gelmiştim. Yani onlar getirmişti. Ve şaşırdığım başka detay ise, Seren beni yalnız bırakmamıştı. Muhtemelen çok kötü görünüyordum sabah. Yıkılmışlığımı hissetmişti. Sorun değildi. Ben zaten yıkılmış hayatımın altından hep sağ çıkıp o yıkıklığın içerisinde taht kurmayı öğreneli çok olmuştu.

Kanlı HilalWhere stories live. Discover now