•10• Gölgelerden Çıkan

729 81 51
                                    

2 hafta sonra, 3 Aralık

Güven problemleri, aşağılamalar ve küçümsemelerle geçen günlerin ardından buradayım, Tom Riddle'ın toplantısında.
"Toplantıya son bir kişi gelecek." Dedi mırıldanmalarla dolu odayı susturmak için Riddle.

Kafamı hafifçe çevirdim ve kaşlarımı çatarak ona baktım. Ben ölümyiyen olalı 1 ay olmuş veya olmamıştı ama ben toplantılara hemen hemen ilk defa katılıyordum. Benden sonra biri ölümyiyen olduysa bu kadar çabuk katılma hakkı kazanamazdı. Benden önce ölümyiyen olanlar da zaten şu an masadaydı.

Kapı saniyeler sonra açıldığında onu gördüm, Violetta'yı...

Aptal kız sinirlerimi bozuyordu.

O ölümyiyen değildi, öyle olsa haberim olurdu?

Üstümde bakış hissetmemle gözlerimi Violetta'dan alıp Tom'a odakladım.
"O bir ölümyiyen değil ama bize katkısı olacak. Ailesi Esrar dairesinde, kehanet bölümünde çalışıyor." Bir kaç mırıldanmayla beraber Violetta masada ki boş yerlerden birine oturdu. Onunla olan ilişkimizden elbette kimsenin haberi yoktu, bu yüzden insanlar bu kadar rahattı.

Bir saat sonunda yeni düzenleme, birlik için gelecek planları ve dinlemediğim bir kaç konu konuşuldu. Çoğunda fikir belirtmedim sessizce dinledim.

Toplantı sonunda ise herkes çıkarken Violetta Tom'un yanına ilerledi. Göz devirmemek için kendimi zorla tuttum ve bende çıkışa ilerledim. Bu toplantı işleri daha eğlenceli olur diye düşünmüştüm...

"Rachel" dedi Violetta. Arkamı döndüm ve kaşlarımı kaldırıp baktım.

"Evet?" Tom yüzüme bakmadan yanında ki sandalyeyi kafasıyla işaret etti.
"Sorun ne?" Diye yeniledim kendimi.

"Medusa'ya ihtiyaç var." Dedi Violetta sert sesiyle, oldukça profesyonel ve ciddiydi. Medusa'yı nereden biliyordu bilmiyordum ama umrumda olduğu söylenemezdi.
Tom dışında kimsenin bilmediğini biliyordum, onun nereden bildiğini ise... Bende bilmiyordum. Bu şartlarda Tom ona söylemiş olmalıydı, bu da onların bu konuşmayı daha önce yaptıkları hatta birden fazla kez yaptıkları anlamına geliyordu.

"Rachel?" Violetta'nın seslenmesi ile irkildim ve cevap verdim. Tom'un ise oldukça hafif bir şekilde sırıttığını görebiliyordum. Yüksek ihtimalle zihnimden geçen olasılıkları düşünüyordu.

"Neden? Medusa sizin oyuncağınız değil."

"Ama senin kargaşa oyuncağın öyle değil mi Rachel?" Dedi Tom daha önce yaptığım ve büyük olay yaratan Esrar odası baskınını hatırlayarak. Gözlerimi devirdim ve kollarımı bağlayıp konuştum.

"Kısa kesin, ne istiyorsunuz?"

"Bir kehanet var... Gözleri gibi bakıyorlar. Kehanet diğerlerinden farklı simsiyah. Sanki... Sanki..." Dedi Violetta ama devam edemedi. Onun yerine Tom konuştu.

"Bu kehanet öyle önemli ki baştakiler hariç kimse bilmiyor, oraya daha önce girdin yine gir. Al o kehaneti. Sırlar içinde saklanıyor, gölgeler içinde. "
İşte şimdi hoşuma giden şeyler söylüyorlar...

Dudaklarımda bir tebessüm peyda oldu. Eğlenen ses tonuyla Tom'a bakarak konuştum.
"Karşılığında?"

Beklemeden cevap verdi, bunu diyeceğimi zaten biliyor olmalıydı.
"Kaybettiğin itibarın." Söylediği şeyle büyük bir kahkaha patlattım. Uzun bir süre güldükten sonra birden ciddileştim ve dümdüz bir suratla ona baktım.

"Sen bana itibar verebilecek en son kişi bile değilsin Riddle."

"Senin teklif nedir?" Bana sorduğuna göre bu kehanet cidden önemliydi... Saçımdan bir tutam aldım ve onu elimde çevirmeye başladım.

Power - T.M.RWhere stories live. Discover now