Bölüm | 221

184 22 12
                                    

MUTOH

Yaradılışımdan beri Hükümdar ile birlikteydim, bir bebek olarak doğdum. Aciz, cılız küçük bir bebek ama bilincim bir reşit Dış Tanrı gibiydi.

Kardeşlerim ile birlikte hepimiz tek bir yerde kalıyorduk, hiçbirimiz birbirimizden ayrılmak istemiyordu.

Bedenlerimiz hala küçüktü o yüzden büyümemiz için zamana ihtiyacımız vardı, normalde Dış tanrılar doğdukları andan itibaren Kaos enerjisi üzerinde manipülasyon eğitimine başlarlardı ama bizimki öyle değildi.

Bedenim küçüktü, üç yaşındaki bir çocuk gibi. Yataktan çıktım ve kalede gezinmeye başladım. Ama aniden Hükümdarın yanına gittim, beni kendi yanına çekmişti.

Tahtında oturmuştu, mor gözlerine bakmak bile önünde diz çökme isteği uyandırıyordu. Sadece tek başına varoluştaki en güçlü varlık olmuştu, Her Şeye Kadirdi.

"Uyku vaktinde neden geziniyorsun Mutoh?"

Diz çöktüm ve başımı eğdim, "affedin beni Hükümdarım. Sadece eğitim yapmak istiyordum, yaşıtlarım eğitimine başladı ama biz daha başlamadık."

Hükümdar ayağı kalktı ve bana yaklaştı, her adımı içimi ürpertmeye yetiyordu.

"Çünkü sen ve kardeşlerin farklısınız, siz direkt olarak benim kanımı taşıyorsunuz. Bu ne demek biliyor musun?"

"Hayır, Hükümdarım."

Hükümdarın gözleri yeşile döndü, "bir gün bana rakip olabilirsiniz demek."

Başımı sertçe yere vurdum, "bizim gibi aciz varlıklar nasıl olurda sizin gibi yüce bir varlığa kafa tutabilir."

Hükümdar gülümsedi, "bir gün hepiniz çok güçlü olucaksınız. Sizin yaradılış amacınız halkımızı korumak bunu unutma."

Hükümdar bir iç çekti, "ben Kutsal topraklarda doğduğumda ailem benim bir çocuk gibi büyümemi ve bir çocuğun yaşadığı küçüklük duygularını yaşamamı istedi. Onlar böyle büyümemişti ama bana böyle bir ayrıcalık sunmuştular."

Hükümdar aniden önümde belirdi ve başımı kaldırıp beni iyileşirdi.

"Sizinde benim gibi çocukluk duygularınızı yaşamınızı istiyorum. Bu yüzden kılıç yerine oyuncaklar verdim, eğer sevginin ve mutluluğun ne demek olduğunu anlarsanız, halkımıza değer verirsiniz."

Hükümdarın sözleri beni derinden etkilemişti, o günden sonra her zaman kardeşlerim ile birlikte oyun oynamaya başladım. Hükümdarın dediğini yaptım, yapmaya devam ettim.

Artık eğitim vaktimiz ve kardeşlerimiz arasındaki gücü belirlememiz için savaşlar düzenledik. Güçlendim ve sadece Agares'e kaybederek ikinci sıraya yerleştim, Hükümdar hepimizle gurur duyuyordu.

Bize sürekli gördükleri ve yaptıkları hakkında bilgi veriyordu. Hükümdarı seviyordum, onun emirlerini hiçbir zaman sorgulamadım. Yaptığı her şeyi doğru bildim.

Onun izinden gitmek istedim, yaşamım boyunca sadece ona hizmet etmek istedim.

Bir gün onun bir Celestial ile aşk yaşadığını gördüm, yinede Hükümdarı sorgulamadım. Eğer Hükümdar, bunu yapmak istiyorsa yapabilirdi. Bu benim haddime değildi, o en güçlü varlıktı.

Celestial sevgilisi kendi ırkı tarafından hapsedildi, Hükümdar onun son görüldüğü gezegene gitti. Onunla birlikteydim, çünkü bu sırrını bilen kişi sadece bendim.

Hükümdarı ilk defa bu kadar sinirli görmüştüm, sadece gözleri ile gezegendeki tüm insanları delirterek öldürdü. Milyonlarca insan... Bebek, çocuk, genç, yaşlı demeden hepsini tek seferde delirtip akıllarını kaybetmesini sağlayarak öldürdü.

Ejder Soyu (2. Kitap)   - Bitti. - Where stories live. Discover now