-Regulus Acturus Black-

1.9K 85 35
                                    

(İkinci isminiz Calista)

Sen James Potter'ın kız kardeşiydin.
Beauxbatons cadı okulunda okuyordun çünkü 3 sene önce sen kayıptın. Fransa'da yetimhanede kalıyordun fakat bir ailen olduğunu öğrendiğin zaman Euphemia Potter'ın kız kardeşi Cestella Coveryn seni evinde misafir etmişti.

Ne kadar seni Londra'ya çağırsalar da 6. Sınıfa başladığın zaman gelmek istediğini söylemiştin. Tüm ailen ile önceden tanışmıştın fakat samimi hissetmiyordun onlara karşı. Yinede iyi insanlar oldukları barizdi.

5. Sınıfın sonunda yaz tatiline Londra'ya gelmiştin, zaten bu seneki eğitimini orada yapacaktın. Cestella'yı özleyecektin fakat gerçek ailen buradaydı. Seni ne kadar bu zamana kadar tanımamış olsalarda sanki yıllardır onlarla birlikteymişsin gibi davranıyorlardı.

Sende nezaket gereği kibar davranıyordun. Potterlar ne kadar rahat olmamana üzülselerde senin bir hanımefendi olarak yetiştiğine bağlıyorlardı. Aslında pek olarak öyle sayılmazdı, Cestella'nın yanında oldukça rahattın. Ayrıca ne beklediklerini anlamamıştın. Birden bire kardeşi dışında 2 erkek daha bulunan bir evde ne kadar rahat olabilirdin ki?

James ile çok iyi anlaşmıştınız fakat arkadaşlarına pek ısınamamıştın. Belki sen yokken onlara kardeşim dediği için böyle hissediyordun.

Onlarla da aranda bir problem yokmuş gibi davranıyordun, bir sene sonra zaten mezun olup kendi işlerine güçlerine bakacaklardı. Üstelik bu yaz Pettigrew denen çocuk dışında hepsi sizde kalacaktı.

Hep dik başlı olmalı ve düzgün oturup kalkmalıydın. Sirius senin safkanlar gibi eğitim aldığını ve kuzenlerine benzediğini söylemişti. Sen onun Black olduğunu biliyor ve dediklerine hak veriyordun. Çoğu safkan aileler kızlarını hanımefendi olarak yetiştirmek için 2 yıl Beauxbatons'a gönderiyordu.

Hatta bir ara senin onlar için iyi bir gelin olabileceğin hakkında bir espri yapmıştı. James kızsa da sonra o da gülmüştü. Onlarla tanışmayı çok istiyordun. Beauxbatons'da kan ayrımı yapılmıyordu ama sen içten içe büyücü kanının değerli olduğunu düşünüyordun.

Muggle doğumluları dışlamazdın ama bir safkanın çalışınca çok güçlü olabileceğine inanıyordun. Bu zamandaki çoğu kişinin büyü gücü bastırılmıştı. Büyü yapmak kısıtlandırılmıştı.

Okuduğun bir tarih kitabında insanların eskiden hep asasız büyü yaptığını söylemişti. Fakat bir gün birisi çıkıp asayı icat etmişti, o günden sonra insanlar asa ile büyü yapmanın daha kay olduğuna karar verip hep asa ile büyü yapmıştı.

Asasız denediklerinde ise yapmadıklarını görmüşlerdi. Sen ise kendini kısıtlamayan kısımdaydın ve bunu bilmezlerin gerek yoktu.

Tatil boyunca Çapulcular ile daha samimi olmuştun. Yinede hanımefendi istifini hiç bozmuyordun. Sonunda Hogwarts'a gidiyordunuz. Tüm büyücülük dünyasının en iyi büyücü okulu olarak bildiği okula gidiyor olmak oldukça heyecanlıydı.

Burada asasız büyü yapma çalışmaların çok zor olacak olsada kedini geliştirmek için ihtiyaç odasını bulmayı hedefliyordun. Trende ilerlerken Jamesleri kaybettiğini farketmiştin. Koca trendeki kim bilir hangi kompartımandaydılar.

Elinde bavul ile kalabalık yerden geçmeye çalışırken bir grup ile karşılaştın geniş bir kompartımanda oturuyor ve derince sohbet ediyorlardı. Geniş kompartımanda oturduklarına göre safkan olmalıydılar.

Çoğu yer doluydu ve onların yanına oturmak yerine safkanların yanına oturmayı tercih ettin. Kapıyı tıkladın ve yavaşça açtın. Kapı açılır açılmaz neşeli ortam dağılmış, yerini ifadesiz ve sessiz bir ortama bırakmıştı. Dik başlılığını ve kibarlığını bozmadan sordun;

"Her yer dolu. Acaba size katılmamda bir sakınca varmı?"

Kıvırcık saçlı kız kimseye izin vermeden atladı:"Safkanmısın bulanık mı?" Kafanı dik tutup zarif bir ifade ile gülümsedin:"Elbette safkanım." Sen bunu dediğinde herkes gülümsedi ve oturman için bir yer açtı. Uzun sarı saçlı olan kız sana bakarak;

"Ben Narcissa Black. Bunlar da kız kardeşlerim Bellatrix ve Andromeda. Kuzenim Regulus Black ve nişanlım Lucius Malfoy."

Hepsine gülümseyerek baktın:"Bende Y/N Calista Potter. Memnun oldum Beauxbatons cadı okulundan geliyorum." Herkes soyadını duyunca bir birleriyle bakıştı. Kıvırcık olan yüzünü buruşturarak,"Potter'mı?"

Sen onun tiksinen ifadesini görünce daha da gülümsedin ve kafanı evet anlamında salladın,"Sizlerin soylu aileler olduğunuzu biliyorum. Bu kan konusundaki hassasiyetinizi de elbette. Ama Potter olmam sizi endişelendirmesin lütfen. Safkanımı korumaya niyetliyim."

Bu sözlerinden sonra herkes derin bir nefes bıraktı. Rahatlamış gibi görünüyorlardı. "Bir an kanıbozuk birini kompartımanımıza aldık diye ödüm koptu. Sonra saatlerce annemin dilinden düşemezdik. " Bunu söyleyen  kişi Lucius Malfoy'du.

Andromeda çekingen ama özgüvenli bir şekilde:"James Potter neyin oluyor?" Umursamaz bir şekilde,"Kardeşim, 3 yıl önce bir ailem olduğunu öğrendim. Ben daha bebekken kaçırılmışım. Beni sonra muggle polisler bulmuş, kimliğimi bilmedikleri için de yetimhaneye vermişler. 11 yaşıma kadar mugglelar arasında yaşamak korkunç bir deneyimdi. 6. Sınıfa başlamadan da buraya gelmek istemedim. Bu yaz tatilini Potterlar da geçirdim. Üstelik Bayan Black sevgili kuzeniniz Sirius Black ile de tanıştım. Sizden çok hoş bir şekilde bahsetti."

Son dediklerinden sonra herkes Regulus'a baktı. Ama umursamaz görünüyordu. Onun kardeşi olduğunu anlamıştın. Sirius bahsetmemişti ama Narcissa tanıtırken kuzenim demişti ve Sirius sadece bir akrabaları olduğunu söylemişti. Buradan çıkaracak olursak Regulus onun kardeşiydi.

Bellatrix:"Bizim hakkımızda kötü şekilde mi konuştu yoksa?! Onun bozuk beynini portakal sıkacağında ezeceğim!" Kıkırdadın, aslında iki grupta oldukça eğlenceli insanlardı.

Her durumda kendilerine göre doğruydu. Birisi safkanın bozulmasının iğrenç olduğunu düşünürken diğer taraf insanlara ayrım yapılmasının saçma ve kötü olduğunu düşünüyordu.

Bir saat sonunda tren durmuştu ve beraber bavullarınızı trende bırakıp inmiştiniz. Sonunda okulun ihtişamlı görüntüsü ile karşılaşmıştınız. Oldukça güzel bir yapıydı. Beauxbatons daha iyi gelse bile burayı da şimdiden sevmiştin. Umarım seni dersleriyle etkilemeyi başarabilirlerdi yoksa burada kalmanı ailen bile sağlayamazdı.

* * *

1. Sınıflar binalarına yerleştikten sonra herkes merakla sana bakıyordu.  Çapulcular ve Slytherin tayfası ayrı bir odakla bakarken arada birbirlerine rekabetçi bakış atmayı unutmuyorlardı. Bellatrix emin bir ses tonuyla herkese yönelik konuştu;

"Eğer Slytherin'e seçilir ve kimse alkışlamazsa kendinizi ölmüş bilin!"

Sadece Slytherin'liler ve sen duymuştun. Bu kıkırdamana sebep olurken elinle ağzını kapattın. Sonunda Profesör Dumbledore konuyu sana getirdi;

"Yemeğe başlamadan önce Beauxbatons Cadı okulundan gelen
Y/N Calista Potter'ın bina seçimine geçelim! Buyrun Miss Potter, tabureye oturun." Dik başlı ve kendinden emin adımlarla tabureye ilerledin ve oturdun. İki binada nefesini tutmuş bekliyordu.

Herkes Potter kızının Gryffindor olacağından çoktan emin olmuştu bile. Profesör MCgonagall şapkayı kafana koyduğunda şapkanın sesini duydun.

"SLYTHERİN!"

Tüm Slytherin coşkulu bir şekilde alkışlarken sen yüzünde oluşan sırıtmaya engel olamadın. Neler olduğunu anlayamaz bir şekilde sana bakan James'e döndün ve omuz silktin. Ardından yemekler yenmiş ve herkesle tanışmıştın.

Regulus yanına geldi ve oturdu. Sen farkında olmadan yanındaki Bellatrix ile konuşurken o karşıdan size öfkeyle bakan Sirius ve James'e sırıttı. İkiside bu sırıtmanın anlamını çok iyi anlıyordu. Bu sırıtmanın anlamı;

"Kardeşin burada güvende değil. " demekti.

* * *

Bu hikayenin part ikisi gelecek...

Regulus bela arama yavrucum💓

multifandom- sevilen karakterlerWhere stories live. Discover now