RHAEGAL
Beşinci bölgeyi geçip dördüncü bölgeye gelmiştim, burası daha heyecanlı bir yerdi çünkü savaşçı iblisler vardı, burası Cuervo'nun bölgesiydi. Amcam tarafından öldürülmüştü, bu yüzden burada bir general olmaması normaldi.
"İşler daha güzel bir hal alıcak gibi, pekala sizi gereksizler. İblis generali ile savaşmadan önce beni biraz havaya katsanız iyi olur. Buraya gelene kadar çok paslandım."
İblisler üzerime doğru saldırıya geçti, imha silahını zincirli bir gürz yaptım ve Serap adımlarını kullanıp heyecanla saldırdım. Gürzüm ile hepsini parçalamaya başladım, iblislerden biri sırtımı kılıç ile kesti.
Hemen arkamı dönüp suratına gürzüm ile vurdum ve parçaladım. Tüm iblisleri tek seferde yok etmek için daha güçlü bir şekilde saldırmalıydım.
"Ejderha parçacığı," kan alevleri etrafımda toplanıp küçük küçük parçacıklar olmaya başladılar ardından sarı renkte parıldayıp patladılar.
Kaos kurdu ortaya çıktı ve saldırıya geçti, her yer paramparça oluyordu. Burnumdan yeniden kan aktı, görmezden geldim ve önümdeki iblisleri parçalamaya devam ettim.
İblislerden biri karnıma mızrak sapladı, kan alevleri ile mızrağı yaktım ve iblise sert bir şekilde gürzle vurdum.
Nefes nefese kalmıştım aniden terlemeye başladım.
"Siktir neden şimdi," diye düşündüm.
Yeniden kendimi kutsal enerji ile sardım ve bedenimi düzelttim, rahatça bir nefes alıp yürümeye başladım.
Buradaki işim bitmişti, sıradaki bölgeye geçmeliydim.
Yürümeye devam ettim, ayakta zor duruyordum. Kaos kurdu geldi ve ona binmem için eğildi. Gülümsedim ve üzerine çıktım.
Mor tüylerini sıkıca tuttum, Kaos alevlerinden oluşan yelesi çok güzel bir şekilde dalgalanıyordu.
"Hadi gidelim," Kaos kurdu hızlıca koşmaya başladı.
"Uçmak kadar zevkli," dedim.
"Ne yani yerden giden bir kurt benim gibi göklerin hakimi kadar güzel mi hissettiriyor?" Tessarion'un sesinde birazda olsa öfke vardı.
"Hayır, sadece bunun tüyleri var ve çok pofuduk."
"Benim derim, seni her türlü tehlikeden koruyabilir."
Bir iç çektim, "gerçekten kıskanmadın öyle değil mi?" Dedim.
"Hayır," dedi Tessarion. Sonra biraz düşündü.
"Belki biraz..."
"Kimse senin yerini alamaz, bunu unutma."
"Umarım öyledir," Tessarion hala kıskanıyordu.
Diğer bölgeye gelmiştik, "tamam bu kadar kıskançlık yeter işimize dönelim."
Kaos kurdunun üzerinden indim ve gölgeme girdi.
Diğer bölgeye geldiğimde, ağır bir hissiyat vardı. Diğerlerinden daha farklı bir havası ve ezici bir şekilde gelen şeytani enerjisi...
"Buraya düşündüğümden daha erken geldin," önümde benim boylarımda siyah saçlı, siyah gözlü ve kırmızı göz bebekleri olan. Başının kenarlarından öne doğru kıvrılan iki boynuzu vardı.
"Sende kimsin?" Diye sordum.
"Kendimi tanıtmayı unuttum. Benim adım Urmugnt, iblis generalleri arasında üçüncü sıradayım."
"Demek üçüncü, bu kadar ilerlediğime göre yakında iblis kralı ile savaşacağım."
Urmugnt kısa bir kahkaha attı, "üzgünüm ama buradan geçemeyeceksin. Beni diğer aptallar ile bir tutma. Onlar kendini güçlü zanneden bir kaç zayıf iblisti."
आप पढ़ रहे हैं
Ejder Soyu (2. Kitap) - Bitti. -
एक्शनRhaegal gerçekte kim olduğunu öğrendikten sonra tanrılar ile savaşmak için hazırlanmaya başlamıştır. Bundan önce kıtayı feth edebilecek mi?
