-Kai Parker- Saplantı-

675 51 16
                                    

Çak beşlik!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Çak beşlik!

Bunu yapmasam olmazdı.

Kai Parker aşığıyım ama kimse okumuyor ve yorum yapmıyor?

Siz okusanız ve yorum yapsanız ben hep Kai yazarım...

Ama okunmadığı için yazamıyorum!

Ağağağağağağağağ

Durduk yere sinirlendim bak...

***

Kai sana takıntılıydı. Peşinde çok koşturmuştu. Bir ilişkiniz yoktu. O istiyordu ancak sen iki tane çocuğu öldürmek isteyen adamla ilişki yaşamaya sağlıklı bakmıyordun.

Üstelik dönmüş olmasına rağmen kardeşlerine rahat vermiyordu. Sabah kapında not,  çiçek,  ölüm tehditleri, hamburger ve patates gibi şeyler bulabiliyordun.

Bir keresinde onu öpmeni istemişti. Köpek yavrusu gibi olan bakışına zor karşı koymuştun. Onu reddetmek çok zordu. Kendinizi öldürmenizi istese yapmaya mecburmuş gibi hissettirebiliyordu. Neyse ki onu öpmemiştin. Sonra bazı geceler uykuna girip seninle oyunlar oynamıştı.

Sağlıklı olmayan oyunlar.

Bunun onun işi olduğunu biliyordun. Onu öpmediğinde daha da kötüleşmişti. Saplantısı bambaşka bir boyut olmuştu. Seninle uğraşmasının daha beterinin olamayacağını düşünürken sırf sıkıldığı için başkalarını öldürmeye çalıştığını öğrenmiştin.

Sınıf arkadaşın Bonnie Bennett onu kodes dünya denilen yere hapsetmişti. İşin tuhaf yanı onu özlemiştin. Şakalarını,  tuhaf rüyalar göstermesini, kapının önünde bulduğun komik korkunç hediyeleri. En çokta onu öpmediğin için pişman olmuştun.

Bazı şeyler planlamıştın. Duyduğuna göre Bonnie ve birkaç kişi oraya tekrar gitmek zorundaymış. Bir şekilde oraya gitmeliydin. Gecenin bir vakti vücudunu belli etmeyen kostümünü giydin.

Kafana maske taktın,  evden çıktığında yanına şırınga aldın. Bonnie'nin evine gittin. Odasının olduğu katı daha önce yapmış olduğunuz ödevlerden biliyordun. Cama tırmandığında ne kadar sessiz olduğuna şaşırdın.

Içeriye başarılı bir şekilde giriş yapmıştın. Bonnie uyurken onu bayılttın ki uyanmasın. Şırıngayı koluna batırıp kanından aldın.  Farketmeyecekti bile. Şırınga dolduğunda orayı terk ettin.

Sabah olduğunda bugün gideceklerini öğrendin. Bugün dolunaydı. Bonnie ile konuştun. Sana onca zamandır işkence eden adamin halini görmek istediğini söyledin. Birkaç yalanla onun hakkında ne kadar nefret ettiğini söyledin. Sana inandı.

Oraya götürecek ve onu görmeni sağlayacaktı. Fazla yaklaşmaman konusunda seni tembihlemişti. Kodes dünyaya geldiğinizde kış hakimdi. Tıpkı normal dünya gibiydi.

Sadece...çok sessizdi. Hayvan sesi bile yoktu. Rüzgar yoktu. Etrafta nasıl kar vardı o bile belli değildi. Kai etrafta yoktu. Onları takip etmedin. Yanına bir bıçak aldın ve kendini koruyabileceğini söyledin. Zar zor ikna oldular.

Bir yer gördün. Işıkların olduğu bir yerdi. Kai'yı az çok tanıdıysan renkli yerleri severdi. Atlı karınca ve dönme dolap çalışıyordu. Etrafta renkli ışıklar yanıyordu ama bu ikisi dışında başka bir sey çalışmıyordu. Onları inceledin. Görünürde yoktu. İleri de bir biblo kule gördün. Sonra oradan gelen sesler. Birisi kuleleri yıkmaya çalışıyordu ancak başarısız olduğu için küfürler ediyordu. Kızdığı şeyin bu olmadığına emindin.

