Bölüm 272

145 22 13
                                    

CORLİS

Savaşımız hızlı bir şekilde devam ediyordu, anlamadığım bir şekilde bedenimde ejderha pulları çıkmıştı. Bunun ne olduğunu anlamamıştım ama nedense kendimi eskisinden çok daha güçlü hissediyordum.

"Buradan canlı çıkamayacaksın Corlis," dedi Tairel.

"Bunu göreceğiz," kan alevlerinden ejderhalar yapıp gönderdim. Bedenim ısınmaya başlamıştı, daha önce hiç böyle hissetmemiştim.

Tairel beyaz alevlerini kullanıp durdurmayı başardı, ardından devasa fırtınalar oluşturup tüm alanı yok etmeye çalıştı. Kendi askerlerini bile hortumalara kurban etmeye başladı, kendimi sabitlemeye çalıştım ama bu iş düşündüğümden daha zordu.

Yerçekimini kullanıp kendimi dengelemeye çalıştım, Luna'ya baktım. Buradan uzaklaşması gerekiyordu ama hala buradaydı, hızlıca ona doğru gittim.

"Luna!!" Elimi uzattım, kendini tutmakta zorlanıyordu.

Korku dolu gözlerle bana baktı, kolunu tuttum ve onu buradan uzaklaştırmaya çalıştım.

"Hemen buradan uzaklaş burası çok tehlikeli," dedim.

"Seni burada onunla bırakamam," Luna'nın gözlerinden yaşlar gelmeye başladı.

Üzerimize doğru yıldırımlar düşmeye başladı, sıkıca Luna'yı tuttum ve yıldırımlardan kaçındım.

"Sen burada olduğun sürece düzgünce savaşamam," dedim.

"Seni yalnız bırakmak istemiyorum, seni kaybetmek istemiyorum. Seni çok seviyorum," dedi.

Gülümsedim, "merak etme bana bir şey olmayacak. Geri geleceğim."

Luna dudağını ısırdı, "lütfen geri gel."

Luna'yı bıraktım, griffini gölgesinden çıktı.

"Hemen buradan uzaklaşın," fırtına gitgide büyümeye başladı.

Aniden bir portal açıldı, bir kadın eliydi. Luna'nın kolundan tutup portalın içine çekti.

"Hayır!! Luna!!" Çekmeye çalıştım ama kadın çok güçlüydü.

"Baba!!" En sonunda Luna elimden kaydı ve portala çekildi. Griffini peşinden gitti, portal hemen kapandı.

"Hayır... Bu olamaz..." Ne yapmalıydım, onu nasıl geri getirebilirdim. Manasının izini süremiyordum, çok uzaktaydı. Onu nasıl bulacaktım? Diana'ya ne diyecektim.

Tairel hemen arkamda belirdi, "kaçmaya devam mı edeceksin?" Dedi.

Öfkeli gözlerle ona döndüm, "Luna'yı nereye götürdün?" Diye sordum.

Tairel gözlerini kıstı, "neden bahsediyorsun?"

Ellerimi sıktım, "o zaman sana zorla söyletirim."

Manadan bir kılıç oluşturdum ve saldırıya geçtim, Tairel yıldırımları üzerime doğru gönderdi. Kılıcımla hepsini saptırdım.

Bu olmamalıydı, Luna ile daha yeni birbirimize bağlanmıştık. Onu şimdi kaybedemezdim, onu bulmam gerekiyordu.

Tairel etrafı aniden dondurdu, kan alevleri ile buzları yok edip geçtim. Üzerine doğru hızlıca saldırdım, bunu başarmalıydım. Onu yok etmeliydim, daha güçlü olmam gerekiyordu. Eğer daha güçlü olsaydım... Luna şimdi burada olacaktı.

Manam şekillendi ve ejderha şeklini aldı, daha önce hiç böylesini görmemiştim. Auram etrafımda dans etmeye başladı, Tairel'in gelen saldırıları geri tepdi ve ona döndü.

Ejder Soyu (2. Kitap)   - Bitti. - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin