BÖLÜM 23

29 14 0
                                    

Hepinize merhaba arkadaşlar. Bu bölüm kısa bir bölüm şimdiden hepinizden özür diliyorum. Keyifli okumalar dilerim. 💕

  Babama söz verdiğim için düğünden erken ayrılmak zorunda kaldım. Demir beni eve bırakmıştı. Eve girdiğimde şok geçirmek üzereydim çünkü en sevdiğim kuzenim Yazgı buradaydı. Yazgı'yı görür görmez koşup boynuna atladım.

  Yazgı'da bana sımsıkı sarıldı. Yazgı'dan ayrılarak "Yazgı, hoşgeldin özlettin kendini." dedim. Yazgı'da sıcak gülümsemesiyle "bende sizi çok özledim." dedi. Yazgı'nın elinden tutarak "hadi gel otur, yoldan geldin sen yorulmuşsundur. Kahve yapayımda karşılıklı içerek konuşuruz." dedim.

  "Yok yok sen hiç zahmet etme, zaten amcam mutfakta o yapıyor kahveyi. Gerek yok dedim ama dinlemedi beni."

  "Aa olur mu öyle şey Yazgı? Sen otur dinlen bende bi' babama görüneyim geliyorum hemen."

  "Tamam canım."

  Mutfağa, babamın yanına gittim. "Baba" diye seslendiğimde dönüp bana baktı. "Aa kızım geldin mi?"

  "Geldim babacığım, Yazgı gelmiş."

  "Evet yeni geldi sayılır, gel de bana kahve yapmamda yardım et."

  "Tamam" diyerek babamın yanına gittim. Babama yardım ederken "neden gelmiş biliyor musun?" diye soru yönelttim.

  "Yok bilmiyorum, dedim ya daha yeni geldi. Sorarız şimdi ne olup bittiğini."

  "Baba acaba yine amcamla ilgili birşey mi oldu?"

  "Bilmem, olsa bile neden buraya gelsin ki Yazgı?"

  "Ne bileyim hani babasıyla falan tartışmıştır diye düşündüm. Zaten yüzü de bir değişikti, üzgün gibiydi farkettin mi?"

  "Evet farkettim." dedi babam fincanlara kahveleri koyarken. Babamla birlikte salona girdik, babam yerine otururken bende kahveleri dağıttım. Babam konuşmaya başladı.

  "Yazgı, kızım sen buraya tek başına mı geldin?"

  "Yok amca bir arkadaşımın ailesi getirdi beni buraya."

  "Hmm anladım kızım ama babanın ve annenin bundan haberi var mı peki?"

  "Yok. Aslında ben evden kaçtım."

  Bu cümleyi duymamla ağsımdaki kahveyi püskürtmem bir oldu. Peçeteyle ağzımı silip "ne, kaçtın mı?!" dedim.

  Yazgı sakinliğini koruyarak "evet, kaçtım" dedi. Babam ne olduğunu anlamış gibi "yine baban mı birşey yaptı?" dedi.

  Yazgı'nın gözlerinden süzülen yaşlar hüzünlenmeme sebep olurken babamla göz göze geldik. Yazgı'nın yanına gidip sırtını sıvazladım. Babam "kızım ağlama. Hadi anlat bize herşeyi, anlat da sana yardım edelim." dedi.

  Yazgı elinin tersiyle gözyaşlarını silip ağlamaktan çatallaşan sesiyle konuşmaya başladı.

  "Babam yine dün gece eve içip gelmiş. Ben onun o hâlini görmemiştim ta ki uyanana kadar. Annemle tartışmaya başlamışlar ben o zaman uyandım. Tartıştılar bayağı uzun bir süre. Sonra babam ayılınca ciddi ciddi oturup konuştular. Boşanmaya karar verdiler."

  Yazgı susup tekrar ağlamaya başladı. "Yazgı ağlama lütfen hadi anlat sonra ne oldu?"

  Bu sorumla Yazgı bana bakarak "beni yetimhaneye vereceklermiş Ada. İkisi de beni istemiyor."

  Yazgı hıçkırarak ağlamaya devam ederken ben olan bitenlerin şokunu atlatmaya çalışıyordum.

  Babam "kızım olur mu öyle şey? Annen de baban da seni çok seviyor. Nerden çıkardın bunu?" dedi.

  Yazgı gözünden akan yaşlarla babama cevap verdi.

  "Dün gece konuşurlarken duydum amca. Benim velayetimi konuşuyorlardı. Duyduğuma göre normalde kız çocuklarının velayeti babaya veriliyormuş. 18 yaşından küçük olduğum için de velayetimi kim alırsa onda kalacakmışım. Bütün bunlar doğru mu amca?"

  " Yani kızım benim bu konuda bildiğim pek bi' şey yok. Ama bekim bi' avukat arkadaşım var. Senin için o arkadaşımla konuşurum merak etme sen."

  "Peki amca çok sağol."

  "Ne demek Yazgı'cığım. Sen de benim kızım sayılırsın. Hatta sayılmazsın kızımsın."

  Şu an Babamın ve Yazgı'nın konuşmalarını duygusal bir film gibi gözlerim dolu dolu izliyordum. Ortam bayağı drama dönmüştü. Ortamı yumuşatmak için "aa pabucum dama mı atıldı, bana mı öyle geldi? Kıskanırım bak." dedim şakacı bir ses tonuyla.

  Babamla Yazgı kahkaha atarken ben de onların kahkahasına eşlik ettim.

  Hayat böyle birşey işte. Kimini annesiyle kimini de babasıyla sınıyor. Herkesin sınavı farklı. Herkesin derdi ayrı. Hani diyorlar ya "hayat çok adaletsiz" herkesin dilinde bu. Peki hayatın herkese adaletsiz davranması onu adaletli yapmaz mı..?

  Arkadaşlar dediğim gibi kısa bir bölümdü. Derslerden vakit ayıramadım anca bu kadar yazabildim. Tekrardan kusura bakmayın. Yazım yanlışlarım varsa mazur görün. En kısa sürede yeni bölümü atmaya çalışacağım. İnşallah beyenmişsinizdir. Sizleri seviyorum. Hoşçakalın, Allah'a emanet olun.  🤗💕

İNTİKAM ATEŞİ Where stories live. Discover now