Ejder Soyu (2. Kitap) - Bitti. -

Bölüm | 239

RHAEGAL

Diğer bölgeye geldiğimde iblisleri yok etmeye devam ettim. Kan alevinden uçuşan ejderhalar etrafı yok ediyordu, etraf kızıl alevler ile kaplanmıştı.

Ağlayan çocuk ve bebek sesleri, tereddüt etmemi istiyordu ama ben çoktan kararımı vermiştim. Artık buradan dönüşü yoktu, hepsini yok etmeliydim. Kaybettiğim ailemi ve Beatrix'in intikamını almalıydım.

Maskemin içinden burnumdan kan aktığını hissettim, maskemi indirip akan kanı temizledim.

"Neden böyle oldu?" Elimdeki kana baktım.

Gölge hazinesini doğru düzgün kullanmadım bile, sadece Anka ejderini çağırdım ama  bunun gibi bir şeyin olması imkansızdı.

"Devam etmeliyim sadece basit bir kan," elimi sıktım ve yürümeye devam ettim.

Yoluma çıkan her şey kan alevleriyle tüketilip yok ediliyordu. Bu görev düşündüğümden daha zorlu olucak gibiydi, mana sıkıntısı çekmiyordum ama mental olarak kendimi şimdiden yorgun hissediyordum.

"Demek buraya geldin," önümde uzun siyah gür saçlı, mavi gözlü ve başında iki küçük boynuzu olan bir iblis çıktı.

"Bir iblis generali misin?" Dedim.

"Evet ve sen bir ejderhasın öyle değil mi?"

Kılıcımı doğrulttum, "öyle bir şey işte."

"Neden böyle bir şey yapıyorsun? Tek başına tüm iblisleri katletmeyi düşünmüyorsun öyle değil mi?"

Serap adımlarını kullanıp saldırıya geçtim, iblis generali saldırımdan kaçınıp geriye doğru gitti.

Gökyüzünde yüzlerce kan alevinden top oluştu ve yere düşüp patladı. İblis generali kaçmaya çalıştı ama bazı alev topları ona çarptı, tek tek alev toplarını iblis generaline doğru gönderdim böyle fark etmeden hepsini yemiş olacaktı.

Ama iblis generali Şeytani alevleri kullanıp kan alevlerimi yutmuştu.

"Bu düşündüğümden daha ilginç, mana rezervin düşündüğümden daha fazla." İblis generali siyah saçlarını düzeltirken söyledi.

"Benim adım Eand generaller arasında on birinci sıradayım."

"Neden düşük seviye iblisler ile savaşmak zorundayım anlamıyorum, daha güçlü rakipler istiyorum."

Eand güldü, "kendini beğenmiş bir ejderha. Seni burada parçalarına ayıracağım," üzerime doğru obsidyen benzeri kazıklar geldi.

Elimde bir kan Alevi topu oluşturdum ve devasa bir boyuta getirip obsidyenleri yuttum. Gökyüzünde devasa bir Şeytani enerji dalgası hissettim, hemen Serap adımlarını kullanıp oradan uzaklaştım.

"Kesinlikle bu kötü olucaktı," altın ejderham zihin mesajı yolladı.

"Hayır, güçlü bir saldırıydı ama yeterince değildi. Kurtulma şansım çok yüksekti, rütbesinden dolayı  diğerlerine göre zayıf kalıyor ve Kaos Mührü aktif olduğu sürece bana karşı pek şansı yok."

Toz bulutlarının içinden Eand ortaya çıktı, mavi gözleri eskisine göre daha parlak ve canlı bir durumdaydı. Üzerinde siyah bir kıyafet vardı ama gitgide kırmızı renge bürünüyordu.

"Düşündüğümden daha iyisin ejderha, bu kadar genç yaşta bu kadar yetenek... Ejderha kralının varisinden bu beklenirdi."

"Bir iblisten övgü almayı beklemiyorum," etraftaki tüm mana parçacıklarına odaklandım ve hepsini tek bir noktada topladım. Kaos Mührü sayesinde hepsini düzgünce kontrol edebiliyordum.