•19• Feveran Alameti

634 75 65
                                    

25 Aralık 1944, Noel.

Elimde ki ufak çantayla Malfoy malikanesine girdim.
Siyahlar içinde ki devasa ev gerçekten göz kamaştırıcıydı ama çokta umursamadım.

Dün gece Tom Riddle beni MacMillan ailesinin tek vasisi kılmıştı.
Yaşayan tek varis olduğum için de tüm miras bana kalmıştı.

Tabii Dumbledore ve bakanlık soyadımı bildiğimi bilmiyorlardı ancak cesetler bir kaç güne bulunduğunda, Dumbledore okula döndüğümde benimle konuşmak isteyecekti...

Sadece kemik kadro vardı, hemen hemen yirmi kişiydik. Bir kaç kişi aynı oda da kaldı, Tom ve benim odalarım uzun koridorun iki ucundaydı. O merdivene en yakın oda da bense en uzak odada kalıyordum.

Odama ilerledim ve kısaca süzdüm. Çantamı çalışma masası olduğunu tahmin ettiğim masaya koydum. Ayakkabılarımı çıkartıp kendimi yatağıma attım, yorgundum. Daha da önemlisi uykusuzdum.

Akşam bir toplantı olacağını trendeyken duymuştum.

Yatakta sırtüstü döndüm. Uyursam toplantıya kadar uyanamazdım, yani iki saat daha bekleyebilirdim...

Yatakta yatarken zihnimden düşünceler geçiyordu. Violetta buradaydı, o bir ölümyiyen değilken burada olması kesinlikle sinirlerimi bozuyordu.

Dudağımı dişledim ve yataktan kalktım. Pencereye yaklaşıp evin bahçesini süzdüm, büyük demir kapılar evi koruyan tek şey gibi duruyordu. Ancak güçlü tılsımlar olduğunu biliyordum...

Sıkıntıdan patlamak üzere olduğum için koridora çıktım.

Merdivenlerin başına geldiğimde, sağ tarafımda ki kapı birden patladı. Hızla yere yattım, kılpayı beyin kanaması geçirmekten kurtulmuştum.

Neden sürekli ölümden kılpayı döndüğüm konusunda zerre fikrim yoktu.

Ayağa kalktığımda Tom'u elinde bir iksir şişesi ile gördüm.

"Neler oluyor?" Dedim ayağa kalkıp dizlerimi silkelerken. Sesi duyan bir kaç kişide kafalarını kapılarının ardından uzattı ama sonra geri gittiler.

Kapının kırılması çok mu normal geliyordu?

"Büyü kullanımını bakanlığın anlamaması için bir tılsım yapıyordum ama bir şeyler yanlış gitti..." Dedi son kısmı kapıya bakarak söylerken.

"Belli oluyor..." Dedim bende kapıya bakarak ve devam ettim.
"Onun için bir büyü yok muydu?"

"Var ama tılsım uygulamak varken neden büyüyle uğraşalım ki? Ayrıca bakanlığın ondan da haberi olur... Reşit olmadan Okul dışında büyü yapmak yasak zırvalığı." Yüzünü buruşturarak cümlesini tamamladı.

"Bir iki kişiyi gönderip bir kaç asa çaldırsan daha mantıklı olmaz mı?" Dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Elbette..." Dedi anında. "Ama bu tılsım işimize gelirdi."

Altı gün sonra reşit olacaktım, bu benim için çok bir sorun değildi.
Büyü yapmadan 6 gün dayanabilirdim.

"Bir kaç kişi büyü yapsa yeterli olur, eminim Knockturn Yolunda bir çok sarhoş adam vardır." Ona yaklaştım. Elinde ki iksir şişesini aldım, odasına girmeme izin verdi.
Ortalık, eve geleli en fazla yirmi dakika olmuş olmasına rağmen dağınıktı.

"Sarhoş olmalarına gerek bile yok. Knockturn Yolunda kimse kimsenin ciddi manada umrunda değil." Diye yanıtladı beni. Omuz silktim ve masada ki kitabı inceledim. Bir çeşit lanet kitabıydı, ahşap cildi pürüzlerle doluydu. Eski bir kitap olduşu aşikardı.

Power - T.M.Rحيث تعيش القصص. اكتشف الآن