Bölüm | 253

149 17 4
                                    

CORLİS

Herkes kıtanın fethedilmesi için yavaştan hazırlıklarına başlıyordu, bende sarayın bahçesindeki şelaleye geldim ve mana eğitimimi şelalenin altında yaparak kontrolümü en üst seviyeye çıkarmaya çalışıyorum.

Derin bir nefes aldım ve yıldızlarıma odaklandım, yıldızlarımı ne kadar büyük hale getirirsem o kadar benim için daha iyiydi. On yıldızım birden parıldadı ve daha önce görmediğim bir şekilde etrafımda dönmeye başladı.

"Bu muhteşem," dedi Rouge.

Mana damarlarıma daha mana göndermeye başladım, mana tüketimini azaltmaya odaklanıyordum. Böylelikle önümüzdeki savaşta daha az tüketim ile daha çok verimlilik elde edebilirdim.

Mana damarlarıma durmadan azar azar mana yolladım, bedenimi buna alıştırmaya çalıştım. Kalbimin hızını düşürdüm,  vücudumun ısısını azalttım ve nabzımı yavaşlattım. Ortamdaki manayı bedenime daha çok çekmeye başladım, kendi yıldızlarımdan daha az çekmeliydim.

Etraftaki manaya uyum sağlarsam kendi yıldızlarımdaki manayı boşa harcamış olmayacaktım.
Gözlerimi açtım, mana algım eskisine göre hassas olmuş gibiydi. Derin bir nefes daha alıp verdim. Gözlerimi yeniden kapattım ve etrafımdaki her şeyi araştırmaya başladım.

Gökteki kuşların uçuşu, yerdeki karıncaları, havadaki hafif esen sıcak rüzgarı her şeyi hissedebiliyordum.

"Daha fazlasını yapabilir misin?" Dedi Rouge.

"Bunu deneyeceğim," kendimi daha çok zorladım ve mana tüketimini azaltıp algı alanımı geliştirmeye çalıştım. Algı alanım büyüdü ve tüm şehiri içine alacak şekilde büyüdü, insanları duyabiliyordu. Hareketlerini, seslerini, gülümsemelerini, ağlamalarını.

"Bu gerçekten harika," dedi kızıl ejderham.

Algı alanımı kapattım, gözlerimi açtığımda etraf daha canlı ve güzel görünüyordu. Ayağı kalktım, kendimi eskisinden daha iyi hissediyordum.

"Az önce ne oldu? Algı alanım nasıl bir anda değişti," ben etraftan daha çok mana çekip yıldızlarımdaki tüketimi azaltmak istedim ama üstüne üstlük algı yeteneğimde gelişmişti.

"Bu iyi bir şey artık eskisinden daha güçlü olmuş olursun, algı alanının genişlemesi sayesinde en küçük hareketi bile anlayabilmeni sağlar."

"Evet bu güzel bir şey ve bir şeyi daha test etmek istiyorum," yürümeye başladım.

Her adım attığımda etrafımdaki manayı bedenime çekmeye odaklandım. Durmadan hareket ettim ve çekmeye devam ettim, en sonunda ter içinde kalıp yere düştüm.

"Lanet olsun, Rhaegal bunu nasıl yapıyordu..."

Rhaegal ejderha kalesine geldiğinden beri ilk önce etrafındaki manayı içine çekip onu harcıyordu böylece daha fazla manaya sahip oluyordu.

"Küçüklüğünden beri durmadan yapıyordu ve önceki yaşamında bir tanrı olduğunu unutma."

"Haklısın ama yinede bunu başarırsam gerçekten güzel olucak," dedim.

Aniden leydi Diana yanıma geldi ve soğuk bir içecek uzattı, bana bakıp gülümsüyordu.

"Seni fark edemedim," içeceği kabul ederken söyledim.

"Ejderhan ile konuşmaya o kadar odaklanmıştın ki beni fark edememen normal bir durum," dedi.

Leydi Diana yanıma oturdu ve gökyüzüne baktı, "bugün hava çok güzel öyle değil mi?"

Ejder Soyu (2. Kitap)   - Bitti. - Where stories live. Discover now