2.Sezon 12.Bölüm

656 96 23
                                    

Önceki bölüm

-Kişiye özel silah yapmak için en önemli malzemeler o kişinin vücut parçalarıdır. Demir ve ocak gibi şeyler zaten bende var. O cesetlerde ki silahların bazılarını kullanacağım.
.
.
.
.
Beyaz boynuz, Hong Pinggao'dan bir kaç malzeme aldıktan sonra ortadan kayboldu.

Bu malzemeler, kan, saç, tükürük, ufak bir parça et vb. İdi.

Hong Pinggao, daha fazla odada tıkılı kalmak istemiyordu. Yeni aldığı eşyaları ayırdıktan sonra beğendiği bir takım kıyafeti giyip odadan çıktı. Önce Lin Yong'a uğrayacaktı. Daha sonra Yan Jin'e ve sırayla herkese uğrayacaktı.

Çok fazla eşya aldığı için birazını onlara hediye etmek istiyordu. Yan odaya gidip kapıyı hafifçe tıklattı.

-Ah-Yong, odada mısın?

Lin Yong, hemen kapıyı açtı ve sessizce bekledi. Karşısında babasını görünce ufak bir şaşkınlık yaşamıştı. Bir kaç ay öncesinden farklı gelmişti gözüne. Özellikle de boyu uzamıştı.

-Baba...sen...seviye mi atladın?

Hong Pinggao, hafifçe gülümsedi ve onayladı.

-Haklısın. Tiran kaynak alemine geçtim. Eh? Sen de oldukça güçlenmişsin. Aferim sana Ah-Yong.

Lin Yong, bir süre duraksadıktan sonra derin bir iç çekti ve konuştu.

-Baba...hayır..Hong Ping. Seninle konuşmak istiyorum.

Hong Pinggao, Lin Yong'un huzursuz olduğunu fark edince bir süre duraksadı. Anlaşılan konuşmanın zamanı gelmişti. Zaten çok bile dayanmışlardı.

Hele ki o sarhoş olduğu zamanda...

-hay benim düşük çenem ve boktan sarhoşluk alışkanlığım...

-Yürüyüş yaparak konuşalım. Odada kalmaktan sıkıldım. Aklında ne varsa sormaktan çekinme.

Lin Yong, hemen başını salladı ve onayladı. Oldukça ciddi görünüyordu. İkisi yavaşça saraydan çıktılar ve dışarda yürümeye başladılar. Lin Yong, dişlerini sıktı ve onu rahatsız eden ve merak ettiği soruları sormaya karar verdi.

-Sen gerçekte kimsin? Babam Hong Ping, değilsin değil mi? Amacın ne? Neden bana yardım ediyorsun? Chen denen adamı nereden tanıyorsun? Lütfen bana her şeyi anlat! Gerçekten de ölümsüz müsün?

Hong Pinggao, bir süre düşündü. Her şeyi anlatmalıydı ama işler çok karmaşıktı. Nereden başlayacağını bilmiyordu. En sonunda bir çekip anlatmaya başladı.

-Gui Tao'ya anlattığım hikayeyi biliyorsun değil mi? Reenkarnasyona inanır mısın?

Lin Yong, bir süre Hong Pinggao'nun gözlerinin içine baktı. Onunla bir süre kalmak bile kolayca yalan söyleyebildiğini anlamak için yeterliydi ki bunu zaten biliyordu.

-Reenkarnasyon mu? Hani efsanelerde geçen, ruhun bir başka bedende yeniden doğması değil mi? Öyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum.

Hong Pinggao, bir süre uzaklara baktı. Hafifçe esen rüzgar, saçlarını dağıtmıştı. Fakat bu umrunda değildi.

-İnansan iyi olur. Çünkü var. Hong Ping'in bedenine sahip olmayı ben seçmedim. İlk zamanlarda yaşadığım şoku tahmin bile edemezsin. Kocaman bir oğlumun olması...yığınla öğrenci, tarikat, sonu gelmezmiş gibi görünen sorunlar..

-Hiçbirini ben seçmedim. Gerçek ismim Hong Pinggao. Aslında bir doktorum. Daha doğrusu öğrenciydim. Sadece bir kaç yıl daha çalışmam gerekecekti..

The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}Where stories live. Discover now