Bölüm | 283

147 20 4
                                    

RHAEGAL

Boyutlar arası boşluğa geldim, burada Agares ve diğerleri ile buluşacaktım. Mutoh benimle gelmişti, onunla beraber bu savaşı durdurmanın bir yolunu arayacaktık.

"Hükümdarım bundan emin misiniz? Onları durdurmamız gerekiyor, eğer ikna etsek bile yeniden böyle bir şey yapmaya kalkarlarsa," dedi Mutoh.

"Merak etme, ufak bir konuşma eğer çocuklarım benimle konuşmak istemezse anlarım."

Onlar benim için hala çok değerliydi, onları kaybetmeyi göze alamazdım.

"Ama Hükümdarım, onların yaptıkları bir ihanet ve sizde iyi biliyorsunuz Ihanet'in cezası ölümdür."

Her ne kadar istemesemde Mutoh'un dedikleri doğruydu, ihanet ölümle cezalandırılmalıdır.

"Buna ben karar veririm, onların cezasını kendim vereceğim."

Bir iç çektim, "bizi kendi yerlerine çağırıyorlar. Sanırım bizden korkuyorlar."

"Ne?! Hükümdarı ayağına çağırmak mı? Bunlar kesinlikle idam edilmeli!!" Mutoh öfkelenmişti.

"Sorun değil, gidip konuşalım."

"Hükümdar bu gerçekten siz misiniz? Siz asla böyle şeyleri affetmezsiniz. Sanırım evlenmek size yaramadı," dedi.

Gülümsedim, "ondan değil. Eğitim yaptığım üç yıl içinde ailem ile çokça vakit geçirdim. Eğer düzgünce annem ve babamla vakit geçirmiş olsaydım size karşı asla bu kadar katı olmazdım. Bazen ebeveynlerin çocuklarının yaptığı bazı hataları görmezden gelip onlara doğru yolu göstermeleri gerekir."

Mutoh şaşırmıştı, "şimdiye kadar olan her şey benim hatalarımın bir eseri. Sizi başta yalnız bırakmasaydım bunlar hiç yaşanmayacaktı, halkımı bir kenara atıp size yaptırmamam gereken şeyleri yaptırdım. Bir baba olarak yaptıklarımın bedelini ödemem gerekiyor, eğer çocuklarım kötü yola düştüyse bunu nedeni onlar değil, benim suçumdur."

Ophellia için onları savaşa sokmasaydım ve baştan beri doğru yönlendirip gücün en önemli şey olduğunu söylemeseydim. Çocuklarım hiçbir zaman böyle bir hata yapmazlardı, onları eğitememek benim suçumdur.

"Yinede onların ayağına gitmek otoritenizin zayıfladığını gösterir," dedi Mutoh.

Mutoh'a döndüm, "onların yanına gideceğimi kim söyledi?"

Parmağımı şıklattım ve tüm Yüksek Konsey üyeleri aniden önüme geldi. Herkes şaşkın bir şekilde bakıyordu, özellikle Deon.

"Sonunda geldiniz," dedim.

Agares öne çıktı, "bunca zamandır hayattaydın. Bize ulaşmak yerine gönlünce gezdin, eğlendin ve şimdide karşımıza mı çıkıyorsun?" Dedi.

Mutoh dişlerini sıktı, "hükümdar ile düzgün konuş!! Onun hakkında ne biliyorsun ki? Sadece bildiğin tek şe-" Mutoh'a susması için işaret ettim.

"İstediğini söyleyebilirsin ama burda savaşmak zorunda değiliz. Sen benim oğlumsun Agares, seninle savaşmak istemiyorum."

Onlarla yaklaştım, Agares geri çekildi. Arryn gözleri doldu ve bana doğru koşup sarıldı.

"Baba..." dedi.

Kızıma sarıldım ve saçlarını okşadım, "ben yanındayım. Artık dinlenebilirsin," dedim.

Arryn mor gözleri ile bana baktı, "bir evrene gittiğimde eğer bir baban varsa onun omzunda ağlayabilirsin diyen insanlar görmüştüm. O an seni ne kadar özlediğimi fark ettim, beni o günkü gibi yalnız bırakma baba. Beni bir daha hiç yalnız bırakma..."

Ejder Soyu (2. Kitap)   - Bitti. - Where stories live. Discover now