•31•

12.5K 641 71
                                    


Sınır: 10 vote 5 yorum 🎀


🥮

Gözlerimi araladığımda evimdeydim ve yatağımda yatıyordum ama saat hâlâ gece saatleriydi.

Atlas ise beni rahatsız etmemek için yerde uyumuştu ama sorun bu değildi. Sorun Atlas'ın yanı başımda dizeleri üzerinde uyuya kalmasıydı. Üzerinde bir örtü yoktu ve kafasını komidinin üzerine koyarak uyuyordu.

"Atlas."

Yeterince sessiz olmaya çalışarak onu uyandırıyordum. Aniden bağırıp onu korkutmak istemiyordum.

Atlas yavaş yavaş gözlerini araladığında uyku sersemiydi. Bende onun kollarından tutup yatağa yatırdım. Dün gece doğru düzgün uyuduğundan şüpheliydim ve yüksek ihtimalle beli tutulmuştu.

Onu yatağa yatırıp üstünü örttüm. Bu sefer ben onun yerine geçtim. Ellerini tuttuğumda çok sıcak olduğunu gördüm ama bu normal değildi. Ateşine bakmak için elimi anlına götürdüm. Bu adam resmen yanıyordu.

Hastalandığını anlamam uzun sürmedi. Böyle durumlarda ilk önce ateşini düşürmek gerekiyordu, değil mi?

Koşarak soğuk su ve bir bez aldım. Bezi anlına koydum. Bir süre bekledikten sonra bezi alıp soğuk suya koydum. Bez o kadar sıcaktı ki soğuk su mu sıcak su mu getirdim diye düşünmeden edemedim.

Birkaç kere aynı şeyi yaptıktan sonra vücudunun terlediğini farkettim. Üzerindeki tişörtü ve atleti hemen çıkardım. Gördüğüm şeyle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu adamın vücudundaki izler de neydi?

Gözümü biraz daha üzerinde gezdirdim. Vücudunun her yeri yara izleriyle doluydu. Bunların hepsi araba kazasında olan izlerden değildi çünkü bazı izler kaybolup sadece derisinde iz bırakmıştı. Bunlar yeni izler olamazdı. Bunlar çok eskiye dayanıyordu.

Elimi yara izlerine götürdüm. Acaba canı çok yanmış mıydı? Bu izleri kim yapmıştı? Bu yara izlerinin sırrı neydi?

Elimi daha fazla gezdirmeden soğuk bezi göğsüne koydum. Anında titremeye başladı ve elimi tuttu.

"Çok soğuk...çok soğuk."

Beni tutan elinin üzerine diğer elimi koyduğumda elini gevşetti.

"Mina...sen misin?"

Yüzünü okşadım.

"Evet benim koca bebek."

Koca bebek lafı tam yerinde bir laftı.

Atlas gülümseyip yerinden kımıldamaya çalıştı. Bende ona destek vererek dikleşmesini sağladım. Şuan yatağın başında oturur halde bana bakıyordu. Yavaş yavaş kafasını aşağıya kaydırınca yarı çıplak olduğunu gördü.

"Benden mi faydalanmak istiyordun?"

Alayla sorduğu soruya karşı gözlerimi devirdim.

"Şuan ateşten geberiyorsun. Gidip soğuk bir duş alırsan güzel olur."

Tepki vermemişti. Zaten ayakta bile zor duruyordu. Bu şekilde duş alması imkansızdı. Başka çarem olmadığı için onu ben duşa sokacaktım. Aksi takdirde ateşi düşmeyecek gibiydi.

"Atlas sana ben duş aldıracağım."

Atlas hayır der gibi kafasını salladı. Utanıyor muydu o?

Kollarından tutup kaldırdım. En azından ayakta durabilecek kadar bilinci yerindeydi. Yavaş yavaş banyoya ilerleyip onu küvetin içine koydum. Altındakileri çıkartmayacaktım. Böyle banyo yapması ikimiz için de en sağlıklı olandı.

Hızlıca suyu açıp üzerine tuttum. Bir anda bağırmaya başladı.

"Mina sıcak suyu aç bu su çok soğuk!"

Onu dinlemedim. Üzerine biraz daha soğuk su tuttum. Artık yeterli olduğunu anladığımda artık onu küvetten çıkardım. Kıyafetleri ıslaktı. Birinin onun kıyafetlerini değiştirmesi gerekiyordu ama bu kişi asla ben olmayacaktım. Telefonunu elime aldım Allah'tan telefonunda yüz okuma özelliği vardı. Hızlıca ekrana yüzünü göstererek telefonu açtım. Son aramalar kısmına baktım ve abim yazan isme tıklayıp aradım. Telefon uzun bir süre geçmeden açıldı.

"Alo?"

"Şey merhaba...Atlas şey..."

Adam hiç ses çıkarmadan beni dinliyordu.

"Atlas nerede?"

Biraz merakla sorduğu soruya yanıt vermek zorundaydım.

"Şey Atlas hastalandı...bende...şey lütfen buraya gelir misiniz? Size konum atacağım."

Adam hiçbir ses vermeden telefonu kapatmıştı. Acaba yanlış mı anlamıştı?

Hızlıca konumu abisine atıp beklemeye başladım.

🥮

Vallahi bugün bölüm yazmaktan öldüm...

Kitap 3 bin okunma almış bence gayet güzel bir rakam...

Neyse Atlas ve Mina'nın arası nasıl?

Sizi güzel bir bölümle uğurlamak istedim.

Yarın atabilirsem 10 bölüm daha atmayı düşünüyorum.

Neyse hadi bye✋

Şemsiye (Yarı Texting)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum