~Tony Stark~

1.6K 78 25
                                    

Stark stajını yeni bitirmiş ve orada bir işe başlamıştın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Stark stajını yeni bitirmiş ve orada bir işe başlamıştın. Tony Stark üniversite bursuna bile yardım etmişti , sana yaptığı sayısız iyiliğin üstüne birde işe almasını kesinlikle beklemiyordun.
Kuantum fiziği ve mekanizma alanında ustalaşmıştın bu yüzden Bay Stark senin için özel bir laboratuvar hazırlatmıştı.

Sana karşı bu kadar yardım sever olması çoğu zaman kafanı karıştırsada önemsemeyip işine odaklanmıştın. Senin teknolojiye dökmeni istedikleri bir kaç tasarım getirmişlerdi,

"Bayan YSN bu tasarımları Tylor ile birlikte çalışarak ürün haline dökmenizi istediler."

Bunu söyledikten beş dakika sonra bir başkası daha gelmişti, "Bayan YSN, Bay Stark sizi ofisinde bekliyor efendim." Kafanı salladın ve tasarımları çekmeceye koyup kilitledikten sonra labaratuvardan çıktın. Bay Stark çoğu zaman şirkette olmazdı.

Büyük savaştan sonra sonra insanlara daha çok Ironman olarak yardım etmeye başlamıştı ve şirkette pek vakit geçirmiyordu. Hala onun nasıl bekar olduğuna şaşırıyordun üstelik eski zamparalığıda yoktu.

Odasının önüne geldiğinde yavaşça kapıyı tıklattın. 'Gel' sesini duyduğunda içeriye girdin ve onu gördün. Devasa camdan dışarıyı seyrediyordu, senin geldiğini görmek için arkasını döndü ve yüzüne o güzel gülümsemesini koydu.

"Hoşgeldin YN. Otursana." Onu dinledin ve rahat koltuğa oturdun. Sorar gözlerle bakarken, "Evet Bay Stark? Beni görmek istemişsiniz."
Uzun zamandır kimsenin görmediği çapkın ifade yüzünü kapladı, "Akşam bir işin varmı? Yemek yemeye gidelim diyecektim?"

Sende şaşkınlıkla baka kalmıştın. Ne o yoksa Tony Stark çapkınlığa geri mi dönmüştü? Yinede reddedersen kabalık olacağını biliyordun o yüzden, "Ah- Hayır bir işim yok. Sadece gönderdiğiniz tasarımlar-"

Elini sallayarak lafını kesti, "Onların acelesi yok kafana takma. O halde çıkışta seni bekliyor olacağım."
Kafanı salladın,"Pekala ben şimdi gitsem iyi olacak. Tasarımlara yinede başlayayım." Gülümseyerek seni kapıya kadar uğurladı.

Bunu hep yapardı zaten, sen staj görürkende seni kapıya kadar götürürdü ancak başkasına böyle yaptığını hiç görmemiştin. Sen asansöre binene kadar gitmeni izledi. Seni izlediğini biliyordun ve ayaklarının birbirine dolanmaması için büyük bir çaba sarf ediyordun. Terlemiş ellerini pantolonunun cebindeki mendile sildin ve asansördeki çöpe attın. Seni asansörün kamerasından bile izleyen Tony Stark'tan haberin yoktu...

* * *

İşlerinle vakit geçirdiğinde mesai saatinin bittiğini gördün ve ofisindeki kıyafet dolabından üzerini değiştirdin.

Heyecanlıydın ve vücudun kasılıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Heyecanlıydın ve vücudun kasılıyordu. Çıkışta seni bekleyen, arabasına yaslanmış Tony Stark'ı gördün ve ona doğru adım attın. Topuk seslerini duyduğunda kafasını kaldırdı ve sana baktı.

 Topuk seslerini duyduğunda kafasını kaldırdı ve sana baktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Beğeniyle seni süzdü ve aniden kafasını çevirip yutkundu. Sen utancından bir şey demeden arabaya yaklaştın ve Tony kapıyı açması gerektiğini hatırlayıp hızla kapıyı açtı.
İçeriye girdin ve Tony'de bindiğinde araba hateket etmeye başladı.

