BÖLÜM 57

6 2 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim. Bölüm sonu görüşmek üzere. 🤍

  "Yazgı sen çıldırdın herhalde. İki senedir ne hâlde olduğumu sen gördün."

  "E tamam ben zaten olan biteni hemen unut demiyorum ki. Zaten desem bile unutamazsın bunda da sonuna kadar haklısın. Ama bir dinlesen Demir'i. Ne anlatacak, ne söyleyecek bir dinlesen."

  "Bilmiyorum onu görünce sakin kalamıyorum sinirleniyorum Yazgı."

  "Ah bebeğim biliyorum kolay değil hemde hiç değil. Ama çocuk kapında bekliyor Ada! Hemde babanın onu görüp bağırıp çağırmasını bile önemsemeden. Eminim amcamda hesap soracaktır ama o bunu bile göz  ardı ediyor! Sırf senin için. Git hemen barış boynuna atla demiyorum ama en azından ne anlatacak sen onu dinle."

  "Off." dedim iç sıkıntısıyla.

  "Hiç oflama kuzicim hiç oflama. Ben zaten senin arkandayım affetme. Ama onun yaptığını yapıp onu dinlememezlik etme. Sende onu dinlemezsen ondan ne farkın kalacak?"

  "Sanırım haklısın. Ama şimdi değil yarın olsun öyle konuşacağım."

  "Peki sen kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman konuş. Bari şimdi yaz da bu soğukta kapında beklemesin yazık. Ayrıca amcam da görüp olay çıkarmasın."

  "İyi bari söyleyeyim de gitsin.'

  Elime telefonu alıp mesaj atacağım sırada babamın aşağıdan sesi gelince oraya dikkat kesildim. Babamın bağırma sesini duyunca Yazgı ile birbirimize bakakaldık. Telefonu yatağa fırlatıp aşağıya koştum. Yazgı da peşimden geldi. Bir yanda "sen hâlâ ne yüzle buradasın?!" diyen babam, bir yanda "Çetin amca ben gerçekten pişmanım, lütfen beni dinleyin." diyen Demir vardı.

  Babam Demir'i görmüştü. İşte şimdi işler sarpa sarmaya başlamıştı. Babam hâlâ hiddetliydi.

  "Neyini dinleyeceğim ben senin ya! Senin yüzünden kızım ne hallere düştü! Hâlâ gelmiş karşıma dinleyin beni diyor! Yetmedi mi kızımı üzdüğün, ağlattığın!"

  Direkt araya girdim. "Baba tamam yeter! Yeter artık daha fazla dinlemek istemiyorum hiç birinizi! Baba sen sakin ol, Demir sende git buradan. Daha fazla gerginlik çıkarma. Konuşmanın ne yeri ne de sırası. Git lütfen."

  Bağıramamıştım, Demir'e bağıramamıştım. Demir bana uzun uzun baktı. "Peki" yutkundu, "ama illaki konuşmanın sırası gelecek, vazgeçmeye niyetim yok."

  "Bak hâlâ konuşuyor diyen babamı engelleyip kapıyı Demir'in yüzüne kapattım. "Baba sakin ol." desemde beni taktığını düşünmüyordum. Sinirle salona giden babamın peşinden gittik.

  Babam sakinliğimden anlamış olacak ki "Biliyordun değil mi sen onun burada olduğunu biliyordun." dedi. İnkar etmedim.

  "Evet, dün akşam gördüm yani karşılaştık karakolda."

  "Karakolda mı?"

  "Baba dün ben hırsımı alamayınca Demir'in babasıyla konuşmak için Mehmet abiyle birlikte karakola gittim. Engin amcayla konuşmadan onunla karşılaştığım gibi eve geri döndüm."

  "Ha birde Mehmet abinle gittin ve benim bundan şu an haberim oluyor öyle mi kızım?!"

  "Baba Mehmet abinin bir suçu yok. Onu ben zorladım bu işe. Sana söylemek istedi ama ben engel oldum."

  "Yok, yok kızım sen beni cidden çıldırtacaksın! Hiç laftan sözden anlamaz mısın Ada sen?!"

  "Baba özür dilerim hırsımdan ne yaptığımı bilemedim. Söz veriyorum senden habersiz birşey yapmayacağım bundan sonra."

İNTİKAM ATEŞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin