YEDİNCİ BÖLÜM

5.6K 749 116
                                    

---- beni instagramda da takip edinnn tug.cesrgl----

Odama çekilerek diğer misafirler gibi dinlenmek istedim. Yatağa uzandığımda aklımdaki düşünceler o kadar yoğundu ki başım ağrımaya başlamıştı. Akşam yemekten sonra dans edilecekti ve benimle kimsenin dans etmeyeceğini bildiğimden nasıl zaman geçireceğimi düşünüyordum. Bu evde de bir kütüphane olmalıydı. Dük dans ederken orada olmayacağına göre bir kitap seçebilir, odasına erkenden dönerek geceyi bu şekilde geçirebilirdi. William'dan uzak kalarak da onunla ilgilenmediğini açıkça belli ediyordu.

Polly odaya geldiğinde yemek saatinin yaklaştığını fark ettim. Genç kız giymem için kayısı rengi elbiseyi çıkardığında yardım etmesini kesin bir dille reddederek kendim giyindim. Saçlarımı yapamasına müsaade ederken akşam yemeklerinin yenilebilir olmasını diledim. Yoksa Helena'nın zayıf olan bedeni iyice iskelete dönecekti.

Yemek saatine o kadar yakın aşağıya indim ki yemekten önce sohbet eden insanların arasında karışmamış oldum. Bundan memnundum. Ne kadar az görünürsem o kadar iyiydi.

Yemek tahmin ettiğimden daha iyi geçti. Tıpkı daha önce olduğu gibi masanın ortasındaydım. Çaprazımda oturan William nişanlısı ve karşısındaki adamla konuşurken sık sık bana bakıyordu. Gözlerimde anlam veremediğim bir bakış vardı.

Kızartılmış midye köfteleri, lezzetli kekik turtası, tuzlanmış kıtır kereviz, salatalık salatası ve cornis split tatlısı vardı. Bu tatlı mayalı ufak ekmeklerin arasında krema ve reçel konularak servis edilen klasik İngiliz tatlısıydı.

Akşam yemeğinden oldukça memnun kalmıştım. Ardından kadınlar masayı erkenden terk ederek erkekleri yalnız bıraktık. Kadınlarla beraber odaya geçtiğimizde pencerenin önündeki sedire oturdum. Hava serindi ve camdan soğukluk geliyordu ama şöminenin önündeki kalabalığa girmeye niyetim yoktu.

Bir süre sonra erkeklerde odaya girmiş, beklenildiği gibi yemek odası hemen dans için toparlanmıştı. Getirilen müzisyenler hoş bir şarkıya başladıklarında en azından bir süre orada görünmem gerektiğini düşündüm. William genç nişanlısını dansa kaldırdığında sanki bunu görmekten rahatsız oluyormuşum gibi kaçmak istemiyordum. Gerçi Helena olsa danslarına engel olmak için elinden geleni yapardı. Zavallı kız zavallı ben.

Dük Charles yemekte konuştuğu genç kadınla ilk dansını yapıyordu. Herkes Leydi Hillant'ın bir sonra ki Wincherster düşesi olabileceğini konuşuyordu. Genç kızın gözlerinden adamdan büyülendiği belli oluyordu.

İnsanlar dans ederken servis edilen şaraptan alıp bir süre terasta erken bastıran gecenin serin havasının tadını çıkardım. İçerisinin havası sıcak ve ağırdı. Açık hava iyi gelmişti. Şarabımdan bir yudum daha aldım. Terasta kalabildiğim kadar kalmak istiyordum ama terasa çıkan başka misafirleri görünce erkenden ayrılmak zorunda kaldım.

Terastan içeri girerken hareketli melodiler odayı doldurdu. Kotilyon dansı edilirken kimsenin bana bakmadığını bildiğim için gönül rahatlığıyla odadan çıktım. Dükün çalışma odasının alt katta olduğunu tahmin ediyordum. Bu yüzden merdivenlerden inerek gaz lambalarıyla aydınlatılmış koridora girdim. Burada koridorlara konulan demir desteklerinin üzerinde anforalar, orta boyutlarda yunan heykelleri ve duvarlarda asılı olan tablolar vardı. Sanki evin koridorunda değil de müzede geziniyordum.

Koridorun solunda duran çift kanatlı kapıyı gördüğümde aradığım yerin burası olacağını düşünerek kapıyı açtım. İçeri adım attığımda koridordan vuran ışıkta içeride birinin olduğunu gördüm. Hayır birileri vardı. İki beden öyle birleşmişti ki onları tek beden olarak görmüştüm.

Dük ile Beş ÇayıWhere stories live. Discover now