あ On Üç

22 2 9
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

×

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

×

"Origamiyi nasıl yapıyorsun?"
"Sana öğretmemi ister misin?"
"İsterim!"
"Öğretirken bir hikaye anlatayım o halde. Turna kuşlarının hikayesini biliyor musun Yuki?"

Gözlerimi açtığımda karanlık odamla karşılaştım. Uyumuştum ve rüyamda Yuki'yi görmüştüm. Yutkundum ve yavaşça doğrulup başucumdaki sudan birkaç yudum içtim. Kısa bir uykuydu ama biraz olsun dinlenmiş hissediyordum. Çıplak ayaklarımı yorgandan dışarı çıkardım ve penceremden dışarıya baktım.

Ay ışığıyla aydınlanıyordu karanlık sokaklar. Ruhuma bakıyormuş gibi hissetmiştim bir an. O an, garip bir şey fark ettim. Sokağın başında bir kadın dikiliyordu ve sanki buraya bakıyordu. Kaşlarım çatılırken yavaşça ayağa kalktım ve pencereye yaklaşarak daha dikkatli baktım. Evet, gerçekten bir kadın vardı orada ve evime doğru bakıyordu. Bende kadına dikkatle bakmaya başladım.

Karanlıktan pek anlaşılmıyordu ama uzun saçları vardı, gözleri ise... Gözleri parlıyordu ve kesinlikle kırmızıydılar. O anda kadın bana gülümsedi ve bir şeyler söyledi. Ardından bana el salladı ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Kalbim korkunun etkisiyle hızla çarpmaya başladığında telefonuma sarıldım ve Ash'i aradım. İlk çalışta açmıştı, uyumuyordu demek... "Siya?" dedi boğuk sesiyle.

"Gece gece rahatsız ediyorum üzgünüm, evimin karşısında garip bir kadın gördüm. Çok korkunçtu ve sırıtarak bana bakıyordu." Hızlı hızlı söylemiştim ve ellerim titremeye başlamıştı. Neden ellerim titriyordu ve neden Ash'i aramıştım ki?

"Emin misin? Yanlış görmüş olabilirsin."

"Hayır." dedim titreyen sesimle. Neden titriyordum!? Neden bu kadar korkmuştum? Ash haklıydı, yanlış görmüş olabilirdim. "Ben..." dedim ama gerisini getiremedim. Dilim tutulmuştu bir anda, kalbim şiddetle çarpıyordu göğüs kafesimde. Sanki delip geçecek gibi... "Siya?" Ash'in endişeli sesi kulağıma doldu ama ona cevap veremedim. Panik atak geçiriyordum... Derin derin nefesler almaya çalışarak yatağıma oturdum ve telefonu sıkıca tuttum. "Siya? İyi misin, cevap ver bana."
Zar zor "Nefes alamıyorum..." demeyi başardım.

DurdurulamazWhere stories live. Discover now