•18• Sahipsiz Ceset

636 65 84
                                    

Koridorda sakince yürüyerek büyük salona ulaştım. Yarın resmi olarak Noel tatili başlıyordu.  Bu yüzden çoğu kişi evlerine gitmek üzere hazırlanmış, büyük salonda arkadaşları ile vedalaşıyordu.

Cedrella yanıma geldiğinde göz devirmeme zorla engel oldum.
"Dedikoduları duydun mu?"

"Hayır Cedrella, umrumda da değil."

"Aslında pek bir olay yoktu, qudditch ile alakalı şeyler... Winky Crockett, Slytherin Quidditch takımının kaptanlığından atılmış yerine Neil Lament kaptan olmuş. Herkes bunun nedenini merak ediyor..."

"Winky Slughorn'nun iksirlerinden birini çalarken yakalandı." Dedim masaya otururken.
Öğlen güneşi camdan içeriye vuruyordu.

"Sen bunu nereden biliyorsun?"

"Ben her şeyi bilirim Cedrella." Dedim ve yüzüne imayla baktım. "Her şeyi." Kaşları çatılırken yutkunduğunu gördüm. Dudaklarımda ufak bir sırıtış belirdi.

Gergin ortamları oldum olası sevmezdim, ayrıca Cedrella'ya bir şey çaktıramayacağım için arkadaşlığımızı sürdürmem gerekiyordu. Bir süre daha o ve onun saz arkadaşlığına ihtiyacım vardı.

Ayrıca nişanlısına...

"Grindelwald hakkında ne düşünüyorsun?" Dedim gazetenin üstünden ona bakarak.

"Bilmem, safkan veya melez büyücülere bir zararı yok gibi duruyor... O halde sorun yok."

"Yükseliş devrinde. Ancak bence çöküşü yakındır." Dedim Cedrella'ya bakarak.

"Neden?" Diye yanıtladı beni.

"Çünkü lord Voldemort yakında yükselişe geçecek ve Dumbledore oldukça güçlü. En azından Grindelwald'u yenebilecek potansiyeli var. Ayrıca sen ölümyiyenliği düşündün mü?" Dedim merakla.

Tom açık ölümyiyen olmasıq için beklemesini söylemişti ancak ne kadar beklemesi gerektiğini söylememişti. Bu da merak etmeme neden oluyordu. Sıkılmıştım bu oyundan.

"Mezun olana kadar bekleyeceğim, 6 ay var. Ondan sonra yoluma karar vereceğim." Omuz silktim ve önüme döndüm.

Bir kaç şey atıştırdıktan sonra Tom'un yanına ilerlemek üzere büyük salondan çıktım. Beni yemekten sonra slytherin ortak salonunda beklediğini söylemişti, bekletmezsem sevineceğini biliyordum.

İçeriye girdiğimde ortak salonun boş olduğunu gördüm. 2 olasılık vardı, ya Tom herkesi kovmuştu ya da herkes odasında eşyalarını topluyordu...

"Seni dinliyorum." Dedim koltukta oturan oğlana bakarak.
Dizlerini iki yana açmış direklerini dayamıştı. Tek dizini sallıyordu ve düşünceli duruyordu.

Pekala yine kimi öldüreceğim?

"Medusa olabilme şansın var mı?" Dedi. Dudaklarımı aşağıya doğru süzdüm.

Yüce kutsal Tom Riddle bana soru soruyordu?

Rüya da mıyım?

"Oh, sanırım var..."

"Güzel gece yarısı burada ol."

"Neden tatilde yapmıyoruz?" Dedim neyi yapacağımızı bilmeden.

"Çünkü yarın sabah Malfoy malikanesine gideceğiz."

"Peki orada ne yapacağız?" Dedim ağzım açık kalmıştı.
Sevgili lordum, bundan neden benim haberim yok?

"Tatil yapacak halimiz olmadığına göre? Ölümyiyenlerin temel kadrosu orada olacak. Malfoy çifti evde yokmuş. Soruların bitti mi?" Dedi başını kaldırarak.

Power - T.M.RWhere stories live. Discover now