Bölüm | 246

173 22 16
                                    

ARNOR

Boyut kapısından geçip sert bir zemine düştüm.

"O lanet ejderha..." diye düşündüm.

Kafamı kaldırdığımda boynuma bir mızrak dayandı, yutkundum.

"Sende kimsin?" Siyah saçlı ve siyah gözlü biri bana sertçe bakıyordu.

Ellerimi kaldırdım, "b-ben Arnor Arwen."

Adam gözlerini kıstı, "ölü birinin burada ne işi var."

"Ben ölmedim başından beri iblis kralın yanındaydım ve Rhaegal Dragonblood beni şeytani enerjiden arındırıp eşine hizmet etmem için gönderdi."

"Rey mi..?" Adamın arkasından ses geldi.

Sesin geldiği yere baktım, gözlerime inanamadım. Güzel uzun canlı siyah saçları vardı, gözleri daha önce görmediğim kadar yeşildi. Çok uzun bir hayatım oldu ama bu kadar güzel birini gördüğümü hatırlamıyorum...

Yanıma geldi ve endişeli bir şekilde bana baktı.

"Rey seni mi yolladı? O nasıl? Şuan ne yapıyor?"

Aralıksız soru sordu, gözlerindeki duyguyu ilk defa görmüştüm. Bu herkesin dilindeki aşk denilen şey miydi..?

"Şey... Şimdiye kadar iblis kralı ile karşılaşmıştır... çünkü iblis generallerinin hepsi öldü..."

Aniden gözleri doldu, ağlamamak için kendi zor tutuyordu. Bir hizmetli arkadan koştu ve kolundan tuttu.

"Kraliçem lütfen kendinize gelin, böyle duygusal boşluklar sizin ve çocuğunuz için iyi değil."

"Eliya bırak beni..."

"Ama kraliçem..."

"Kocam orda tek başına savaşıyor ama ben... burada durmuş bekliyorum..."

Demek genç ejderhanın eşi buydu, onun bir kraliçe olmasını beklemiyordum ama daha önce hiç böyle özellikler taşıyan bir kraliçe görmedim - hayır. Daha önce hiç böyle insanlar görmedim. Burası gerçekten Edeya kıtası mı?

"Demek efendi Rhaegal'ın eşi sizsiniz, size bakmak için gönderildim..."

Kraliçe sulu gözleri ile bana baktı, "neden kendisi gelmedi..?"

"İblis kralı öldürmeden dönmeyecektir," dedim.

Kraliçe ayağı kalktı ve bana mızrak doğrultan herife sarıldı.

"Ophir, hala bariyeri aşamadınız mı?" Dedi.

"Hayır, çok güçlü. Mutoh bile aşamıyor, bizim aşmamız mümkün bile değil."

Mutoh kimdi bilmiyorum ama bu heriften güçlüyse düşündüğümden daha güçlüdür. Bu haliyle bile kıtadaki çoğu kişiye rakip olabilirdi.

Ophir bana döndü, "demek bir kölesin."

"E-Evet," istemeye istemeye söyledim.

"Sence iblis kralı yenebilir mi?" Dedi Ophir.

"Aslında yenebilir, özellikle son gösterdiği performansdan dolayı onun rakip olabileceğini düşünüyorum."

Ophir gözlerini kıstı, "Eliya ona hizmetçi kıyafetleri giydirin ve işine başlasın. Eskiden bir prensti ama yaptığı suçlardan dolayı artık bir köle," dedi.

"Siz nasıl isterseniz efendi Ophir."

Yutkundum, gerçekten tam anlamıyla bir köle olacaktım.

Siyah saçlı ve siyah gözlü hitmetli yanıma geldi.

Ejder Soyu (2. Kitap)   - Bitti. - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin