~James Potter~

2.1K 88 45
                                    

Y/N'nin anlatımı;

Yıllardır James Potter'a aşıktım. O da aşıktı tabiki ama bu aşk benim değildi. 7 yıldır Evans'a aşıktı ve zerre karşılık alamıyordu. Sırf sürekli James'i terslediği ve ona hakaret ettiği için ondan nefret ediyordum. Seni seven bir insana neden zarar verirsin ki?

O James'in aşkını haketmiyordu. Başkalarına karşı iyi davranıp, ona böyle davranması benim bile canımı sıkıyordu. Madem benimle mutlu olamayacaktı, en azından sevdiğine kavuşsundu.

James ile çok yakın olmasa da arkadaştık, arada arkadaşlarından ve hayranlarından vakit bulduğu zamanlar da sık sık konuşmaya çalışırdık birbirimizle. Astronomi dersinden çıktıktan sonra biraz oyalanarak Gryffindor ortak salonuna gitmeye koyuldum.

Astronomi dersleri hep akşam saatlerinde yapılıyordu, yıldızlar tam tepede olduğundan daha iyi oluyormuş, Ms. Drake öyle söylemişti.
Kendi ortak salonum, astronomi kulesinin yakınındaydı zaten. Hızlıca şifreyi söyleyip içeriye girdim.

Kapının girişinde ağzım açık bir şekilde dona kalmıştım çünkü James ağlıyordu. Çapulcular onu sakinleştirmeye çalışıyordu lakin bir işe yaramıyordu. Acaba Lily bu sefer ne olmuştu da kalbini kırmıştı?

Beni henüz farketmeye fırsatları olmamıştı. Yavaşça yaklaştım ve James'in önünde çömeldim,"Yine Evans'mı birşey dedi?" Beni görünce ilk önce afalladı ama sonra hemen başını iki yana sallayarak savunmaya geçti,"Sevmiyorsa bu onun suçu değil..." Her şeye rağmen onu savunması beni deli ediyordu.

Ne kadar James'ten hoşlansam da o hala benim arkadaşımdı. "Belki, ama seni üzmeye hakkı yok. Herkese nasıl davranıyorsa sana da öyle davranmalı. Senin bir kalbin olmadığını mı düşünüyor o kızıl patlıcan?!" diyerek çıkıştım.

James daha da üzülmüşe benziyordu artık. Biraz yaklaştım ve ellerimi omzuna koyarak ona destek çıktım,"Artık bu kadar yeter James. Olaya bir kızın müdahale etmesi şart oldu. O kızıl patlıcana gösteririm şimdi gününü." James daha beni durduramadan kızlar yatakhanesine daldım.

Tabiki Jamesler gelemeyeceği için rahattım. Lily'nin kaldığı odaya girdim, arkadaşlarıyla gülüşerek sohbet ediyordu. Karşısına geçip birden suratına tokadı geçirdim.
Ne olduğunu kavrayamamıştı.

Sonunda rahatlamıştım, daha fazla hırpalamak isterdim fakat James'in hatrına dua etmeliydi. Birden bağırdı," Kafayı mı yedin? Neler oluyor?" Omuzlarımı dikleştirdim ve,
"Asıl sen kafayı yemişsin Evans! James'e böyle davranmaya hakkın yok, onunda bir kalbi var, sürekli onu üzemezsin. Kör falan mısın acaba James'in sana olan aşkını göremeyecek kadar?! Kendine gel artık ve davranışlarına bir çeki düzen ver!" Deyip kapıyı çarpıp çıktım.

Gözlerim dolmuştu. Aşık olduğum adam sırf mutlu olsun diye sevdiği kızla konuşmuştum. En azından 'James'in mutluluğu için' diyerek kendimi avutuyordum. Koşar adımlarla kendi yatakhaneme gittim, oda arkadaşlarım çoktan uyumuştu.

Kendi yatağıma uzanıp sessiz hıçkırıklarımla yalnız kaldım...

* * *

Sabah uyandığımda ilk işim kısa bir duş almak oldu. İlk dersin kitaplarını çantama koydum ve Gryffindor üniformasını giyip büyük salona yol aldım. Koridorda ilerlerken birden birisi bana sarıldı. Bu James'ti. Kahkaha atarak bana sarılıyordu,"Sen benim en iyi kız kankamsın Y/N, senin sayende Lily beni farketti ve biz artık çıkıyoruz!"

Sarılışına karşılık verdim ve dolan göz yaşlarımı geri itmeye çalıştım. Ondan ayrıldıktan sonra," Adına çok sevindim James. Umarım hep mutlu olursunuz..." Sonra geldiğim gibi yatakhaneme geri döndüm. Koridor boyunca ağlıyordum. Eskiden bir şansım olabileceğini düşünürdüm fakat bu James'in git gide büyüyen aşkı işimi imkansız hale getirmişti.

Odama geldiğimde bütün eşyaları kırıp dökmüştüm. İçimi bu şekilde döküyordum sadece, öfkemden değildi bu zarar, çaresizliğime üzülüyordum. 'En azından o artık mutlu...' diye düşündüm. Aşk bazen fedakarlıklar isterdi, sen bazen sevdiğin mutluyken mutlu olmayı başarabilmeliydin. Aşk bencillik değildi, aşk sevdiğin uğruna onu içine gömebilmekti.

O mutluyken sen zaten mutlu değilsen bu hiçbir zaman aşk olmamıştır zaten.

Şimdi aradan 3 yıl geçti. Onlar evlendiler ve bir çocukları oldu. Mutluydular. Düğünlerine gitmek istemesemde gitmiştim. 'Onun için' diye tekrarlamıştım kendime. İlişkilerine 'büyük' bir katkım olduğu için Lily ve James benim nikah şahidi olmamı istemişlerdi. Bir diğeri zaten Sirius'tu.

Çocukları olduktan 1.5 yıl sonra James ve Lily kehanet yüzünden ölmüştü. Kendimi eve kapatmıştım. Sevdiğimi neredeyse göz göre göre ölüme terk etmiştim. Voldemort evlerine gelip bizzat onları öldürmüştü.

Sadece küçük bebekleri hayatta kalmıştı ki bu büyücülük dünyası için çok büyük bir şeydi. İmkansız değildi, Lily'nin sevgisi onu hayatta tutmuştu. Eski bir büyü olduğu için bunu çok nadir kişiler biliyordu.

Çocuğun adı Harry'di. O James'in emantiydi. Sır tutucunun Sirius olduğunu, bununla beraber 13 Muggle'ı öldürdüğünü düşünüp, sorgulamadan  direkt azkabana atmışlardı. Onun böyle bir şey yapmayacağını biliyordum. Remus'ta olamazdı, o asla onu olduğu gibi kabul eden kişilere ihanet etmezdi. Geriye tek bir seçenek kalıyordu.

Kimsenin tahmin edemeyeceği bir isim, Peter Pettigrew. O isim aklıma kazınırken intikam yemini etmiştim.
Hem James'in emanetini koruyacak, hemde o pisliği öldürecektim.

Dumbledore bebeği Rubeus Hagrid'e emanet etmişti. Süpürgeme binip güçlü bir hayal bozan büyüsü yaptım ve motora binen Hagrid'i takip ettim. Nereye gittiğini anlayınca öfkeden kudurmuştum. Onu, Lily'nin Muggle kız kardeşine vereceklerdi.

Aklı başında olan herkes bu kadının tam bir Cadoloz olduğunu bilirdi. Sonunda bebeği bırakacağı yere gelmiştik. Dumbledore'un büyü enerjimi hissetmemesini sağlamak için bir tılsım yapmıştım.

Profesör McGonaggal sürekli James'e çok ceza verdiği için yakınıyordu. Bir süre daha konuştuktan sonra Hagrid bebeğe son bir öpücük verip onu kapıya bıraktı, ardından kapıya tıkladı ve bebeği orada bırakıp gittiler. Kapı açılmadan önce bebek sepetini kaptım ve süpürgemle havalanıp oradan uzaklaştım.

______________________________________

Bir çok olay örgüsü olan bir bölüm oldu hwhxhdjwjwjxw isterseniz part 2 atabilirim 💖💖💖

multifandom- sevilen karakterlerWhere stories live. Discover now