8. Bölüm: "Sana ihtiyacım yok."

Start from the beginning
                                    

Telefonumu kilitleyip kafamı kaldırdım ve, "Selam." Dedim.

Kaan bana kaşlarını kaldırarak bakarken sarışın kız Kaan'a biraz daha yaklaşıyordu.

Yanımda oturan kumral kız gülümsedi. "Selam." Dedi. Bende ona gülümsedim. Güzel bir kızdı. Kahverengi saçları kısaydı ve uçlara doğru rengi açılıyordu. Gözleri hafif çekikti. Gülünce kayboluyordu neredeyse.

Kaan öksürerek ilgiyi üzerine çektiğinde kızla bakışmayı kesip ona döndüm. "Sonunda geldin." Dedi aksi bir sesle.

"Geldim." Dedim bende aynı şekilde. İlk gelen bendim ama bunu bilmesine gerek yoktu.

"Sen gelmeyince bir şeyler sipariş ettik bizde." Dedi sarışın kız. "Sana bir şey söylemedik ama..."

"Sorun değil. Ben isterim şimdi." Deyip garsona seslendim.

Garsona istediğim şeyleri söylerken Kaan'la sarışın kızın konuştuğunu duydum. Garson gidince kafamı onlara çevirdim.

İkisi de gülüşürlerken, "Bizi tanıştırmadın Kaan?" Dedim. Sonunda kafasını bana çevirdiğinde kaşlarımı kaldırıp sarışın kıza baktım.

"Ah, üzgünüm benim kendimi tanıtmam gerekiyordu." Dedi yapmacık bir şekilde. "Ben Ceyda."

Yanımdaki kız, "Aylin." Dedi kalın sesiyle. Sesi biraz kalındı ama kötü değildi de.

"Memnun oldum. Ben de Yağmur." Derken sadece Aylin'e gülümsedim. Diğer Ceyda denilen kıza bakmamıştım bile.

Yemekleri sessizce yemeği tercih ederdim ama tam tersi bir şekilde çok konuşarak yemiştik. Gerçi ben pek konuşmamış sadece masada geçen sohbeti dinlemiştim. Ara sıra bana sorulara cevap vermiştim sadece. Ceyda sürekli Aylin'le çok yakıştığımızı söyleyip duruyordu ve artık gerçekten sinirlerim bozulmuştu. Bir kere daha çok yakıştığımıza dair bir şey derse ağzına kaşıkla vuracaktım.

"Ay siz ne kadar da tatlı gözüküyorsunuz... Sence de öyle değil mi Kaan?" Kaşığımı kaldırıp ağzına vuracağım sırada Kaan ayağa kalktı.

"Hadi artık kalkalım." Derken çoktan kasaya doğru yürümeye başlamıştı. Bize fikrimizi bile sormamıştı ama bu şuan umurumda değildi. Biraz sıkılmıştım. Evet, Aylin çok iyi bir kızdı ama çekingen davranıyordu ve ben sevgili istemiyordum. Ona umut vermek de istemiyordum. Sonunda üzülecekti.

Dışarı doğru Aylin'le birlikte çıktık. Ceyda Kaan'ın yanına gitmişti.

"Fazla konuşuyor." Dedi sıkıldığı belli olan sesiyle.

"Aynen öyle."

"Bu biraz tuhaf bir soru olacak ama bantın var mı?" Diye sordu gülerken. Onun çekingen biri olduğunu söylemiştim ama hiç öyle değildi. Başkalarının yanında davranışları daha farklıydı.

"Üzgünüm yanımda taşımıyorum." Güldüm. "Niye ki?"

"Ağzını bağlamaya ihtiyaç duyabiliriz." Dedi kafasını bize doğru gelen Ceyda ve Kaan'a çevirirken.

"Dua edelim, gecenin sonunda patlayan bir başımız olmasın."

Kaan ve Ceyda yanımıza geldiklerinde ikisine de bir bakış attım. Kaan, "Bara geçelim mi?" Diye bir soru sordu.

Bara gitmek istemiyordum. Zaten başımızı ağrıtan ayaklı bir borazan vardı ve yüksek sesli müziği hiç çekesim yoktu.

"Bence daha sakin bir yerlere gitmeli-"

Kayıp DudaklarWhere stories live. Discover now