3

1.1K 54 15
                                    

💟

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

💟

Pencereden akıp giden damlaları izlerken, arabanın penceresini açmak istiyordum. Ama bunu yaparsam ıslanırdım.

Aramızdaki gerginlik ve sessizlik boğazımı sıkıyordu. Normalde her türlü ciddi durumu alaya alarak ortamı yumuşatırdım. Ama bu sefer birkaç güne ihtiyacım var gibiydi. Hazmetmem gerekiyordu.

Taksi çağırmak istemiştim ama izin vermeyerek beni bırakmayı teklif etmişti. Çok fazla itiraz etmemiştim, boşu boşuna daha fazla sinirlenmek istemiyordum.

"Anneme tam olarak ne dedin dün?"

Kırmızı ışıkta dururken, sorumla beraber birkaç saniye bakışları beni buldu.

"Güneş'in gıda zehirlenmesi geçirdiğini ve onunla birlikte hastanede olacağını söyledim. Başka yakınları yok mu diye sordu, neyse ki, ailesi şu an Eskişehir'de. Annen bunu bilse de sordu ve ben de cevapladıktan sonra onaylayıp kapattı."

Nilay Karakılıç, Engin Karakılıç'ın karısı olduğunu belli ediyordu.

"Güneş'i nereden tanıyorsun diye soracaktım, ama sülalemize kadar biliyorsundur muhtemelen."

Kolumu pencere kenarına yaslarken, elimi alnıma yasladım. Bu sırada yeşil ışık yandığı için yola devam etmiştik. Evi baya uzaktaydı, şehirden uzak olmayı tercih etmişti yani.

"Evinizin hemen önünde bir araba olacak, içinde 4 kişi var. Sezer'ler tutuklanana kadar korumalar orada kalacak."

"Eren farkeder."

Onu da tanıyordu herhalde. Açıklama gereği duymamıştım artık.

"Ona tedbir amaçlı olduğu söylenecektir muhtemelen, polis olduklarını gördüğünde bir şey diyeceğini düşünmüyorum."

"Kaan bu olayların tam olarak neresinde?"

"Niye soruyorsun?"

Omuz silktim.

"Hoş adam, onun da huysuzluğu, kabalığı falan varsa hani bileyim gelin güvey olmayayım."

Göz devirdi.

"Kaç yaşındasın sen?"

"Doğum saatimi de görmüşsündür, komutan. Niye soruyorsun? Gerçi sen unutmuşsundur, üzerimi hiç düşünmeden çizdiğine göre. Kasımda 25 olacak."

Kanlı HilalWhere stories live. Discover now