BÖLÜM 49

17 3 0
                                    

Keyifli okumlarr. 😊

  Okul sonunda bitmişti. Demir çıkışta bir şeyler yapalım demişti bende onu onaylamıştım. Çünkü kötü bir gün geçirmiştik hepimizde ve hem Demir'in hem de benim kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı.

  Demir, Doruk ve Yazgı ile yürüyorduk. Yazgı'ya "Yasgı biz biraz Demir ile takılacağız sen eve mi giriyorsun?" dediğimde Yazgı "Yok bende Doruk ile birşeyler yaparız diyordum. Amcama ne diyeceğiz?" dedi.

  "Ha eve gidiyorsan beni idare et diyecektim ama eve gitememen daha iyi oldu. Didem'in yanındayız deriz olmaz mı?" dedim Yazgı'ya.

  O da "Evet mantıklı öyle diyelim. Hadi sen ara amcamı birlikte izin alalımda birşey çakmasın." dedi. Bende "Tamam." diyerek babamı aradım.

  Babamı yalvararakta olsa ikna etmiştik. Yazgı'ya "Hadi o zamab biz kaçtık görüşürüz." dedim. Yazgı "Tamam dikkat edin. Ha Ada eve gidecekken beni ara buluşup birlikte gidelim. Amcama yalan söylediğimiz belli olmasın." deyince "Aa evet doğru haberleşiriz o zaman." dedim.

  Yazgı ve Doruk'la çıkışta ayrıldık. Demir arabasıyla geldiği için onun arabasına bindik. İyi ki de arabasıyla gelmişti bugün, çünkü hiç yürüyecek halim yoktu.

  Demir sürücü koltuğuna otururken bende onun yanında yerimi aldım. Yazgı ile Doruk'ta Doruk'un arabasına binmişlerdi. Demir arabayı çalıştırırken Doruk yanımızdan geçti ve korna çaldı. Demir de ona karşılık olarak korna çaldı. Demir arabayı kullanırken "Eee nereye gidelim?" dedi. Bende "Bilmem, sen nereye gitmek istiyorsun?" diye sordum.

  "Beni boşver şimdi, hem sen acıkmadın mı ben çok açım."

  "Yani bende açım ama canım hiç birşey yemek istemiyor."

  "Valla kusura bakmayın Ada hanım. Ben açım kelimesini duydum mu, duydum. O yüzden yemek yemek zorundasınız."

Demir'in bu sözüne sesli gülmüştüm. Demir bana bakmadan yola bakarak "Nee çok mu komik?" dedi. Bunu söylerken o da gülüyordu. Başımı oturduğum koltuğa yaslayıp Demir'e doğru döndüm. Demir bana döndü ve hemen sonrasında yola bakıp "Bakma bana öyle dikkatim dağılıyo." dedi.

  Bende ona gülümsyerek boşta olan bir elini tuttum ve "İyi ki varsın." dedim. O da hâlâ tek eliyle araba kullanarak "Hayırdır Ada hanım sizin başınıza taş mı düştü? İyi ki varsınlar falan." dedi. Demir'in elini hafifçe ittirip "Of Demir içimizden geldi işte olamaz mı yani?" dedim sitemkâr bir şekilde. "Tamam tamam birşey demedim." dedi gülerek. Ve sonra ekledi. "Bizim yazlığa gidelim mi?"

  "Hayır siz içip ortalığı mahvetmişsiniz gitmeyelim oraya."

  "Yok güzelim sabah söyledim Cemile teyzeye babama çaktırmadan halletti o."

  "E yok artık Demir birde kadına mı temizlettin koskoca yazlığı?"

  "E napiyim babam duyarsa kesin ceza verirdi. Başka temizlikçi de bulamazdım. Hem rica ettim Cemile teyzemden o da sır olarak kabul etti."

  "İyi bari Allah'tan babana birşey demeyecek."

  "Zaten ona bu yüzden güvendiğim için söyledim. Ee napıyoruz, gidiyor muyuz yazlığa?"

  "İyi hadi gidelim."

                              ***

  Yazlığa geldiğimizde sabahki halinden eser yoktu. Her yer tertemiz olmuştu. Koltuğa oturup "Cemile teyzeme de maşallah kadın her yeri pırıl pırıl yapmış." dedim. Demir övünerek "Kimin bakıcısı." dedi. Ona gülerek karşılık verdim.

İNTİKAM ATEŞİ Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon