-five hargreeves-

2.5K 85 43
                                    

Akademiye yeni gelmiştim. Regginald Hargreeves beni ailemden satın almıştı. Mutsuzdum çünkü ailemin beni para karşılığında satacağını hiç düşünmüyordum.

Beni sattıkları için onlardan, o aptalları sevip güvendiğim için kendimden nefret ediyordum.. Saatler süren yolculuğun sonuna varmıştık. Durduğumuz yerde şemsiye logosu bulunan bir malikaneye gelmiştik.

İçeriye girdiğimiz anda takım elbise giymiş bir şempanze ile sarı saçlı bir kadın bizi karşılaşmıştı;

Grace: merhaba tatlım, ben senin yeni annenim. Adım Grace, senin adın nedir?
Ben: Benim adım Y/N. Benim annem falan da değilsin.
Reginald: Düzgün konuş küçük hanım. Saygılı olmayı sana öğretmediler mi? Ama artık öğreneceksin! ' dedi sert bir ses tonuyla. Umursamadan gidip bir koltuğa oturdum. Madem bana satın alacak kadar değer veriyordu, bende onu pişman ederdim.

Bacak bacak üste atıp etrafı inceledim. Daha sonra merdivenden 7 kişi indi. Kendilerini tanıttılar, yeni kardeşim onlarmış artık beraber yaşayacakmışız fln filan birşeyler gevelediler. Özel güçlerim olduğundan da bahsettiler aynı zamanda.. Ben biliyordum zaten geçen sene farketmiştim. İstediğim hayvanın veya eşyanın şeklini alabiliyordum.

İlk dönüşümümde bir köpeğe dönüşmüştüm. Okulda kavga ettiğim kızı okul çıkışı saatlerce kovalamıştım. Ömür boyu köpek olarak kalabilirdim. Kuyruğa katlanırdım ama pireler...
Çekilmez oluyorlar.

Hepsi güçlerinden bahsetti. Oldukça etkilenmiştim, ama yinede onlara bağlanmak istemiyordum çünkü burdan kaçmayı planlıyordum.

Grace bana odamı gösterdi. Odam oldukça güzeldi. Eski odama bin basardı. Odamda biraz takıldıktan sonra five birden odaya ışınlandı. Korkuyla çığlık attım. Öfkeyle suratına bakıp;

Y/N:Kapısız evdemi buldun ?! İnsan bir kapıyı çalar! Ya müsait olmasaydım. Ölümü patlattın.
Five: Akşam yemeğine geç kalma.' Deyip odadan gitti. Bu çocuğa sinir olmuştum. Egoist . İnsan bir özür diler. İçimden küfür ederken hızla merdivenden aşağıya indim.

Reginald: Saatleri iyi takip et. Birdaha geç kalırsan sofraya oturamazsın genç hanım!

Y/N: Neden siz sofrayı biraz daha geç hazırlamayı düşünmüyorsunuz? Sizin düzeninize göre yaşamaya çalışmayacağım. Davranışlarımdan rahatsız oluyorsanız beni geri postalayabilirsiniz.

Reginald: Şimdi anlaşıldı. Eğer ailenin gelip seni geri almasını falan bekliyorsan daha çok beklersin. Ben seni bıraksam bile onlar seni almazlar. Öz ailen bile degilmişler zaten. '
Bu dedikleri karşısında şok olmuştum fakat üzüldüğümü belli etmedim. Öfkeyle sofradan kalktım ve odama çıktım. Arkamdan geri gelmem konusunda bağırıyordu ama onu dinlemedim. Odama çıkıp kapıyı kilitledim ve yatağıma uzandım. Odayı incelemeye pek fırsatım olmamıştı. Ufak ve şirin bir kitaplık duruyordu kapının yanında. İçinden bir kitap alıp okumaya başladım.

Kitabın yarısında karnım guruldamaya başladı çünkü hiçbiriyle yememiştim. Kitabı bırakıp uyumaya çalıştım ama olmuyordu. Birkaç dakika sonra birisi kapıyı tıklattı. Çakar çalar gider diye düşünüp tavanı izlemeye devam ettim. Fakat o her kimse bu sefer alacaklı gibi çalmaya başlamıştı. Sonunda sinirlenip kapıyı açtım.

Elinde yemek tepsisi olan five vardı karşımda. 'Ne var?' Dercesine kafamı salladım. Oda beni ittirip odaya girdi. Tepsiyi masaya koydu ve raftan bir kitap alıp okumaya başladı. Bu çocuğun umursamazlığı beni öldürüyordu. Elinden kitabı çekiştirmeye başladım ama vermiyordu;

Y/N: Neden gidip kendi odandaki kitapları okumuyorsun ?!

Five: Çünkü hepsini okudum! Ben kitabı okurken sende yemeğini yesene!

Y/N: Emredersin! Ayrıca git kendi odanda oku kitabı. Burda niye okuyorsun?!' Biz tartışmaya devam ederken bütün tua odaya doluşmuştu.

Vanya: Hey, hey, çocuklar sakin olun. Babam çok kızacak. Ayrıca neyi tartışıyorsunuz?

Five/Y/N: SENİ İLGİLENDİRMEZ VANYA!
ikimizde aynı anda konuşmuş olmanın şaşkınlığıyla bakarken ben pes edip kitabı bıraktım ve five ben bırakınca yere yapıştı. Sesli bir kahkaha atmaya başladım. Ayağa kalktı ve sinirli bir şekilde bana baktı.

Five odadan çıkıp gitti ve Diego konuşmaya başladı;
Diego: Şamatayı kes, Y/N. Babam senin bu çocukça davranışın yüzünden çok öfkeleniyor. ' umrumda değil dercesine omuz silktim.

-Ertesi gün-

Sabah 6 da kalkıp mutfağa gittim. Kahvaltı 9 da başlıyordu ve kahvaltıya kadar aşağıya inmemiz yasaktı. Merdivenlerden ayak sesleri geliyordu. Elim ayağıma dolaşmıştı. Aklıma gelen fikirle tezgaha oturdum ve kupaya dönüştüm. Bu sayede kimse mutfakta olduğumu anlayamazdı.

Gelen kişiye baktım. Bu Five'dı. Neden erkenden kalkıyor bu diye düşündüm. Tezgaha doğru yaklaştı ve beni eline aldı.

Kahve kaynatıp içime döktü ve içmeye başladı. Mantıken vücudumu öpmüş oluyordu. (Öhm) Heyecanlanmıştım. Ne kadar şuan kupa da olsam bana dokunuşunu hissediyordum. Dudakları yumuşak ve sıcaktı. Kahveyi zevkle yudumlarken birşeyler düşünüyordu. Elinde benimle beraber odasına çıktı ve bir mankeni alıp mutfağa geri geldi.

Bu iğrenç manken de neyin nesi böyle?! Neden odasında bir manken var? Tezgaha oturdu ve konuşmaya başladı;
Five: Dolores, yeni kız hakkında ne düşünüyorsun? Sencede güzel birisi değilmi? Ama kıskanma yani sen daha güzelsin. Senin yerini tabiki tutamaz.. 58 yıllık yol arkadaşımsın sonuçta. ' ne diyordu bu? Kafayı yemiş kesin. Yoksa buda klaus gibi cansızlarla mi konuşuyordu? (Jejxjcjddjsjsj)

Şimdilik burda son part 2 yine sonra atacağım 💕💕💕

multifandom- sevilen karakterlerWhere stories live. Discover now