5.Bölüm

1.2K 146 34
                                    

Önceki bölüm

Diğer genç de devam etti. Korktukları her hallerinden belliydi.

-Onları şeytani tarikatın kaçırdığından endişe ediyoruz. Tüm köylüler çocukların dışarı çıkmasını yasakladı.
.
.
.
.
Hong Pinggao, şaşırmış ve hayrete düşmüş gibi yaptı.

-Aaa, gerçekten mi? Bu çok korkunç! Peki ya ne olacak? Onları kendi hallerine mi bırakacağız?

Genç adamlar derin bir iç çektiler ve acıyla konuştular.

-Çocuk kaçırma işini adalet birliğine şikayet ettik ama...

-Adalet birliği hiçbir şey yapamayacaklarını söylediler. O şeytani piçleri birileri durdurmalı!

Hong Pinggao, biraz haksızlığa uğramış gibi hissetse de belli etmedi. Onun yerine sinirli bir şekilde elini kaldırıp bağırdı.

-Bu ne cüret? Çocuk kaçırmak suçtur! Neden adalet birliği durdurmuyor ki? Bir de adalet ismini kullanıyorlar!

Hong Pinggao, ağlayacak gibi hissediyordu. Sadece sokak çocuklarını almışlardı. Dışarda aç bir şekilde kalmalarından iyi değil miydi?

Onlara yemek, su, kalacak yer ve eğitim veriyorlardı!

Düşündükçe daha da haksızlığa uğramış gibi hissediyordu.

Gençlerden birisi daha sessiz bir şekilde fısıldadığı sırada Hong Pinggao'nun yemeği ve şarabı geldi. Yavaşça yemeye başladı. Genç de garson gidince sözlerine devam etti.

-Sadece bir tahmin ama...şeytani tarikat, birliğe rüşvet veriyor.

-Ayrıca...bir savaşa hazırlandıklarını da duydum. Yoksa neden durduk yere bu kadar çocuk toplasınlar ki?

Hong Pinggao, içgüdüsel olarak başını sallayıp onayladı. Sonra merakla sordu.

-Peki ya liderleri? Onun hakkında ne biliyorsunuz? Oldukça yakışıklı ve gizemli bir adam olduğunu duymuştum.

Gençler bir anda kahkaha atmaya başladılar. Hong Pinggao'nun sözlerini duyanlar da kahkaha atmaya başlamışlardı.

-Hahahahah..kardeşim...o mu yakışıklı ve gizemli?!

-Hahahahaha...iyi espriydi!

-O yaşlı ve çirkin. Ayrıca tam bir deliymiş. Ölülerin kanlarını içmeye de bayılırmış!

Hong Pinggao, oldukça bozulmuştu. Bir kere öyle çirkin bir şey yapmıyordu. Hong Ping de yapmıyordu! Ayrıca yaşlı ve çirkin?!

Belki biraz yaşlıydı ama çok genç görünüyordu ve oldukça da yakışıklıydı!

Hong Pinggao, yemeğini bitirdikten sonra masaya bir gümüş koydu ve konuştu.

-Yemek için teşekkürler. Sonra tekrar görüşelim kardeşlerim.

Burada biraz daha durursa kesinlikle sinirden bir yerleri kıracağını hissediyordu. Buraya sorun çıkartmak için gelmemişti.

Bu dünya da para birimleri şu şekildeydi.

100 bakır=1 gümüş
100 gümüş= 1 altın
100 altın=1 beyaz altın
100 beyaz altın=kırmızı altın

Sıradan halk genelde bakır kullanırdı.  Bir ailenin yıllık geliri ise 50-60 bakır olurdu. Gümüşü daha üst sınıf insanlar yani zenginler kullanırdı. Altını ise tüccarlar kullanırdı. Daha üst para birimlerini ise büyük tarikatlar ve aileler kullanırdı.

Bu manhwa da çoğu Wuxia gibi ruh taşları yoktu. Onun yerine haplar ve iksirler vardı.

Şeytani tarikatın aylık geliri, Hong Pinggao'nun bildiğine göre 30-40 beyaz altındı. Bütün bu para da tarikatın, yemekleri ve bazı işler için kullanılıyordu. Paranın nereden geldiği ise..

The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}Место, где живут истории. Откройте их для себя