"Çok güzel olmuşsun. Yani her halinle güzelsin ama- Neyse boşver.." sen daha da utanırken dışarıyı seyrediyordun. Güneş geceye karışırken arkasında altın saçaklarını bırakarak gözden kayboldu. Arabanın içerisi cok sıcak gelmeye başlamıştı çünkü Tony sürekli seni izliyordu.

Nasıl tepki vermen gerektiğini bile bilmiyordun çünkü artık bakışları çapkınlıktan daha derin geliyordu. O an anladın senden hoşlandığını. Bu çapkınlık değildi.. Parmaklarınla oynarken tırnaklarına baktın. Heyecandan dikkatini dağıtmaya çalışıyordun. Araba sonunda durduğunda derin bir nefes aldın.

Çok şık bir restoranın önünde durmuştunuz. Tony tekrar nezaketen kapını açtı ve elini uzattı. Tereddütle elini tuttun ve birlikte restorana girdiniz. İçerisi bomboştu. Sadece görevliler vardı. Tony elinden tutarken seni üst kata terasa çıkardı. Neyseki hava sıcaktı da üşümüyordun.

Güzel dekore edilmiş bir masaya geçtiğinizde Tony'nin restoranı sırf sizin için kapattığına inanamadın ama sanırım ondan herşeyi beklerdin. Garson geldiğinde siparişlerinizi verdiniz ve beklemeye başladınız. Sen masadaki ellerine bakarken bir anlık Tony'e baktın. Gülümseyerek seni izliyordu.

Kalbinin atışı hızlanırken gözlerini kaçırdın. Yanakların ve tüm vücudun alev almıştı sanki. İkinizinde konuşmaya cesareti yoktu. Garson yemekleri getirdiğinde yemeğe başladınız. Yemek Tony'nin neleri sevdiğinle ilgili soruları ile geçti. Kırmızı bir şarap şişesi açtığında bardaklara doldurdu.

Şişeye baktığında en sevdiğinden olduğunu gördün. Bu detaya kadar ayarlamıştı herşeyi. Yavaş yudumların ve ardı arkası gelmeyen kadehlerin sonunda ikinizde daha da rahatlamıştınız. Sohbet gitgide daha koyulaşıyor, eğlenceli bir hal alıyordu. Masadan kalkıp terasın ucuna geldiğinizde,

"Bugün gerçekten göz kamaştırıcı olmuşsun. Bak gökyüzüne, yıldızlar utancından intihar ediyorlar." Gök yüzüne baktığında bir kayan yıldız yağmurunun başladığını gördün. Şaşkınlıkla ve heyecanla yıldızları izliyordun. Yüzündeki masum heyecan Tony'i güldürmüştü.

Ellerini beline sardı ve seninle beraber yıldızları izledi. Sen sarhoşluğun etkisiyle astronomi bilgini konuşturup, hangi yıldızın ne olduğunu anlatırken Tony ilgiyle seni dinliyordu. Sonunda kafanı ona çevirdiğinde seni izlediğini gördün. Bugün çoğunlukla gördüğün ilgi dolu bakışlara alışman gerekiyordu ancak yinede ateş basıyordu yüzüne.

Tony açıkça seni sevdiğini söyleyemesede bunu bir çok kez belli etmişti. Ona yaklaştın ve ellerini yüzüne koydun. Tony senin  belindeki ellerini sıkılaştırmıştı, bu onun vücuduna yapışmanı sağlamıştı. Elinin altındaki sakallarını hissederek okşadın.

Sarhoşluğun verdiği cesaret ile dudaklarına yapıştın. Elleri belinden sırtına doğru çıkarken sana karşılık verdi. İkinizinde kalbi deli gibi çarpıyordu. Ayrıldığınızda gözlerini açamayacak kadar mayışmıştın. Kafanı göğsüne yasladın ve güven veren kokusunu içine çektin. Kafanı bir kedi gibi göğsüne sürttüğünde Tony kahkahasını zor durdurdu. Saçların onun çenesini gıdıklıyordu ve bu his hoşuna gitmişti.

Beraber terastaki koltuğa oturdunuz. Sen, kafan Tony'nin omzundayken, uykuya dalmadan önce mırıldandın,
"Seni seviyorum Stark.." gözlerin uyumak üzere kapanırken Tony'nin,
"Bende seni seviyorum YSN.." dediğini duymadın...

* * *

Güzel bir bölümdü bence...

multifandom- sevilen karakterlerWhere stories live. Discover now