BÖLÜM 48

7 2 0
                                    

Hepinize keyifli okumalar dilerim sevgili okurlarım. 😊

  DEMİR'DEN

  Kimse görmesin diye aceleyle evden çıkmıştım. Ada'yı o halde bırakmak içime sinmemişti doğrusu ama o böyle olmasını istiyordu. Hem üzgündüm hem de kızgın.

  Doruk arabanın önüne yaslanmış beni bekliyordu. Arabanın anahtarını Doruk'a fırlatıp "Al sen kullan." dedim. O da anahtarı havada yakalayıp "Hay hay emredersiniz efendim." dedi ve sürücü koltuğuna geçti. Bende onun yanındaki koltuğa geçtim. Ortamda sessizlik hakimken konuştum. "Bizim yazlığa sür orası boş, Ege'yi de ara gelsin." dedim. Ve kolumun dirseğini cama yaslayıp çenemdeki -daha yeni çıkmaya başlayan- sakallarımla oynamaya başladım.

  Doruk "Noldu Demir, bir sorun mu var?" dedi. Bende "Evet, bir değil bin sorun var. Erkek erkeğe takılalım bu gece uzun zamandır birlikte birşey yapmadık." dedim. "Olur takılalım zaten hiç eve gidesim yok." Doruk telefonunu bana uzatıp "Al ara Ege'yi araba kullanıyorum ben şu an." dedi. Bende elinden telefonu alıp Ege'yi aradım. Telefon çalarken dışımdan Doruk'a söylendim. "Sanki daha önce kurallara uyuyordun da." Doruk sesini çıkartmayıp yola devam etti.

  Ege'yi aradığımda biraz bana küfür etse de geleceğini söyledi. Doruk'la birlikte yazlık eve gelmiştik. Bizden 10-15 dakika sonrada Ege gelmişti. Ege elinde içkilerle gelmişti. Hepsini poşetten çıkarıp masaya koydu ve "Hepimizin derdi var sanırım." dedi.

  Ben merakla "Senin neyin var lan, sen iyi değil misin Didem'le?" dedim. Ege cıklayarak "Değilim, bozuştuk biraz." dedi. O sırada da kendini koltuğa bırakmıştı. "Lan hayvan yavaş olsana!" diye yastık fırlatmıştım. Ege yüzüne gelen yastığı tutup karnına bastırdı. Koltukta yatar pozisyondaydı. "Ne arıyorsun be?!" dedi kızarak. Bende ona "O koltuk senden daha değerli." dedim. O da tavana bakarak "O da öyle söyledi." dedi. Doruk şaşkınca "Kim?" dedi. Ege de "Didem." dedi. Doruk "Durun ben bardak getireceğim. Adam akıllı konuşalım anasını satiyim, hayat bizim ağzımıza sıçmış ya." diye söylenerek mutfağa gitti. Elinde bardaklarla yanımıza dönerken "Bardakları tepsiye koyup gelmek zor mu geldi paşam?" dedim alaycı bir sesle. Bende yerimde bayağı bir dağılmıştım. Doruk sesimin taklidini çıkararak"Hıı zor geldi paşam." dedi ve sinirle "Lan kalkın yerinizde yayılmışsınız 90'lık dedeler gibi! Şimdi kafanızda parçalayacağım şunları ha!" dedi.

  Ege'yle birlikte yerimizden doğrulup Doruk'un uzattığı içki bardaklarını aldık. Doruk sırayla hepimize doldurmuştu. Doruk daha yerine oturmadan Ege bir dikişte bitirmişti içkisini. "Dur oğlum yavaş ne yapıyosun?" dedim şokla.

  "Oğlum ben sıçtım lan." diyen Ege'ye "Noldu?" diye sormadan edemedim. "Hani benim eski takıntı var ya sapık olan." diyen Ege'ye merakla "Beril mi?" dedi Doruk.

  Ege: Evet o.

  Demir: Ee nolmuş ona?

  Ege: Mesaj atmış bana.

  Doruk: Ege, kardeşim neden taksit taksit anlatıyorsun baştan doğru düzgün anlatsana oğlum şunu.

  Ege: Ya beyler olay şu. Biz Didem'le oturuyorduk sohbet muhabbet falan. Sonra bana bir mesaj geldi bu sapık diye ayrıldığım Beril'den. Saçma bi fotoğraf atmış bana, güya ona tekrar dönebilmem için. Didem de bunu gördü tartıştık. Anlatmaya çalıştım dinlemedi çekti gitti. Bu işte.

  Doruk: Ooo kardeşim sen harbiden sıçmışsın. O değilde sen bu kızı engellemedin mi nasıl yazabiliyor hâlâ sana?

  Ege sinirli bakışlarla konuştu.

  Ege: Doruk herifi, hani instagramda fake hesap açma özelliği var ya, bildin mi?! Hah işte onu akıl etmiş öyle yazmış! Mantığını kullan biraz mantığını.

İNTİKAM ATEŞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin