BÖLÜM 60 ~FİNAL~

44 3 0
                                    

Merhaba canımın içleri. Bu bölüm de final yapıyorum. Bölüm sonu görüşmek üzere. Keyifli okumalar dilerim.

  (6 Yıl Sonra)
  Vücudumun ağrılarıyla gözümü sabaha açmıştım. Yanımda beni izleyen Demir'e gülümseyerek "Günaydın." dedim. Her zamanki gibi gamzeleriyle "Günaydın karıcığım." dedi o da. Biliyorduk zaten dediğinizi duyar gibiyim. Ama inanın ben bilmiyordum. Demir'le evleneceğimi, hele de ikinci çocuğa hamile kalacağımı hiç bilmiyordum.

  Kocaman karnımla yatakta doğrulmaya çalışırken Demir bana yardım ederek arkama yastık koydu. Arkama yaslandığımda Demir'de yanıma yaslandı.

  "Nasılsın, ağrıların var mı?" Ah ilgili kocacığım benim.

  "Biraz var. Ee ne de olsa 7 ayı dolduruyoruz babası olacak o kadar." Demir gülümseyerek elini kocaman olmuş karnıma koydu. O sırada gürültülü bir şekilde içeriye Ege girdi. "Oğlum yavaş napıyorsun bak anneni korkutacağız. Şöyle ani girişler yapma şu odaya." Demir'in Ege'yi uyarması onun daha çok yüzünün asılmasına sebep olmuştu.

  "Siz artık beni sevmiyorsunuz annemin karnındaki o balonu seviyorsunuz! Unuttunuz siz beni!" Ege'nin yakınmasından sonra Demir ile birbirimize baktık şaşkınlıkla. Demir yataktan kalkıp Ege'nin yanına gitti ve onu kucağına alıp yanımıza getirdi. Ege'yi ortamıza oturtan Demir'e baktığımda üzgün gözlerle onu izlediğini gördüm. Sonra tam bir baba edasıyla konuştu.

  "Oğlum olur mu hiç öyle şey? Sen bizim biricik, yakışıklı oğlumuzsun. Ben sadece annen zorlanmasın diye ona yardım ediyorum. Seni unuttuğumuz falan yok. Ayrıca sende doğmadan önce böyle annenin karnındaydın. Ben o zamanda annenle ve seninle bu şekilde ilgilendim."

  Ege gözlerindeki yaşları şaşkınlıkla Demir'e baktı. "Ne yani beni leylekler getirmedi mi, bende mi annemin karnında kocaman bir balondum?!"

  Ben kahkaha atarken Demir şaşkınlıkla ne diyeceğini bilemeden bir Ege'ye bir bana bakıyordu. Gülerek konuştum. "Evet oğlum sende benim karnımda kocaman bir balondun." Ege sırıttı. "Karnına iğne batırıp patlattınız da mı çıkardınız beni?" Demir'in şaşkınlığı devam ederken ben gülmekten çocuğu doğuracaktım.

  "Evet oğlum iğneyle karnımı patlatıp seni çıkardık." Ege sırıtarak "Ee o zaman kardeşimi de çıkartalım artık. O niye hâlâ duruyor?"

  Demir konunun bitmesini istercesine "Yok onun daha zamanı var. Biraz daha bekleyip öyle çıkacak. Ama sen burada biraz daha beklersen biz evden çıkamayıp halanın nişanına geç kalacağız oğlum."

  "Tamam ben odama gidiyorum elimi yüzümü yıkayıp takımlarımı çıkartacağım. Baba bana giyinmemde yardımcı olur musun?"

  "Olurum tabi oğlum ama önce annene yardım edeyim sonra gelirim senin yanına. Hadi koş banyoya elini yüzünü yıka bakalım."

  "Canım babam!" Ege Demir'e sarılıp yanağından sulu sulu öptü. Sonra bana gelip beni öptü. Karnıma eğilip sanki biz duymuyormuşuz gibi kısık sesle konuştu. "Çabuk çık kardeşim, çabuk çık da seninle oyunlar oynayalım."

  Biz Ege'ye gülerken koştura koştura odasına gitti. "Çok hayalperest bir çocuk." dedim arkasından. "Aynı ben." dedi Demir ve devam etti, "Hem yakışıklı, hem sempatik, hem karizmatik..."

  Gülerek Demir'in sözünü devam ettirdim. "Hem leylekler getirdi..."

  "Ha unutmuşum onu. Bizi de leylekler getirmişti değil mi?" Demir'in koluna vurarak "Ya Demir." dedim.

  Evet arkadaşlar benim sapık bir kocam vardı. Gerçi sevgiliykende sapıktı ama neyse. Demir önce benim giyinmeme yardım etti ve sonra kendisi giyindi. Bende yavaş yavaş kahvaltıyı hazırlarken Demir Ege'nin giyinmesine de yardım etti.

İNTİKAM ATEŞİ Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz