•19•

15.6K 794 216
                                    

Selamlarrr bebelerim.

Nasılsınız?

Fazla beklemeden okumaya başlayın...


💐


"Hani senin çalıştığın kafe varya..."

Sinirlice ona bakınca bir çırpıda konuşmaya başladı.

"Ben o kafeyi satın aldım ve o kafe artık senin."

"Ne!?"


💐

Gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Acaba Atlas bana şaka mı yapıyordu?

"Atlas şaka yapıyorsan komik değil."

Gözlerini bana doğru çevirdi.

"Şaka yapmıyorum."

Ağzım açılıp kapandı. Şimdi benim bir kafem mi vardı?

"Neden? Yani nasıl oldu bu?"

Ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Sadece seni mutlu etmek istedim. Mutlu olmadıysan başka bir tane açabilirim senin için..."

Kocaman gülümseyip kucağına atladım. Ani refleksle belime sarıldı. Ben ise onun yanağından kocaman öptüm. Böyle bir durumda asla gurur yapamazdım. Çünkü hem hayallerim gerçekleşmişti hem de bir işe ihtiyacım vardı. Aslında kendi işimin patronu olmuştum. Atlas'a daha çok sarıldım.

Yanağına kaç öpücük bıraktım bilmiyorum ama Atlas'ın yanağı öpülmekten kıpkırmızı olmuştu. Yavaşça kucağından inmeye çalıştım ama o izin vermeyerek bana daha çok sarıldı. O da benim gibi yanağımdan öptü. Sonra inmeme izin verdi.

"Atlas beni çok mutlu ettin ama patronu nasıl ikna ettin?"

Atlas gülümseyip mutfak dezgahının başına yaslandı.

"Biraz konuştuk kabul etti işte..."

Gülümsedim ve mutfakta zıplamaya başladım. Atlas'ta bu halime gülüp beni izlemeye başladı.

Gereksiz bir sevinç değildi benimki. Çünkü hayallerim gerçekleşmişti. Şu zamana kadar hiç bir zaman gerçekleşmeyen hayallerim bugün bu adam sayesinde gerçekleşmişti. Atlas'a bir daha hayran kaldım. İlk defa değerli biri olduğumu gösteren bu adama tekrar hayran kaldım.

"Atlas çok mutluyum!"

Evde bağırıp sağa sola koşuyordum bu sefer. Atlas ise yüzünde kocaman gülümsemesiyle beni izliyordu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan kendimi bir anda akşam saatlerinde bulmuştum. Hâlâ yüzümdeki gülümseme solmamıştı. Aynısı Atlas için de geçerliydi.

"Atlas kafe için ne kadar para ödedin?"

Atlas'ın gülümsemesi solmuştu. Büyük ihtimalle neden böyle bir soru sorduğumu merak ediyordu.

"Benim kimseye bir maddiyat ödememe gerek yok. Zaten bütün İstanbul benim gölgem altında. Birine çık git dersem ikiletmeden çıkar gider. Dert etme bunu."

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Ne demek bütün İstanbul onun gölgesi altındaydı?

"Anlamadım nasıl bütün İstanbul senin gölgen altında?"

Atlas bana nazaran daha sakin ve rahat bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Buranın en zengin şirketleri bize ait ve bir sürü tanıdığımız var. Ha bir de benim dedem Urfa'nın en güçlü ağası olunca işler çok tuhaf hal alıyor."

Atlas'ın dedesi ölmemiş miydi? Peki neden o gün evde değildi ki?

"Senin deden ölmemiş miydi? Yani yanlış anlama o gün göremeyince öyle sandım."

Atlas gülümseyip oturduğu koltukta kıpırdadı.

"Yok yanlış anlamadım. Dedem şuan Urfa'da birkaç işi vardı. Önemli işler olduğu için babaannemi bizim eve bırakıp Urfa'ya gitti. Eğer İstanbul'a gelirse seni onunla da tanıştırırım. Hatta belki Urfa'ya bile gideriz ne dersin?"

Gülümsemeye çalıştım ama pek de başarabildiğimi sanmıyordum.

"Olur ama ilk önce aramızdaki meseleyi halledelim."

Atlas bana baktı. Sanki gözleri ne meselesi der gibi bakıyordu.

"Yani biz şimdi neyiz? Arkadaş mı? Sevgili mi? Yoksa hiçbir şey mi?"

Atlas biraz bana yaklaştı.

"Sence biz ne olmalıyız?"

Boş boş baktım. Biz ne olmalıydık ki? Hiçbir şey olmak istemiyordum. Arkadaşta olmak istemiyordum. Geriye kalan tek seçenek sevgili kalıyordu.

"Şey yani bilmiyorum. Belki...belki şey yani..."

Dudağımda sıcak bir şey hissedince gözlerimi kocaman açtım. Atlas'ın dudakları benim dudaklarımdaydı. Dudakları çok sıcak ve yumuşaktı. Tarif edemeyeceğim bir tanımı vardı ve sanki dudaklarına bal dökmüşlerdi. Çünkü dudakları çok tatlıydı. Düşündüğüm şeyle yanaklarım kızarırken vücudum alev alev yandı. Biraz bekledikten sonra Atlas dudaklarını benim dudaklarımdan çekip konuştu.

"İstesen de istemesen de şuandan itibaren sevgiliyiz. Gelecekte ise evli birer çift olacağımıza emin olabilirsin."

Hani nişanlanmadan olmazdı? Bu adam neden öpmüştü ki beni?

"Hani nişanlanmadan öpemezdin. Şimdi ne değişti."

Atlas kafasını yere indirip konuşmaya başladı.

"Bir an aklımdan çıkmış özür dilerim."

Gülümsedim ve kafamı onun omzuna koydum. Ne ara bilmiyorum ama uykuya dalmıştım.

💐

Bir buket çiçek verem mi ablam HAJJQKWJKQ.

Bölüm nasıldı bebelerim?

Bugün 2 bölüm daha atacağım. Hatta şuan yazmaya gidiyorum.🏃‍♀️

Sizce Atlas güzel bir koca olur mu?



Şemsiye (Yarı Texting)Where stories live. Discover now