•45•

9.3K 454 54
                                    


💦

Gözlerime vuran güneş ışığı gözlerimi açmama sebep olmuştu. Etrafıma baktığımda kimse yoktu. Hızlıca ayağa kalkıp üzerime bir şeyler geçirdim. Sırtıma baktığımda yaramın tamamen kabuk tuttuğunu gördüm. Bu sevindirici bir haberdi.

Odanın içinden çıkıp Atlas'ın odanın önüne geldim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde Atlas'ın hâlâ uyuyor olduğunu gördüm.

Sessizce yatağına ilerleyip yatağın üzerine bindim ve zıplamaya başladım.

"Atlas papucu yarım, çık dışarıya oynayalım!"

Atlas yavaş yavaş gözlerini aralarken ben hâlâ yatağın üzerinde zıplıyordum.

"Mina ne oluyor?"

"Canım sıkılıyor."

Gözleri tamamen aralandığında gülmeye başladı.

"Kaç yaşındasın sen?"

Bende gülümsedim ve yatakta zıplamayı bırakıp oturdum.

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen?"

İyi miydim kötü müydüm bilmiyordum ama bu adamın yanında iyi olmamakta imkansızdı.

"İyi."

Uzun bir süre birbirimize baktıktan sonra Atlas'ın kolundan tutup
kaldırdım.

"Sen üstünü giyin bende aşağıda seni bekliyorum."

Hızlıca odadan çıkıp aşağıya indim. Mutfağa doğru yürüdüm. Dilara abla mutfakta oturmuş yemek yiyordu.

"Günaydın Dilara abla."

Dilara abla beni farkedip çatalını bırakıp yanıma geldi.

"Günaydın prenses."

Atlas'ın aşağı indiğini gördüğümde gülümsedim. Dilara abla da gülümseyip sofrayı gösterdi.

"Hadi oturun da güzel bir kahvaltı edelim."

Atlas hemen sofraya oturduğunda benimde karnımın acıktığını farketmiştim.

Hızlıca yemeği yemeye başlamıştım.

"Mina yavaş ye."

Atlas'a göz devirip daha hızlı yemeye başladım. Dilara abla ise bize bakıp gülüyordu.

"Çocuklar yanlış anlamayın ama siz..."

Atlas Dilara ablanın sözüne devam etmesine izin vermeyerek konuştu.

"Evet Dilara abla doğru anladın."

Dilara abla hızlıca ayağa kalkıp yerinde zıplamaya başladı.

"Biliyordum! Biliyordum!"

Atlas ve ben gülerken Dilara abla hâlâ zıplıyordu. Atlas'ın adına bu kadar sevinmesi ise Atlas'ı ne kadar sevdiğini gösteriyordu.

"Dilara abla gel otur da yemeğimizi yiyelim."

Atlas haklıydı. Biraz daha ayakta zıplamaya devam ederse bütün ev halkını uyandıracak ve yemek yeme hayallerimiz suya düşecekti.

Dilara abla ikiletmeden hemen oturdu.

"Torunu ne zaman yapacaksınız?"

Yediğim ekmek boğazımda kalırken öksürük bütün ciğerlerimi işgal etmişti.

Atlas ve Dilara abla gülüyordu.

"Gülmeyin de bana bir bardak su verin!"

Atlas hemen yanındaki bardağı alıp sürahiden su doldurdu. Bende suyu alıp içtim. Öksürüğüm hâlâ kesilmemişti ama öncekine göre daha azdı.

"İyi misin kızım?"

Kafamı sallayıp önüme döndüm. Kötüyüm desem olay çıkardı. Cevap vermesem de olay çıkardı.

"Mina pek iyi görünmüyorsun."

Atlas'a ters ters bakıp kolunu cimcikledim.

"Sayende çok iyiyim Atlas BEYCİM(!)"

"Yine başa mı döndük?"

Tekrar kafamı sallayıp mutfak kapısına doğru ilerledim ki karşımda gülümseyerek mutfağa doğru gelen Murat'ı gördüm.

"Merhaba Mina."

Gülümsedim.

"Merhaba Murat."

Atlas bize ters ters bakarken bende Murat'ın yanından geçip odama doğru yol aldım.

"Mina beni bekle!"

Atlas'ı dinlemeyerek odama girdim ve kapıyı kitledim. Birkaç günde burayı evim bellemiş ve sanki buranın ağası benmişim gibi davranıyordum. Bu davranışımdan ötürü utanmadan edemedim zaten yarın gidecektik çok fazla da umursamaya gerek olmadığını düşündüm.

Telefonumu şarja takmayı unuttuğumu farkedince hemen komidinin üzeriden alıp şarja taktım. Telefonu açarken 3 bildirim gelmesiyle kaşlarımı çatıp ekrana baktım.

Suna Dumankaya: Canım kuzenim

Suna Dumankaya: Yarın annemle sana uğramayı düşünüyordum.

Suna Dumankaya: Umarım ki evdesindir ve zengin adamlarla takılmıyorsundur :D

💦

Sunanın amacı ne?

Mina bu durum karşısında ne yapacak?

Atlas ve Mina aşk kuşları yakında torun yapacak mı?👉👈💅🏻 (Dilara abla rahatlasın JWJQJWJKWKQ.) Merak etmeyin yakında değil ama biraz ileriki bölümlerde torun yapacaklar.

Neyse neyse haydeyin iyi akşamlar bebeler.💋💅🏻🌷




Şemsiye (Yarı Texting)Where stories live. Discover now