BÖLÜM 50

12 2 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim. 🤍👇

  MÜNEVVER'DEN
  Abimin artık beni kabullenmesi kardeşi olarak sahiplenmesi çok hoşuma gitmişti. Bu yüzden çok mutluydum. Sabah çok enerjik uyanamamıştım çünkü dün gece abimle sohbet ettikten sonra uyumamıştım. Mutluluktan herhalde. Sabah üzerimdeki yorganın çekilmesiyle uyandırılmaya çalışmıştım.

  "Münevver hadi kalk."

  Yorganı üstüme çekerek mızmızlandım. "Ya abi bırak uyuycam ben."

  "Uyumak yok küçük hanım. Okula gidiyosun."

  "Ne okulu ya benim okulum yok ki burda."

  "Bugünkü kayıttan sonra artık olacak. Her gün boş boş gezemezsin. Okuyup adam olman lazım. Çabuk hazırlan hazırlanmazsan seni pjamalarınla götürüp rezil ederim herkese."

  "Off acaba ben abim de abim diye tutturduğum için yanlış mı yaptım?"

  "Boş yapma, hadii."

  Abim odadan çıkınca kalkıp üzerime rahat birşeyler giymek için dolabıma bakındım.

  Dün gece abim, Engin amca ve benim aramda okul konusu geçmişti. Benim burada ne kadar kalacağım belli değildi ama abim yine de bir okula kayıt olmam konusunda çok ısrar etmişti. Bende eğitimimden geri kalmamak için kabul etmiştim. Şimdi ise abimlerin okuluna gidip kaydımı yaptıracaktık. 'Ne güzel boş boş geziyordum ben, ne gerek vardı okula ya' diye içimden söylenerek hazırlandım.

  Aşağıya indiğimde kahvaltı sofrasında Engin amca, abim ve Cemile teyze vardı. Artık beni de ailelerinden biri olarak görmüşlerdi. Engin amca her ne kadar anneme kızgın olup onu artık eskisi gibi sevmese de beni sevmişti. Annem konusu baş başa da konuşmuştuk zaten. Engin amca annemle aralarında her ne geçmiş olursa olsun geçmişlerine saygı duyuyordu tabi geleceklerine de... Onun bana öz kızıymışım gibi davranması da onun çok iyi bir adam olduğunu ortaya koyuyordu.

  "Günaydın." diyerek kahvaltı masasına oturdum. Hepsi de bana 'günaydın' diyerek karşılık verdiler. "Münevver bugün kaydını yaptırıyorsun biliyorsun değil mi?" diyen Engin amcayı "Evet, biliyorum." diyerek yanıtladım. "Okul çıkışında da formalarını al olur mu okula sivil gitme, kurallar önemli neticede."

  Abim babasını bu sözüne karşılık "Onu birlikte hallederiz baba işim yok bugün nasıl olsa." dedi. Engin amca "Tamamdır o zaman ben işe geç kalmayayım size afiyet olsun." diyerek sofradan kalktı. Cemile teyze de onu uğurlamak için kalkınca sofrada abimle ben kalmıştım.

  Önce arkama doğru baktım Cemile teyze geliyor mu diye. Görünürde birşey olmayınca usulca yanımda duran abime yaklaşıp fısıldadım. "Abi, Engin amcaya dünden bahsetmedin değil mi?"

  O da aynı ses tonuyla "Hayır birşey söylemedim sen kötü hissetme diye." dedi.

  Gülümseyerek teşekkür ettim. Onunda rica ederim dediğini yavaşça kapatıp açan gözlerinden anladım. Kahvaltımızı yaptıktan sonra abimle birlikte okula gittik. İlk önce benim kaydımı yaptırdık ve daha sonra sınıfıma gittim. Abimde kendi sınıfına çıkmıştı.

  Çok mutluydum artık abimle aynı okulda okuyacaktım. Allah'ım dualarım gerçek oluyor.

  ADA'DAN

  Dersin yarısına gelmiştik ama Demir hâlâ ortada yoktu. Gelip gelmeyeceğini haber de etmemiş kimseye, merak etmiştim. Hocaya fark ettirmemeye çalışarak sıranın altından Demir'e mesaj yazdım. 'Nerdesin, merak ettim.'

  Tam o sırada kapı tıktıklandı ve içeriye Demir girdi. Demir Şenol Hoca'ya "Hocam kusura bakmayın geç kaldım geçebilir miyim?" dedi. Şenol Hoca da "Geç bakalım bi daha olmasın ama." diyerek Demir'e yol verdi. Demir yanıma oturduğunda kısık sesle konuştum. "Nerdeydin, merak ettim."

İNTİKAM ATEŞİ Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum