The devil's test[BL] {TAMAMLANDI}

28.Bölüm

Önceki bölüm

Hong Mulin, çok sinirliydi. Keçi sakallı adamın hızla kolunu koparttı ve bağırdı.

-Söyle! Bana ne tür oyun oynadığını söyle! Tüm sevdiklerini mahvedeceğim!
.
.
.
.
Hong Pinggao bir anda kahkaha atmaya başladı. Bu adamla ölümcül taşak geçmek çok eğlenceliydi. Tüm vücudunda adrenalin toplanmıştı.

-Hahahahhaa...HAHAHAHHAA...
hahahahhaaha....bu adama benim yerime işkence ettiğin için sağol. Ölmesi iyi oldu.

-Tüm sevdiklerimi öldürmek mi istiyorsun?! Hahahahah...ben kendim de dahil kimseyi umursamıyorum! İstediğini öldür, istediğine işkence et!

-ZERRE UMRUMDA DEĞİL! Hahahaa..

Hong Pinggao'nun delirmiş gibi kahkaha atması Hong Mulin'i şaşırtmıştı. Onun deli olduğunu ve çok soğuk kalpli olduğunu duymuştu.

Fakat bu kadar da olacağını tahmin etmemişti. Bu adamın hiçbir zayıflığı yoktu!

Gerçi burada ikisi de birbirinden beterdi...Kimin daha deli olduğu tartışılırdı.

Fakat Hong Mulin, şüpheciydi. Herkesin bir zayıflığı olurdu. Fakat ne kadar düşünürse düşünsün bulamıyordu. Bu adam öleceğini bildiği için istediğini yapıyordu.

Onu öldürmek ya da işkence etmek bile sinirini yatıştırmazdı. Bu sinirle keçi sakallı adamın kafasını kopartıp attı ve ayrıldı.

O anda beyaz boynuz tekrar ortaya çıktı.

-Sen şeytan mısın? Yok..yok..şeytanlar bile önünde secde etmeli!

Hong Pinggao, rahatça omzunu silkti ve merakla sordu.

-Hala bulamadın mı çıkışı?

Beyaz boynuz, kafasını salladı ve konuştu.

-Buldum. Hemen ayrılacak mıyız?

Hong Pinggao, hafifçe sırıttı ve kendinden emin bir şekilde konuştu.

-Hayır. Mulin, bizi kendi elleriyle götürecek. İddiasına varım! Heheheeh..hiç zahmet etme. Onun yerine hazinelerini çalsana!

Beyaz boynuz, ürkmüş bir şekilde bakakaldı. Bu ne tür bir düşünceydi? Hong Mulin! Kendi isteği ile! Onu! Bırakacaktı!

Böyle bir şeyin imkanı yoktu!

Aradan bir kaç dakika geçtiğinde Hong Mulin geri döndü. O anda da beyaz boynuz da fark ettiği anda ayrılmıştı.

-Artık seni umursamıyorum. Ne halin varsa gör! Kendim düzelmenin bir yolunu bulurum.

Hong Mulin, kendince bir plan yapmıştı. Hong Pinggao'yu bırakacak ve onu izleyecekti. Tüm sevdiklerini de öğrenecek ve intikamını alacaktı.

Elbette Hong Pinggao gibi bir adamın bunu tahmin etmeme ihtimali yoktu. O ölene kadar çeşitli planlarla mahvedecekti!

Gücü yetmiyorsa ne olmuş?

Zekası yeterdi!

Hong Pinggao, eski yaşamında da çok zekiydi. Hiç çalışmadan en iyi üniversiteye girmişti. Gerçi bu kadar korkunç olduğunu burada öğrenmişti. Saklı kötü adam potansiyeli ortaya çıkmıştı.

Köşeye sıkışan bir fare bile ısırabilirdi!

Bazen kendisinden korkuyordu. Yapabilecekleri onu korkutuyordu. Belki de sırf bu yüzden sistem tarafından buraya getirilmişti.

Kötü adam zekası mı?

Onda %300 vardı!

Zaten tiyatro oyunlarında da hep kötü karakterler kendisine düşerdi.