Onu bulduğun için mutlulukla gülümsedin.

"En azından öpseydim de öyle kalsaydım burada." Homurdanışı komik geldi. Kıkırdadın. Hep komik birisiydi zaten, sadece onunla gulmeyi etil bulmuyordun ancak şuan da önemli değildi.

Sesi duyduğunda kafasını çevirdi. Gülerek onu izleyen seni gördüğünde şokla ağzı açıldı. Bir kaç parmağı ile ağzını kapattı.

"Sevgilim!" Sana doğru koştu. Onun rahatlığına asla alışamazdın. Sana sarıldı. Sormadı,  Bir sey demeni bekledi.

'Bana nasıl iznim olmadan dokunursun! Geri çekil!' Demeni falan bekledi. Burada nasıl olduğunu anca sorguluyordu.

"Dur, sen gerçek misin? Yoksa deliriyor muyum? Bunca zaman delirmeyip şimdi  mi deliriyorum?" Ona güldün. Gözlerin doldu. Kim derdi ki saplantılı aşığını özleyeceğini?

"Kai-" seni susturdu, "Hayır dur, gerçek olmadığını duymaya hazır değilim. Birak biraz seninle vakit geçireyim." Ona kaşlarını çattın,  "Gerçeğim aptal!" Gözleri açıldı,  "Sen, sen nasıl oldu? Nasıl geldin buraya?"

"Bonnie-" seni yine böldü,  "Tabi ya, benim acı çekişimi görmek istediğin için ona yalvardın değil mi? O cadı da bunu zevkle kabul etmiştir." Omzuna vurup onu susturdun.

"Evet, tam olarak öyle oldu. Ancak amacı başka. Buraya seninle dalga geçmeye gelmedim. Seni kurtarmaya geldim." Kaşlarını çattı,  "Ne? Sen? Beni mi?" Yakasından tutup kendine çektin. Dudaklarını bunca zamandır öpmediğin için kendine tekrar küfür ettin. Tanrım,  cidden harikaydılar. Ellerini beline koydu.

Şaşkın olsa da memnuniyetle karşılık verdi. Tabi bir eli uslu durmadı ve kalçanı sıktı ancak o an buna kızacak değildin. Birazcık elini çimdikledin. O elini çekmesi için yeterli oldu.

Ayrıldığında Ona gülüyordun,  "Bir gün seni özleyeceğimi söyleselerdi o kişiyi öldürürdüm." Dişlerini göstererek güldü.

"Bende bir gün beni özlediğini söyleyeceğini söyleselerdi o kişiyi işkenceyle öldürürdüm." Kasların çatılsa da güldün. Dudaklarına tekrar yaklaştığında bayılacak gibiydin. Aramızda bir santim var ya da yoktu. Alt dudağını emdi.

Bu sefer daha tutkuluydu. Kısa değildi. Kafasını eğdi ve dudağını dişlerine hapsetti. İnlediğinde kıkırdadı. Omzuna vurdun ve ondan ayrıldın.

"Gitmemiz gerek."

"Nasıl gideceğiz? Bonnie beni götürmeyi hayatta kabul etmez." Sırıttın,  "Gece evine girip uykusunda bayılttım ve kanını aldım." Elini ağzına götürüp sesli bir kahkaha attı. Utandın.

"Hadi canım! Bu harika! Görmek için neler vermezdim." Kaşlarını çatmaya çalıştın ama bir dakika sonra sende kahkaha atıyordun.

"Bunu bana geri döndüğümüzde hatırlat sevgilim. Seni öyle bir-" ağzını kapattın,  "Sus artık!" Kahkaha attı. Utançtan kıpkırmızı kesilmiştin.

Iki eliyle yanaklarını tuttu ve dudaklarına öpücük bıraktı.

***

Sevimli bir bölümdü bence hehe...

Kai sevmeyenlere şut cekiyorum ✋

multifandom- sevilen karakterlerWhere stories live. Discover now